senin yaşadığın o duygunu sikeyim kardeş. Sen neden karaktersizsin biliyo musun birader. Öyle aşık olduğun için falan değil. Aşk başına gelir, tasarlamazsın, tercih değildir. Sana kimse bu yüzden kızamaz. Sana aşık olduğun için orospu evladı diyemem ama eşinle boşanmadan bunu yapıyorsun, hamile bırakıyorsun ya. işte bu tercihtir. Hah işte sen tam da bu yüzden inanılmazzzz mükkkemmmmmmel bir yavşaksın kardeş.
çok hoşuma giden bir arkadaşım var kendisiyle uzun senelerdir arkadaşız ama birkaç senedir görüşemiyorduk geçen gün denk geldik bir kahve içelim dedik. Ya ben bu çocuğun yanında öyle mutlu öyle huzurlu öyle güvende hissediyorumki aynı zamanda çok da iyi anlaşıyoruz o kadar güzel konuşuyor ki benimle hiç kimsenin görmediği taraflarımı görüyor yanında da hiç rahat duramıyorum beş yaşında çocuk gibi ne elim duruyor ne ayağım çok şımarıyorum sabah akşam görsem gece yine görmek isterdim o kadar iyi geliyor bana. aşık olmadığımı biliyorum çünkü aşkı iyi tanıyorum bu aşk değil galiba uzun süredir içinde bulunduğum duygusal boşluk onu düşünmeye itiyor beni bir de sevgilisi var ki böyle düşündüğümde kendimi çok kötü hissediyorum o kıza karşı sözlük ama bu düşünceler ve duyguları ben seçmiyorum ki :(
Herkesi ve her şeyi bırakıp dönüp en yakınım bildiklerinin aslında hiç de yakının olmadıklarını görmek...
Ben sürekli aynı kişinin nankörlüğüne uğramaktan çok yoruldum.
Aslında artık yapayalnız olduğumu kabul etmem gerekiyor. Bunu kabul etsem her seferinde sanki ilk defa buna maruz kalmış gibi hissetmezdim, belki de.
iki hafta kadar yine duyma sorunu yaşadım ve yine grip oldum. Doktor eris varyantı olduğumu söyledi. Geçti ama iyileştim. Bu işitme sorunu okulla birlikte girdi hayatıma. Eris varyantının belirtilerinde ise işitme sorunu göremedim. Doktor öyle söyledi. Duyabilmek ne güzelmiş. Arabaların seslerini duyamadığım için arkama bakarak yürüyordum. Geçti. Çok şükür. Tekrarlamaz umarım. Zira geçen sene üç kez en az bu sorunu yaşamıştım.
Aslında yalnız değilim ama yalnızım.
Kimseyle aynı kafada, frekansta değilim. Ailem, arkadaşlarım aslında hepsi ile çok mükemmel ilişkilerim var. Şükrediyorum varlıklarına ama bazen o yalnızlığı o kadar çok hissediyorum ki çok garip bir his. Sessizliğe gömülürüm ben bazen hayatımın bir döneminde sanırım o dönem yaklaşıyor o yüzden böyle hissediyorum.
Sevdiğim bir insandan sıkılınca kendimi suçlu gibi hissediyorum.
Bugün hasta yatağımdan kalkıp yanına gittim, fakat o an isteyeceğim en son şeyin orada olmak olduğunu fark ettim. Bu duygudan da sıyrılmaya çalıştım dakikalarca... olmadı.
Akşam üzeri bir avuç çekirdek yemiştim. Az önce uyuyakaldığım koltuktan aşırı derece susayarak uyandım. Bir anda 1 litre su içtim ve yatağıma geçtim ama hala içim yanıyor.
Bu da böyle gereksiz bir itiraftı, iyi geceler eheh.
Benden zeki bir insan gördüğümde hemen mala bağlıyorum. Bir de egolu falansa iyice modum düşüyor. Ama sürekli beni onaylayan kişiler olunca da Einstein gibiyim. Çok acayip bir psikoloji.
uludağ sözlüğe girdiğimde; sanki şehir merkezinde çevresi apartmanlarla çevrili sıkışık bir binanın bodrum katındaki 1+1 dairenin toprakla bitişik dar odasındaki boyası eskimiş duvarının tepesindeki küçücük pencereyi kapatan koyu renk perdenin kenarından sızan zayıf ışıkla ortalığı görmeye çalışıyormuşum gibi hissediyorum.