her sözlükteki gibi büyük oranda doğru tespit. ekşi sözlüğün kalitesi de düşük değil mi, ya da itünün. konu sözlük değil, genel türkiye'deki insan kalitesi.
harvard üniversitesindeki odasında altın işlemeli bir tablet vasıtasıyla bir deha tarafından bildirilmiş fikir.
bizi beğenmemesi normaldir o yüzden. çok cahiliz.
Dışarıdan bakınca , bilgi birikimi yüksek insanların biraraya toplandığını sanmıştım, içine girdikçe kalitenin yerin kat kat altında oldugunu gördüm , birkaç iyi yazarı tenZih ederek söylemem gerekiyor ki, buradaki yas- akıl sınırı 15-16. 15 yasındaki çocuklara anlamlı bilgi vermeye çalişmaktan çok sıkıldım, belliki olmuyor olduramıyoruz,boşuna çabalıyoruz .. Emeğimize yazık..
sözlük kızlarının nick altına bakılması yeterlidir bunun için.
burayı fazla ciddiye alıyorsun diyorlar ulan tabi ciddiye alacağım.
senin gibi her gün biriyle buluşmuyorum.
ya da bir yazarı kandırıp parasını yemiyorum. ama sen yapıyorsun.
sözüm ona bazı kendini nirvana'larda sananlar var ki kendileri bilecik kıvamındadır.
cinsiyetini kullanıp diğer sözlük erkeklerini kendine çeken bir grup var.
bazı salaklar da vardır.
24 saat aynı tarzda entry giriyor.
birbiriyle bağlantılı başlıklarda geziniyorlar.
örnek vermek gereksiz çünkü belli zaten.
trollüğün hakkını veren var.
eleştirme kabiliyeti olanlar da var.
arada gülümseten hüzünlenmemizi sağlayanlar da var.
arada cuk diye espri yapanlar var.
bunlar iyi şeyler.
"dişi kurt kuyruğunu sallamasa erkek kurt gitmez."
sürekli twitter sayfasını paylaşıp sonra da nick altına girilen entrylerden şikayetçi olanlar var.
paylaşma o zaman.
bu arada buraya kadar nasıl küfür etmediğimi anlamış değilim. şaştım lan kendime. neyse.
bazı değerli yazarlar da var hiç çizgisini bozmaz. giri entry girer bize ne.
adam karmasını düşünüyor belki.
sürekli ayar vermeye çalışanlar başkalarının nick altında yaşayanlar var.
sanki o kızın nick altı yaşam ünitesi.
çıkın lan 250 gram am için yazarlığınızı lekeletmeyin.
ama bunun komik olduğunu düşünüyorlar.
elbette komik çünkü zavallılık bu.
sonra habire eksileyenler de var.
adamın nickine mi uyuz oluyor yoksa öyle sinir atmak için mi bilmiyorum.
ben 8 yıldır sözlük ikonlarında yazarlık yapıyorum.
ve uludağ'a geldiğimden beri ekşi sözlük'te burayı övmüşümdür.
çünkü burası samimi. ama arada ciddiyet de gerekiyor.
sürekli gülmek olmaz sürekli ağlamak da olmaz.
ekşi'nin bu yönü var. her şey orantılıdır.
oranın trollü bizim karma değerind filozof oluyor.
diyeceğim o ki nick altlarına yazarın nasıl bir yazar olduğunu yazın.
yok "doğum günü yazarı" yok "beni seven yazar" bana ne amına koyim. (küfür etmem lazımdı yoksa dayanamıyorum)
git özelden ona yavşa tutup da herkesin baktığı yerlerde ne kendi reklamını yap ne de onun.
ama söylesen tesir etmez ki kafa aynı oksijenle buharlaşıyor.
neyse amuha goyim. söyleyeceklerim bu kadar.
şimdiden eksileyecekler olanlara bir hediyem var.
sadri alışık'tan geliyor.
hemen hemen her sanal sözlük ortamında görülen durumdur. hepsi aynı b.kun laciverti değil midir?
burada biz de şöyle yapan kezban böyle yapan odun, şu futbol maçının sonucu diye tartışıyoruz. ekşi de itü de uludağ da hemen hemen aynı konular etrafında trollerle uğraşılıyor. laf atışmaları siyaset din üzerinden artan veya azalan karmalar. kültürel başlıkların iplenmemesi durumu var.
bu genel olarak türk milletinin ortak konuştuğu konularla alakalı şu veya bu sözlük zaman içerisinde hemen hemen aynı çöplüğe dönüyor. ansiklopedik bilgi içeriğini kaybedip forum havasına bürünüyor. onu veya bunu kötülemenin veya övmenin anlamı yok.
ekşi sözlükte gün itibariyle başlıklar sevgilisini öperek uyandıran kadın, lig tv, ezan sesi, ivana sert,cemaatin gücünün fenerbahçeye yetmemesi, türk polisi gibi şeyler. orada da kimse uzaya çıkmamış yani rahat olun.
kalite zamanla düşen, düşecek olan bir olgudur. uludağdaki kalitede er geç düşecektir. ve burası da eninde sonunda kapanacaktır.
yazarlarının kalitesiz oluşu genel bir yargıyla, bilgi içerikli entry yoksunluğundan ortaya çıkabilir. bu da sözlük trendinin değişmesinden kaynaklıdır.
bugün ekşiye dahi girseniz ortalık geyik muhabbetinden geçilmiyor. bilgi içerikli entry gerçekten yoksun. bunda donanımlı yazarların sözlükte yazmayı bırakması ,ki bundaki esas etken de zaman ve ya önceliktir, yer alır. ee genel yaş ortalamasının 23 olduğunu düşündüğümüzde, hayat deneyimi az olan okuduklarından bilgi sahibi olan bireylerden de yüksek oranda kalite beklemek büyük hayalkırıklığına yol açar.
yazarlar kalitesizleşmiyor, eski sözlük trendi bittiğinden sözlükler; twitter gibi eş zamanlı haber ve forum tadında bilgi ve konularla yeni bir hal almıştır diyebiliriz.
kimsenin birbirinin görüşüne saygılı olmamasıyla alakalı durumdur. dini ve siyasi konular sözlük yazarlarının adını kirletmiştir maalesef.
din ve siyaset tabii ki konuşulacak, hatta konuşulması bir bakıma daha iyi. herkes karşıt olduğu görüşün de haklı yanlarının bulunduğunu farkeder böylelikle. ama yazar olduğumuz uludağ sözlükte kendisine karşıt bir görüş olunca direk eksi oy veren, hatta özel mesajla hakaret eden kesim gittikçe artmakta.
gelelim yaş olayına, aslında yaş çok da önemli değil. tanıdığım bir sürü yazar var 16 yaşlarında ve gayet mantıklı entryler giriyorlar. fakat diğer saçmalayan -tabir-i caizse liseliler- kesimin tespit edilmesini moderasyondan beklemekteyiz.
ve yazarlardan sadece biraz saygı bekliyorum. 'ben sağcıyım bu solcu baksana hemen eksi vereyim küfür edeyim' kafasından kurtulun. hakaret etmeden düşüncelerinizi paylaşın ki sözlüğümüzün yazarlarına kalitesiz denilmesin.
okumamalarından kaynaklanır. deli gibi yazıyorlar. imla hataları, yalan yanlış bilgiler almış başını gidiyor. yazmak bol okumayı gerektirir. burda yazmaktaki amaç fikir paylaşımından daha çok bambaşka amaçlara kaymaktadır.
başkasının fikirlerine, dinine, inandığı değerlere saygısız olmaktan ileri gelir. şu kadar insan burdayız. hepimiz aynı olmak , aynı görüşü savunmak zorunda değiliz. birbirimizi sevmek zorunda da değiliz. ama bu bize başkasına hakaret etme, başkasını rencide etme hakkını vermez. fikrini beğenmediğin kişiye ağız dolusu küfürler saydırmak kalitesizliğin bir göstergesidir.
provoke etmek için başlık açanlar da kalitesizliğe katkıda bulunanlar arasındadır. eğlence anlayışın bir başkasını, bir cinsiyeti, bir zümreyi yerin dibine batırmak ve buna katkıda bulunmaksa sana diyecek kelime bulamıyorum. eleştiri ile hakaret arasındaki çizgiyi bilmek gerek. yazık ki sınırlar çoğu zaman fazlasıyla aşılıyor.
kalite; üslup, altyapıdan beslenir.dinlemek, anlamak, farklı görüşlere açık olmak içeriği zenginleştirir.
espri anlayışı bel altında olanlar sokakta bol miktarda vardır.
bizim onlardan bir farkımız olmalı.
evet, burda yazıyorsak akıl, espri, üslup açısından bir fark olmalı.
değil mi?
sadece burada değil. tüm sözlüklerde olan durum. bunun sebebi de grand ekinoks'un da dediği gibi kaliteli yazarların büyüyüp, evlenip çoluk çocuğa karışmaları veya bir şekilde sözlüğü terk etmeleri.