uludag sozluk te moderator olmak icin gerekenler'den yola çıkarak bir değer yargısına varabilinecek, yazar olan, olmak isteyen, olmaya meyilli, işi olmayıp da "ula hayrettin, acaba neler gerekiyo burada yazar olmak için" diye serzenen kişiye verilebilecek beyanat/liste/manifesto/yarak.
öncelikle, nihavent akordion taksimi yapmak gerekir ki daha bi anlaşılır olsun meramımız. magazinesk bir dille, her hafta polemiklere maruz kalan dilaver diye bir sanatçı var. "dilaver" başlığında bu vatandaşa karşı her tipte aşk hezeyanını, nefret beyanatını, sofistik yorumunu ifşa etmek varken, böyle yollara sapmaya hiç gerek yok. emin olun dilaver de aramaya inananlardan. yalnızca o başlığa bakmak gibi ucuz çözüm yollarında çareyi aramıyor; o başlıkta yazılanları okuyor, ardından kendini aratıyor. yok, öyle koftiden bi şarkıcı değil bu, lakin dijital alemdeki tezahürünü merak eden vakit ve nakit sahibi bir kişilik. bu yüzden, her hafta girdiği polemikleri, kavgaları, aşklarını vs bir de sözlük ahalisinden duyayım da bu hafta iyi iş çıkarmış mıyım diye kontrol edecek. işte sözlük yazarı da burada devreye giriyor. öncelikle dilaver'li başlıkları çoğaltıyor; abisinin sanatıyla, sesiyle, tarzıyla, life style'iyle yapamadığını işte bu yazarcan internet ortamında yapıyor.
demek ki ilk aranan şart neymiş: "başlık çeşitlendirme zanaatı"
siz de bu çeşitlendirmelerle açılan başlıkları çoğaltarak kavram havuzuna yeni kavramlar ekleyip değişik varyasyonları sözlüğe kazandırmış olursunuz.
bu şiarı sağlayanlar, aynı gereksinimin doğurduğu başka bir yetenek testine tabi tutuluyor: "ukte çeşitlendirme zanaatı"
ukteleriniz kafa açabilir, ayarlara gelebilirsiniz, yalnız bu başlık çeşitlendirmeden daha çok tercih edilir ve ucuz yolludur. zira ayarmatör kişi sadece ve sadece sizi hedef alarak bir kudsiyet merhalesi olan "ayar"ı entrysinin derununa gömer. sonrakilerin hedefi siz olmazsınız. yani kimse size dönüp "sigarayı sar tütünden ukte uydur götünden" demez, sizi bilmez ki o. işte bu yüzden ukte verenin değil dolduranın, ayar giyenin değil giydirenindir.
yazdıklarınız mutlak surette formata uymalıdır. bu alemde formatsız entry girmek, kelle koltuk altında genç osman gibi savaşmak ve kaçınılmaz olarak bilmemne sefer sayılı havayollarından bilet almak demektir. demem o ki, "formata uy, sonra 'uyy anam uyy' deme."
şunu da gözardı etme; formata uyan entry (yani legal manada) o entrynin sözlükte barınabilmesi için gerek ve yeter şart. aslında öyle olmamalı işte, o entry sözlükte barınmasını legal olmasına borçlu olmamalı. tüm bu başlık altına girilen entryler değil mi ki bir gün uçacak, değil mi ki her yazar fani, değil mi ki uçmak vaki; başlığının altına girebileceğin en kudsi bilgiler, ayarlar orada kalacakmışçasına, özene bezene hazırlanmalı ve nakşedilmeli kanaatindeyim.
haa, ben ubermench bir yazarım ama moderasyon tu kaka, hatta tri kaka durumu var en acıklı serzenişlerde. şunu da unutma; her toplum, layık olduğu yöneticiler tarafından idare edilir. burada çoğunun yaptığı pasif yazarlık, değişime kapalılık, toplumları şu yukarıda geçen incil ayetinin doğruluğunu göstermekte. bilgisizlik, alışkanlık, rehavet, atalet, korku, medokratik tavır, grup körlüğü, kıskançlık, hedonist tavır ve davranışlar, siyasal miyopluk bir anda ortaya çıkan bir şey değil. dünün hezeyanı ben bilirimcilik, bir numarayımcılık bugün de baş gösteriyor efendiler. hatta bu alev harlandıkça harlanıyor. bu bir numarayımcılık, lugatte baş çekme eğilimidir. yüz kişi bir sofraya oturur, yemek yer de padişah olmak isteyen iki insan dünyaya sığmaz. padişahlık kısırdır, akrabası, çocuğu olmaz. Padişah tek olduğundan bir numarayımcılık şeytandandır. sakının derim ben, elif şafak gibi yapın mesela; tasavvufçu takılın biraz. alter egoların bile şişkinliği gerekli başlıklarda görünüyor zira..
ileriye dönük neler olur orası muamma. moderasyon da organizasyonel değişimi göz ardı ettikçe, fikir teatisinde bulunulan ve tek handikapı bir takım ilk sözlük yazarlarının format telakki ettikleri naneyi benimsememesi olan yazarların haricinde burada herkes yazar olabilir. önemli olan, polemiklere mahal vermemek, kendi çapında eğlenmek, tecavüz haberlerine "bunu yapan insan olamaz" yazabilmek, belaltı fetişizmi tandansı, eski sevgili başlıklarında verip veriştirmek gibi eğilimlerinizin doğuştan varolması. gördüğüm kadarıyla (istisnalar hariç) başka bir şey gerekmiyor.
işte tam burada duralım..
"
uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşam koşuludur. bu yolda duraklayanlar ya da bu yolda ileriye değil geriye bakma cahilliğinde ve aymazlığında bulunanlar genel uygarlığın coşkulu selinde boğulmaya mahkumdurlar. efendiler, uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. toplumsal yaşamda, iktisatta, bilimde, fende başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. yaşama ve geçime egemen olan koşulların zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. uygarlığın, keşiflerin, fennin harikaları cihanı değişiklikten değişikliğe götürürken, böyle bir devirde yüzyıllık köhne zihniyetle, geçmişe bağlılıkla varlığını sürdürmek mümkün değildir.
"(m.k.atatürk)
daha nitelikli yazar olmak için (moderasyonun işbirliğiyle) ombudsman bürosu ve sözlük ahlak ofisi oluşturup fikir teatilerinde bulunabilir, az-çok polemik de olsa yeni ve mutlu yarınlara el açar, küfür de olsa alt kültürün bir uzantısı olduğunun bilincinde hayatı bayram eder, sözlüğü paha biçilemez yapabiliriz. bu da mümkün..
"şüphesiz ki bunda düşünecek bir topluluk için ibret vardır."
muhtardan onaylı ikametgah, nüfus cüzdanı örneği, savcılıktan iyi hal kağıdı, 12 adet vesikalık fotoğraf, bayanlar için 1 boy mayolu fotoğraf *, bir de sansasyon yaratacak 3 adet başlık ve entry.