sözlük kullanıcılarının bir çoğu bu kampanyaya iştirak etmeyecektir. çünkü birileri sürekli bazı değerlere saldırıyor. başka birileri de savunmaya geçiyor ve sonrasında kendi saldırısını yapıyor.
kimse kimseye gerçek anlamda saygı duymamakta. duymak zorunda mıdır? tartışılır.
herhangi bir inancı ele alalım; diyelim ki bu düşüncenin varlığı bile başka bir inanca saygısızlık teşkil etmekte. örnek verecek olursak satanizm-islamiyet. bu iki inanç hiç bir platformda saygılı seviyeli bir şekilde tartışamaz, zaten tartışmaları abesle iştigal olur. adam allah'a , kitabına saygı duyuyor olsa zaten satanist olmaz, şeytana tapmaz. allah ve şeytan düşmandır açık ve net.
başka bir örnek ; pkklı ve ülkücü ** iki insan nasıl bir ortamda birbirine saygılı bir şekilde tartışabilir ki? düşünün birinin kardeşi dağa çıkmış terörist olmuş, diğerinin abisi o dağda şehit olmuş *.
hadi yapın aralarını!
burada bahsini ettiğim salak bir şekilde popüler olmak için sağa sola saldıran yaşam formları değil tabi. onların ne bir inancı ne de bir düşünceleri olabilir. ama fitili yakan hep onlar oluyor ne hikmetse, biz sazanlarda hoop atlıyoruz hemen "koşun dine sövdüler" ya da "koşun atatürk'e saldırdılar" gibi çoğaltılabilecek örneklerle.
düşünce özgürlüğünden bahsediyorsak eğer dürüst olalım. herkez istediği düşünceyi savunmakta özgürdür. ne hakkında olursa olsun bu düşünce. birisi hz. peygamber'e hakaret eder , diğeri atatürk'e, biri çıkar fetoş der , diğeri ulusalcılar top der. bu demeler saymakla bitmez. ya her konuda konuşulacak ya da bu konular sözlük bünyesinde yasaklanacak. bu da ne kadar özgür bir platform olduğunu gösterir sözlüğün.
bugün yazmak yerine okudum sözlükte. garip yazı yazan yazarların ilk enrtylerine baktım özellikle. birer cümleyle ya da bakınızla girilmiş 10 entry! ve bu insanlar sözlüğe yazar olarak alınmış, bu benim ya da herhangi bir yazarın suçu değil, bu o kişileri sözlüğe yazar olarak kabul edenlerin suçudur.
afedersin sözlük ama bütün bu olanlardan sen sorumlusun.
inançlara saygı kampanyası! hiç kimsenin, karşı görüşte olan birinin inancına saygı göstermediği bir ortamda komik bir kampanya. bu durm düzelmez ya da biz bunu görmeyiz.
yazar alımlarının biraz daha seçicilikle yapılmaya başlandığında ve sözlük sadece polemik yaratmak için başlık açan yazarlardan temizlendiğinde belki bir kaç adım atılmış olur. unutmayalım, insan olan her yerde tartışma, kavga, savaş vardır.
ya moderatörler inaçla ilgili başlık açılmasını engelleyecek ya da bu tartışmalar sonsuza dek sürecek.
insanın egosuna takılabilecek kampanyadır.
malum herkesin inancı vardır. bu inanç doğrultusunda yaşam biçimi ve davranışlarıyla inancını dışarıya yansıtır. bu bile başlı başına bir tepkidir ama bu ona yetmez. başkalarının inançlarına ve davranışlarına burnunu sokar ve değiştirmeye çalışır. etrafında kendi gibi yaşayan ne kadar çok insan olursa, kaç kişiyi haklılığına inandırırsa o kadar egosu okşanır. ya da hiç tartışmaz.bu seferde hor görmeye başlar ya da acır kendisi gibi inanmayanlara. onların cahil olduğunu, bilgisiz olduğunu, bazen de kendisi gibi bir mantıkla sorgulamadığı için aptal olduğunu düşünür ama hiç saygı duymak gelmez aklına.
küfre ve hakarete varan aşırı örnekler vererek düşünce özgürlüğüne ket vurmaya çalışan, karikatürizasyon meraklısı insanların da katılmakta tereddüt etmediği kampanyadır bu. samimiyetinden şüphe ettirir doğal olarak.
zaten sözlükte küfür ve hakaret formata aykırı bir durum, bunla ilgili ise eğer bu "saygı kapmanyaları" boşa kürek çekmeyin. o zaten yasak.
yok ben sözlük formatından daha sıkı sınırlar koymak istiyorum diyorsanız, onla ilgili eleştirimi yukarıda verdim zaten.
Son dönem de sözlükte okunabilecek en aklı başında başlığa ve mesaja sahip kampanya .Kendinizinde insan olduğunu hatırlayın ve salt bu sebeple insana saygı duymasını öğrenin.fiziksel , zihinsel ve ruhsal özellikleri arasında fark gözetmeksizin .
Farklılığı kabullenin hatta özümseyin ki , özel olduğunuz gerçeği anlam kazansın .
inanç nedir bilmeyen birisinin *, hiç tadamamış olduğu bu duyguya saygı göstermesi, imkansızdır. çünkü hiç bir insan, varlığına inanmadığı bir şey için saygı göstermez. saygılı olan dinsizler ise sadece saygı oyunu oynarlar ve bunuda bir çoğumuza yuttururlar. müslüman onu kazanmak için onunla iletişim kurar, ateist onu dinden çıkarmak için onunla iletişim kurar. bu böyle bir döngü içerisinde sürer gider.
inancın ne derece saygın oldugunun olcusunu de hukuk koyar. bu bahiste hukuk da
referansını akıl ve vicdandan alır. ornek verecek olursak; islam dinine gore
bulug cagına girmis kızların evlendirilmesinde sakınca yoktur. bu bulug cagı da
yasanılan cografyaya gore degisir. arap colunde kızların adet gorme yası 7-8 yasa
kadar duserken soguk bir iklimde bu sınır 13-14 yasa kadar cıkmaktadır.
simdi kisi dini inancına gore kızların kendi yasadıgı cografya itibarıyla
adet gormeye basladıgında evlendirilebilecegini savunuyorsa ve bu kızları
evlendirmeye kalkıyorsa ben oyle dini inanca hukuk yoluyla "höst" derim, izin vermem.
dahası yaptırım uygularım, cezalandırırım. boyle bir dini de elestirme hakkım vardır.
kisinin kendi dini inancını nasıl yasayacagının olcusunu de hukuk koyar.
uzay cagında skinin keyfine gore dini inancını yasayamazsın.
akla ve vicdana sıgmayan her dini emir-kural hukukla sınırlandırılır.
yani sen dini inancını caga uygun olarak yeniden yorumlayacak, gerekirse
degistireceksin-reform yapacaksın.
hukuken inanca saygı gostermenin bir mantıgı yoktur. hukuken kisinin inancına
degil kisilik haklarına saygı gosterilir.yani inanca saygı, ilgili inanca sahip
kisinin kisilik hakları uzerinden olur. yani islam dini mensubu ahmetin kisilik
haklarına saygı gosterilmesidir esas olan. ama inancıma saygı gosterin diye yırtınan ahmetin hickimseye saygısı olmadıgını esefle goruyoruz. felsefi baglamda yapılan
her din elestirisi ahmetin bize savurdugu kufurler olarak karsılık buluyor.
ben zaten ahmetin dinine inanmamakla ve onu elestirmekle kafadan saygısızlık yapmıs oluyorum ahmete gore. zaten ahmet bunu kendine saygısızlık olarak gormuyor,
kutsalına saygısızlık olarak goruyor. ahmetin sahsına kufretsem o kadar alınmayacak.
ki inancına da kufretmiyorum zaten,elestiriyorum sadece.
peki ahmet niye boyle dusunuyor? cunku ahmetin kafasında "birey" diye bir kavram yok.
ne dininde ne de kulturunde birey yok ahmetin. kendini birey olarak kabul etmedigi
icin baskasının kisilik haklarını da gozetmiyor, basıyor kufuru.
edit. ha, ben bu kufurbaz ahmeti yakalarsam da agzına agzına vururum,bunu da serh duseyim.
çünkü farklı olan kabul edilmiyor toplumumuzda. herkes kendi fikrini söyleyebildiği için sözlük zaten burası. ki kendi düşünceme göre 'saçma' olmadığı sürece eksi de verilmemeli. ** ama benim düşündüğümü başka bir insan eksileyebiliyor. yani resmen benim düşündüğüme saçma diyor. halbuki bence saçma değil. o zaman eğer sen insansan benim düşünceme de saçma dememelisin. sadece ''bu senin bakış açın'' diyip geçmen lazım.
ama olmuyor. insanlar böyle bir yazı gördüğünde eksilere abanıyor bir nevi hınçlarını çıkartıyorlar. kim kaybetti şimdi? biraz daha dünya görüşü tanıyabilecek olan sen mi ben mi?