99'dakini bilmem ama 2000'dekinde oradaydım. bir jandarma başçavuşunun* silahını gaspeden mahkumun askere ateş açmasıyla başlayan olaylar sonucu resmiyete geçmeyen 26 kişi ölmüştür. tekrar ediyorum katliam değildir, çatışmadır. ölenler askere silah sıkanlardır. orda olmayıp ahkam kesenlere duyrulur.
ayrıca çankaya ilçe jandarma komutanlığının sorumluluğundaki adli emanet deposunu da görmenizi tavsiye ederim. cezaevlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen el yapımı silahlarla doludur orası. zaten ulucanlarda çıkan isyanların tamamına yakını aramaya karşı gelen mahkumlardan çıkmıştır. bu silahları sizce ne yapacaklardı? her sabah avluda iştima alan, eğitim yapan, sürekli ders aktivitelerinde bulunan çeşitli terör örgütü suçluları sandığınız kadar masum değiller. içerde dışardakinden daha rahat konumdalar. bugün türkiye'de gerçekleşen eylemlerin çoğu içerde bunlar tarafından planlanıyor desem...
dağdaki çatışmalarda şehit olan türk askerine zayi diyenlerin, cezaevinde bile silah edinip askere kurşun sıkanlar vurulunca * katliam demesi gayet normaldir.
ne diyim, devriminiz kadar taş düşsün başınıza.
ekleme: f tipi cezaevlerine geçiş operasyonunda gönüllü birlikteydim. çatışma çıksaydı ve bir arkadaşıma onların attığı kurşun deyseydi acımadan vurabildiğimi vururdum son kurşunuma kadar. eğer bu faşistlikse itiraf ediyorum öyleyim.
ankara il jandarma komutanlığı, çankaya ilçe jandarma komutanlığı, adli emanet bölümünde ulucanlar cezaevinde yapılan aramalarda ele geçen silahlar göürülebilir.
silahları gördükten sonra, neden o gün arama yapıldı, neden mahkumlar aramaya karşı çıktı, neden isyan ettiler, neleri saklamak için koğuşları ateşe verdiler gibi bir çok sorunun cevabı kendliğinden ortaya çıkıyor.