uludag roman kayip ada

entry120 galeri0
    76.
  1. bir an bu sayıların gizli bir koordinat olabileceğini düşündü...
    0 ...
  2. 77.
  3. ama bir türlü o sayılara odaklanamıyordu brendın. hugo'nun kırmızı elbisesinin içindeki o dışarı taşan uzuvlarını aklından çıkaramıyordu bir türlü.
    0 ...
  4. 78.
  5. bir sayılara, bir de hugoya bakıp duruyordu. derin düşünceler içini kemiriyordu...
    0 ...
  6. 79.
  7. brendın hugoya kenetli olduğu sırada birden bir şeyin dübürüne dürtüldüğünü farketti. bu aksakallı dedenin bastonundan başka bir şey değildi...
    1 ...
  8. 80.
  9. "çek lan elini kızın orasından!" diye gürledi dede. ak sakalları neredeyse yere değecekti. brendın bir yapması gereken mertliği, bir de kıçındaki sertliği düşündü. kıçındaki sertlik baskın çıktı. elini kızın orasından çekti...
    0 ...
  10. 81.
  11. -pardon dedeciğim buyur sen devam et dedi. hürmetler...
    0 ...
  12. 82.
  13. brendın karta baktı. kartın üstünde aynen şunlar yazılıydı: "boya badana işleri itina ile yapılır, korniş takılır"...
    2 ...
  14. 83.
  15. brendın'ın harcadığı büyük gücün etkisiyle çıkardığı sesler ormanın yumuşak sessizliğinde çınlıyordu. şakaklarından akan teri silerek elini hugo'nun kalçasına götürdü...
    4 ...
  16. 84.
  17. ama aksakallı dede tekrar kaktırdı 500 yıllık kızılcık bastonunu "höyyyt" diye kükredi..
    0 ...
  18. 85.
  19. bu kez biraz daha derine doğru...
    0 ...
  20. 86.
  21. 500 yıllık kızılcık bastonu bir çırpıda girivermişti brendın'ın dötüne. neredeyse midesine değecekti...
    0 ...
  22. 87.
  23. tekrar kart viziti hatırlattı brendına. hadi dedi "toz ol bakayım marş marş" bu sırada hiddetten ateş çıkıyordu aksakallı dedenin gözlerinden
    0 ...
  24. 88.
  25. brendın geri döndü. uygun adım yürümeye başladı. ak sakallı ihtiyar hiddetle kükredi: "marş marş dedim ulan! yürümeyeceksin, koşacaksın deyyus!"...
    0 ...
  26. 89.
  27. brendın homurdandı. kendini ak sakallı dede'den kurtarmaya çalıştı. hugo panik içinde bir hamlede yerinden doğruldu. ak sakallı dede'nin boynunu sıkıca tuttu. elleri adamın boynunu kıskaç gibi sıkıyordu...
    4 ...
  28. 90.
  29. brendın çok korkmuştu. hızlı hızlı nefes alarak ormanın içinde yürümeye başladı. lakin bahtsız olaylar biran bile peşini bırakmıyordu. artık lanetlenmiş olduguna inanamaya başlamıştı. önce meteorlar, sonra halay ekibi, sonra ibne ak sakallı derken ne yapacagını bilmez halde ormanın derinliklerinde kaybolmuştu..sanki şuurunu kaybetmişti. tam o sırada.....
    0 ...
  30. 91.
  31. ak sakallı da olsa bir ihtiyarın eğlencenin içine sıçmasından pek hoşlanmamıştı hugo. brendın çekip giderse kalçalarını kim elleyecek, kendisini bayıra karşı kim yatıracaktı? bunları düşününce daha da büyük bir hınçla sıktı ihtiyar adamın boğazını. sıktı, sıktı, sıktı...
    0 ...
  32. 92.
  33. hırıltı sesler çıkartıyordu, fakat canı hala çıkmamıştı aksi ihtiyarın. derken bir el hugo'yu kenara ittirdi.
    0 ...
  34. 93.
  35. tam o sırada...bir ses ''brendın'' dedi. konuşan kate'ydi...
    4 ...
  36. 94.
  37. fakat hızını alamamış hugo arkasına bakmadan sıkmaya devam etti. ak sakallı dedenin nefesi kesilmişti artık.. hugo yaptıgı aptallıgın farkına varmıştı.. çok kötü birşey yapmıştı..hem de ahirette götümüze girecek entrylerinden de kötü bir günah işlemişti..
    1 ...
  38. 95.
  39. o sırada bazı tuhaf hırlamalar ve götik sesler duyuldu. hugo cevresine bakındı.. aman tanrım o da neydi.. bir kuş?...yok değil..bir uçak?.. yok o da değildi...

    (kıçınızdan uydurmayın sayın okuyucu..öhmm neyse konumuza dönelim)

    götik bir gölge belirdi... sen de kimsin? nesin sen dedi hugo?
    -ben gothic evil.. cehennem azabında yanacak biri var burda dedi..
    hugo göt korkusundan tam kelime i şahadet getirip müslüman olacakken;

    -sen değil salak..ak sakallıyla bi hesabım var benim dedi gothic evil..

    hugo rahatlamıştı. yalnız ruhu gothic evil tarafından sapıkça emilen ak sakallı karanlıklara dogru gidiyordu..

    -hugo lan allahsız.. arkamdan iki fatiha oku bari puşt herif dedi..ak sakal
    0 ...
  40. 96.
  41. o sırada ormanın dderinliklerinde koşan brendının aklına aksakallı dedenin verdiği sayılar geldi hemen elini cebine soktu ve sayıların yazdığı kağıdı çıkararak "allah allah! ne şimdi bu sayılar?" diye sordu kendine...
    0 ...
  42. 97.
  43. brendın kafasını sayılarla bozmuştu..kate başını brendın'ın omuzuna dayadı. ağlıyordu. ''seni kurtarmak için, mutluluğumuz için elimden gelen her şeyi yapacağım'' dedi.
    4 ...
  44. 98.
  45. birden hugo 'nun nefes nefese koşarak kendilerine yaklaştığını farkettiler. bağırıyordu hugo;
    - brendınım brendınım, dırınım dırınım diye başlayan fon müziği eşliğinde...
    brendın ın gözleri yine hugo 'nun elbisesinden taşmış çeşitli uzuvlarına takıldı.
    kate ise durumun farkına vararak;
    -kim ulan bu elften bozma hamam oğlanı? diye haykırdı
    1 ...
  46. 99.
  47. kate iyice meraklanmıştı. ''kim bu'' diye tekrarladı.
    brendın ''bekle biraz, anlatacağım'' diyerek elini cebine atıp bir kart çıkarttı ve bunu kate'ye uzattı.
    kate karttaki sayılara baktı...
    5 ...
  48. 100.
  49. brendın sayıların sırrını cözmüştü. şimdi kate i sınıyordu. acaba kate bu tuhaf sayılarla ilgili bir ip ucu yakalayabilecek miydi?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük