bir pazar günüydü ve yağmur da yağmıyordu. gidecek bir yerim de yoktu. yani aslında vardı da benim bir yerlere gidesim yoktu. ben de sözlüğe girdim. içimde hep yazar olma aşkı ve hevesi vardı. ama yazar olmak gözümü korkutuyordu. ben yazarlığı zor bir şey sanıyordum. meğersem çok kolaymış. baktım ki sözlüğe giren herkes bir nick almış, yüzüne maske takar gibi takmış; kimse kimseyi tanımıyor ve takmıyordu. yani yazanlar maskeli balo gibiydi. herkesin nick altında ''yazar'' yazıyordu, yazana da yazmayana da, ortalıkta niki elinde gezene de. herkes bir yol tutturmuş gidiyordu. bir nick maskesi alıp ben de sözlüğe girdim. bana da yazar diyecekler diye bir sevindim bir sevindim ki sormayın... beni de diğerleri gibi ''hoş geldin'' diye karşıladılar. ben de klavyemin başına geçip yazmaya başladım. sözlüğe kayıt olma hikayem şimdilik bu kadar.
hepinize sanal ve ikonik gülücükler gönderir, bu gülücüklerin gerçek olmasını dilerim...
enes diye bir çiyan arkadaşım vardı. yok inci de şöyle yaptık böyle yaptık. girip bakıyorum saygı sıfır. tamamı yoksulluk muhabbeti. ekşi ye baktım merak sardı tabi bir kere. ulan böyle kibirli insanlar olamaz. sonra itü ye baktım, yorumlar da herkes referans isteniyor ama muhabbetler ısırgan otu yazıyor. yani orada da edebiyat varmış ama kasılıyormuş insanlar. sonra uludağ sözlük' ü gördüm. ortam sıcak. herkes rahat. abazalar kınanıyor. yeni nesiller aşağılanıyor. hemen 10. nesilden kaydımı aldım. az farkla 9 u kaçırmışım. sağlık olsun. burada biz bizeyiz. swh
Genelde gırgır şamata tarzı sözlüklerde takilirdım. Yalan yok oraları daha çok seviyorum fakat ömürleri çok kısa, tam ortamı kuruyorsunuz iyi hoş sonra teker teker azaliyorsunuz. Sonunda dedim ekşiye gidiyim aldim yazarlık. Baktim bana göre çok elit ve gereksiz bir mekan, sonra buraya geldim güzel hoş. Zaten fazla girmiyorum.
Hoslanmamam gereken birisinden hoslandim. Onu kaybettim, sonrasinda arkadaslarimi da kaybettim. Konusacak kimsem kalmayinca buraya kaydolmaya karar verdim. Benim ailem, arkadasim gibi oldu burasi.
2012 de sırası ile ekşi-itü-uludağ bu üç sözlüğe kayıt oldum. bir kaç ay sonra ekşi yazarlığım onaylandı, bu yüzden diğer iki sözlüğe bakma gereği duymadım. sonra yaptığım bir salaklık sonucu ekşi hesabımı sildiler, yeni hesap açıp beklemeye koyuldum. bu arada diğer iki sözlüğe bakayım dedim, her iki hesabın onaylandığını gördüm. ekşi onaylayıncaya kadar uluda zaman geçirmeye karar verdim. 6 ay sonra ekşi hesabım onaylandı, ama burda iyi arkadaşlar edindiğim için tamamen kopamadım **
2012 nin ilk haftası değil 2. haftasıydı sanırım herşeyimi kısıtlayıp bana yasaklar koyan insandan kurtulmuştum sonunda, ekşi sözlük hesabımı sildirmişti tekrar açmayı denedim ebesinin nikah tarihi gibi çaylak sırası verdi (şuan ne nicki ne şifreyi ne de kayıt olduğum e-postayı hatırlamıyorum). sonra ofiste can sıkıntısı kağıt uçaklar filan yaparken öyle abuk bişey aklıma takıldı, hemen google çektim, sonuçlar arasında uludağ sözlük vardı öylesine bişeyler okudum filan iyi oyalandım bi kaç gün. sonra dedim niye kayıt olmuyorum öyle düştüm bu troll batakhanesine. ilk nick altı entrylerim silindiği için asıl karşılandığımı bilmiyorsunuz, inşallah gaydir diyen bile oldu. ahh ne çok kaşınan var imiş:).
yıl 2013, yılın ilk günleri... olay gecesi karabasan olayı gerçekleşiyor. gece 2-3 sularında google' a "karabasan" yazıp aratılıyor. hemen ilk sayfada uludağ sözlüklü olan link beliriyor. önceleri film yorumlarına bakmaktan aşina olduğum ilginç siteye daha fazla dayanılamıyor vee ertesi gün uludağ sözlükte çaylak olarak işe başlanıyor.
Eski işyerimde Çalışıyordum ve akşama dek boş boş oturmaktaydım.Haberleri okurken birden önüme uludağ sözlük Çıktı ve sonra okumaya başladım.Sonra ise yazmaya.
Valla ben arif in manchester a attigi golu ararken zall dan gelen; "bilader uzaklarda arama, aradigin hersey ve daha fazlasi burda" mesajiyla irkildim. Burdayim uzun yillar oldu ne diyim ki allah belani versin ismail bok varidi o gunden beri songul karli sansursuz videosuna ulasamadim amk.
Ablam yazıyordu ben bakıyordum yazdıklarına hatta kendisi okuyordu bana bazı yazıları.
Ben onun asosyal olduğunu ve onun gibilerle dolu olduğunu düşündüm.
Kınadım bıraktırmaya çalıştım sonra üye olup onu trollemek istedim derken bende gördüğünüz üzere alıştım iyi halt ettim seviyorum şuan meraklı olmak her zaman zarar vermiyormuş.
Deu sözlük bomboş kalınca, ekşi'ye kabul edilmenin iki yılı bulacağını anlayınca, ekşi okuyup okuyup içimden entry yazmaktan bıkınca geldim buraya üye oldum. Ekşi'deki ortamı burada bulacağımı sanıyordum ama olmadı. inci'den özenilmiş başlıklarla dolmuş ama inci samimiyeti yok ki inci'yi severim. ikisinden de olmaya çalışıp olamamış bence. Şimdi böyle yazınca 'ne bok işim var o zaman' diye düşündüm ama seviyorum aslında, hayat tuhaf. sözlük yazarlarının itirafları entrysine döndü bu yazdığım da.
Yeni bir yer ariyordum yazacak ve anonim olarak dertlesicek bir yer. En iyisi burasidir diye dusundum ve geldim. Ayrica bir zamanlar buranin en populer yazari ile tanisiyordum o biraz tesvik etti. Simdi adamin oteli ve cocugu var ne arasin burda. Neyse ben hala bes parasiz burdayim, olur o kadar.
ekşiyi haliyle te ne zamandan beri bilirdim de forumlarda epey yöneticilik yaptıktan sonra inzivaya çekilip blogspot'ta şiir günlüğü tutmaya başladım. sonra diğer sayfalardan birinde "uludağ sözlük yazar alımı" ile ilgili bir yazı gördüm ama tabii sözlük 1 sene önce açılmış, dördüncü nesil olmuşuz. tabii sözlük diyince ben böyle bilgi içerikli yazıların havada uçuştuğu, atışma olsa da kaynak göstermeli şeyler bekliyorum. zaten forum yöneticiliğinden gelmişim, biliyorum ortalığın ne kadar çirkefleşebileceğini.
tesadüf tam da o sırada hrant dink cinayeti olmuş, atışmalar sataşmalar olmuş ve milliyetçi yazarların hepsi güme gitmiş, "milliyetçi katliamı" olmuş ödp-bdp tipi yazarların çoğunlukta olması nedeniyle. (tabii o zaman karşıt da olsa kaliteli yazarlar var, trollük çok nadir, "selebriti"lik yarışı var kalitede.) neyse daha yeni olmam sebebiyle göze batmayan, güme gitmeyen nadir yazarlardanım. ama sinir katsayısı her provokatif iletide yükseliyor. araştırmadan yazdığım tek bir ileti yok ama ağzı olan da konuşuyor. sonunda, "bir lafa bakarım, bir adama bakarım" hesabı, sildirdim hesabı july4th kardeşe. gerçi blacklittle'a da sildirebilirdim ama dışarıda da tanıdığım biri olduğunu farkettim, ortalık karışık, gerçekte birbirimize girmeyelim diye çaktırmadım.
gel zaman git zaman, "ortalık durulmuştur, sözlük yerine oturmuştur, kalite yükselmiştir." diye can sıkıntısı tekrar girdim. girmez olaydım. üstüme kilitlediler, çıkamıyorum da.