'Ulan düzgün düzgün yazıyoruz siklemiyorsunuz. şimdi başlıycam kürtlü, seksli, ensestli, faşistli karışımlar yapmaya' demeden önceki tespittir. Ciddi anlamda andavallardan oluşuyor burası. Başka da mecra yok ya ona yanıyorum.
bununla ilgili bir efsane vardır bir gün neyzen tevfik'e bir arkadaşı enseden çok fena patlatır neyzen hiç oralı olmaz.üstada sorarlar ne o hiç bir şey yapamadın. ve üstat o muhteşem cevabı verir:
-şimdi bir eşek sana çifte atsa sen de aynı karşılığı mı verirsin?
trollüğün her zaman aynı şekilde gelişmek durumunda olmadığı düşünüldüğünde haklı çıkabilecek önerme. insanlar tabi direkt mantık olarak bahane bulmak, ya da kötü olana kötü olanla karşılık vermek gibi görüyor. hatta bazı andavallar başka sözlüklerde kabul görmemek gibi apayrı diyarlara yelken açıyor. tavsiyem toluen' i azaltınız.
açtığım başlık ve girdiğim entrylerin hepsini incelerseniz (ki tabi incelemezsiniz) bir çok bilgi içerikli entry' nin, bir çok tartışma içeren fikri yapının, bazı felsefi postulat ya da sorgulamaların olduğunu, bunun haricinde 100' e yakın tek tek yazılmış film eleştirisinin bulunduğunu, yine aynı kontekste biraz daha edebi içerikleri olan yazılarımın da olduğunu görebilirsiniz. ve emin olun hiçbiri okunmadı.
troll başlık açıp içine bilgi enjekte etme fikri diğer fikirlere oranla çok daha makul görünse de kapasite ile orantılı olup bünyelerin enjeksiyonu kaldıramama ihtimali de yüksek. yazılarımın altına alakasız bkz' ler veren, nedeni sorulduğunda 'başlığa gör bkz. veriyoruz' diyen ve bu bkz.' lerin silinmediği dolayısıyla moderatörlerin de bu yazılanları okumadığı sıhhi(!) bir ortamdayız.
tüm bunlara bakınca ve buradan önce 3-4 sözlük eskitmiş biri olarak yapılan yorumların ne kadar eblehçe olduğu yeterince aşikar sanırım. ki bahsettiğim başlık ve entrylere artı ya da eksi hiçbir tepki gelmezken yine benim açtığım '10000 yıllık japon kültüründen çıkan pornolar' başlığına 15 civarında entry giriliyor. beni artılayın gibi saçma fikrim elbette yok. ama artı ya da eksi olsun, yazılan ve çalakalem değil emek verilerek yazılan bir fikri ürünün hiç okunmadığı, hiç tartışılmadığı, hiçbir etkileşimin barınmadığı; buna karşın siyaset, kafatasçılık, dini ve cinsel manipülasyonun her daim rabet gördüğü yaklaşık 30.000 kişilik bir güruhun kahvehane ortamından farkını bana kim açıklayacak?