hayat benim sana ne?
iyi oyuda ben alirim, kötüyüde...
bugun oy vermeyip, dusuncelerini belirtemeyen insanlar, yarin ezilmeye mahkumdur. sozluk ahalisi, dün gerçek iradesini ortaya koysaydi, bugun bu tartismalar ortaya cikmaz,
sozlukte gayri ciddi olmayan insanlar denyo yerine konmazdi.
denyoluk sifatini denyolarin verdigi bir sozlukte vakit olduruyoruz ne yazik ki...
ben de kim üzerine alınacak diye dört gözle bekliyordum azizim. vardır ya böyle vatan millet sakarya her boku üzerine alınıp benim babam senin babanı döver zihniyetiyle davranan insanlar. misal hamamcı esprisi yaparsın hurrrraaa tüm tellaklar üzerlerinde sabunları sokaklara dökülmüş..
bre kardeşim sormazlar mı adama, sen şukelalık yazı yazdın da biz mi oy vermedik diye..
karma isteyenlerin açmış olduğu kampanya. belki zamanın da ben de istiyordum ama, farkettim ki, insanlar devamlı bir yarış içerisinde. artı oy, eksi oy. karma, kar. ne ki bu ki?
Kim iyi kim kötü kim karar verebilir? Şahsım oylama sistemine bile karşıyım. Gereksiz polemiklere mahal verdiğinden. Lan ben artı oy için mi yazıyorum ki? Eğlenmek için yazıyorum. Fikirlerimi beyan ediyorum. Beğenilmiş, beğenilmemiş, niye merak ediyorum ki, bence güzel zaten.
O yüzden karmanın yüksek olmasıymış, alınan eksi oymuş gereksiz sidik yarışından öte bir şey değil.
Devedikeni -1500 olsa sevmeyecek miyim? imitasyon bana tamamen zıt bir fikri savunsa değerini mi kaybedecek? bunların hepsi boş. hayat güzel durma, coş. ya da koş. belki de hoş...
not: yazar ve polemiğinden bağımsız olaraktan en güzel ördek ismi salihadır.
not2:mey en sevdiğim denyodur...
lafı geriden anlamanın en anlamlısı bu olsa gerek. bakalım ne demişiz?.. sınavı varken ders çalışmayan sözlüğe giren genci sevmeye devam et, hatta sınavları geçemeyip öyle döt üstü oturunca, okulu uzatınca falan da sev hatta iş bul ona sev bahrına bas..
ailesine sözlükten dolayı vakit ayırmayan, yılbaşı gecesi doğumgünü onlarla beraber olmayıp sözlüğe girenleri de sev, bahrına bas..
bunları ben mi söyledim hayır. sevgi pıtırcığı değilim. ama en azından hakikati görebilecek kadar da görme yetim var.
şimdi durum şu. eğer ki kıstasın sadece oy almaksa hiç yazma daha iyi. sözlük ahalisi zaten beğendiği entrylere oy vermekte bence. ha ben alıyorum ekşi veya şukela önemli değil. ama bunu da hayat memak meselesi yapıp boncuk takmıyorum şukela alınca. evet beğenilmek önemlidir ama salt amaç beğenilmekse o zaman en yakın ruh ve sinir hastalıkları kliniğini tavsiye ederim.
ya bir de şuna gülüyorum milletin dili yokmuş gibi onları savunmayı bir borç bilen çılgınlar acaba şu entryle mi ki en beğenilen entrysi imiş karmasını yükseltecektir şaşıyorum. '' tavla oynarken gelen ucuncu kisi : 1. her olaya karisir. oynanan hamleyi begenmez. buyuk ihtimalle cenabettir. mudahale ettigi oyuncu asla kazanamaz diye bir rivayet vardir. ona gore oynanan dusesler,ciftler hep bosa harcanmistir.''
yahu önce bir yazın da okuyan da oy vereninizde çok olur. ama kıstasınız fani şeyler olmasın. bence hayat çok daha önemli...
amacı beğenilmek olan, gerçek hayatta tatmin olamayıp (beğenilmeyip) sözlükte beğenilince, beğenilme egosunu tatmin eden bünyelerin bir başka isteği...
daha önce istekleri, oy vereni görelim, kaç kişi oy verdi onu bulalım, seri eksi oy veren kimmiş bakalım vs...
ben istiyor muyum? koysanız ekime koymazsanız skme kadar...
zaten nedir bu herkes tarafından beğenilme çabası anlamadım gitti... hadi onu da geç, yahu bir insan, yüzünü bile görmediği birileri tarafından yazıları beğeniliyor diye neden kasım kasım kasılıyor...
ha sen neden yazıyorsun o zaman demezler mi bana? derler pek tabii haklı olaraktan... ben sadece bir kişinin görmesi için yazıyorum canım benim... bak beğenmesi için değil, görmesi için... zaten o gördükten sonra, buraları hep size bırakacağım...
çayım hala gelmedi... neyse sktir et... sen demlediğin çaya da karbonat atarsın, beğenilmek için...
son günlerde ajdar muhabbetlerine verilecek belkide en büyük cevaptır. yapıldığı takdirde sözlükte ajdar muhabbeti yapmak bir kenara dursun, aj bile yazılamaz olacaktır.
sanskritce' de eylem demek olan bir kelime bu karma, yani bunu bir yere koymanın asıl anlamı "eyleme geç, ne okudun ne anladın, beğendin mi beğenmedin mi, doğru mu yanlış mı, fikrini belirt ki bizde ne yapacağımıza yönelik senin bilgini almış olalım" olan 3 adet butonun gösterdiği bir istatistiki veri sonucunda bu karma. birkaç bilgisayar kodu ile verileri depolayıp, çıkan sonuçlara göre istatistiğini tutup yazarın tarihçesine göre bir başlıkla bilgisini veren birşey bu karma. budizm de çok derin bir anlamı olan bir kelime bu karma. yani düşünmeyi ve tarafsız değerlendirme yapmayı gerektiren birşey bu karma, sözlük boyutunda.. işte ip burada kopuyor, oylama yapacak olan kişilere ne kadar güveniyoruz; benim entrymi sürekli kötülediğini bildiğim birisinin celebrity oluşuna giden yolu tıkamak için canla başla entrylerini kötülemem ne kadar etik ya da oylama yapan insan sayısını düşünerek entry girme isteğimi derinlerde batlayıp batlamayacağı da önemli bir mevzu. Sözlük içerisinde kimi ne kadar tarafsız ya da gerçekten eleştirel bir gözle bakıp değerlendirdiğini bilmekte ayrı sorun, genel olarak insanlara ne kadar güvendiğimde. Belki de sözlüğü insanlara duyduğum güvenin azalışından dolayı kendi benliğimden intikam almak için bir yer olarak görüyorumdur ya da 4-5 yıl sonra gelip o zamanki çocukça entrylerime bakıp gülümsemek, tarihe ne gibi notlar düşebilmişim diye sormak için girmişimdir sözlüğe.. alternatif bir sözlük olduğunu düşünüp, ekşisözlük hemen yazar alımı yaptığında burayı bırakacağımı düşünüp belki geyiği sarmak için gelmişimdir ya da hayatımda o sıralarda yapacak daha iyi birşeyim olmadığı için aklımdakileri dökmek bir nebze olsun bildiklerimi ve anılarımı yazıya aktarıp kendimi rahatlatmak için gelmişimdir..
karma puanını düşünürken bunları ne kadar düşündüğümüze de bağlı, karma puanının olmasını ne derece çok istediğimiz.
yapilirsa ben butonunu asindiran yazarlarin, seviye atlayarak ben butonunu kiran yazarlara donusmesine neden olacak kampanyadir. oylarin amaci ayin elemanini secmek degil, iyi-kotu elestiri olmasi gerekir. yapilmamasi, sozlugun seyir guzelligi acisindan pek iyi pek bi guzel olur.
gereksiz bulduğum kampanyadır. şahsınıza abuk subuk ilkokul çocuklarının birbirlerine demediği sıfatlar takılınca başınız göğe mi erecek. hem bir de sanki uludağ sözlük'teki yazarlar çok da mantıklı oy kullanıyor da, çok da kanka grupları kurmamışlar da, çok da 5 yaşındaki çocuğun kurmayacağı cümleler kurup inek şaban edasıyla aval aval celebritiy havalarında dolaşmıyorlar da. boşu boşuna çabalamayın. ilk önce adam olun, gerisi yalan..
sözlük yazarını motive edecek, tahminimce itiraz da etseler birçoğu tarafından zaman içerisinde kabul görecek bir hadisenin kampanyalaşmış hali. karman yüksek olsa ne, olmasa ne. hayatta sana bir getirisi yok, aç karnını da doyurmuyor, haklısın. bugüne kadar olmadı da bu kadar entry haybeye yazılmadı ya. fakat çekinceler mantıksız geliyor bana. yok "onun kankisi artıya basacak paso" söylenmeleri , yok "bu ibne komünist. bir faşist olarak şu an girdiği entry gülmekten daşşaklarımı halıya serse de yine de eksilemeliyim. " diyen puşttan tırsmalar. e madem s.klemiyorsun bu hadiseyi, bırak kankasını oylasın, karması artsın, sağane? diyor ki adam; " sözlüğün kalitesi düşebilir. " el insaf. tamam, mutluyum ben de burada olmaktan ama, şurada 2 günlük yazar olmama rağmen, beni şok eden, aynı başlıkta, aynı esprinin, tek harf değiştirilmiş hallerini görüyorum, bu mu kusursuzluk arayışı? biri şahin k yazıyor, biri sahin k. al o ş'nin çengelini de, monte etmek aracılığı ile götün ç harfine benzesin, dee mi la? farkındayım; "2 gün oldu, ne bokuma yorum yapıyon dölsüz namert! " diyecek "sözlük benim lan! "cılar da olacak. onlara da kızmam, bir yerde haklılar. ama bilin ki, uludağ sözlük çok çok kalite entrylerin girildiği bir yer değil. çoğu zaman, bir çoğunu okumuyorum bile. okumadan tahmin edebiliyorum ne yazıldığını. misal başlık; sıçarken, götünden alevler fışkıran insan olsun, girilecek entryleri tahmin eder oldum, evvelki takip süremi saymazsan, 2 günlük uludağ sözlük geçmişimde. ne yazacak herif en fazla, "basurdur. " uludağ sözlük kendi içinde hastalıklı hücreyi sıyırıp atacak bir mekanizma geliştirmelidir. sonuç; desteklediğim kampanya. s.kleyen yazar için moral motivasyondur ve biliyorum ki bunu s.kleyen yazarlar da çoğunlukta.
sözlüğün kalitesi artacak şeklinde gibi yanılmaya sebep veren kampanyadır. * bazı yazar arkadaşlar tarafından efenim işte karma olunca karmam düşmesin diye daha kaliteli entryler girilecek herkes karmasının yükselmesi için çalışılacak böylelikle sözlük; güllük gülüstanlık, bütün yazarlar birbirine saygılı, polemik yaratılmayan bir yer olacak şeklinde bir inanç var. evet böyle bir düşünce içinde olup * yazılarını daha düzgün yazan, dikkat eden yazarlar olacaktır.
fakat birde bunun diğer tarafı var. yani karmasının maksimum - kaçlara kadar vuracak şeklinde format dahilinde denemeler yapıp kendi egolarını bilgisayar başında tatmin etmek isteyenlerde çıkacaktır. ki önümüzde karma sistemini deneyip * bu sistemde çalışan yazarlarıda görüyoruz. karma her iki yazar grubunuda motive edebilir. bunun yansımasıda daha kaliteli entryler ve format dahilinde saçma sapan sadece ıyyyyy iğrenç almak için girilen entryler olacaktır. yani sözlüğü bir yandan güzelleştirirken bir yandan kirletebiliriz. bu durumunda değerlendirilmesi gerekmektedir.
sonuç olarak sözlüğe yeni bir özellik olarak denenmesi gerektiğini düşünmekteyim. belki gerçekten sözlük çok güzel bir yer olur. *
bu kadar çok isteyen var herhal kötü bir şey diyesim geliyor, bütün sözlük oy birliği etmişcesine istiyor karma'yı, ben bu işten hayırlı bir şey çıkacağını sanmıyorum. ne işe yarar tam bir anlasam..?
