ulu roman

entry4503 galeri11 video8
    51.
  1. tavani neredeyse dort metre olan, bu enaz yuzelli yillik victorian binanin en ust katindaki, guneye bakan sash dedikleri cinsten pencerenin onunde ayakta duruyordu. lanet olasi sehirde, yazdan sonra gelen butun mevsimler karanlik, yapis yapis ve islakti. uzerindeki, annesinin pofuduk yunden ordugu kirmizi hirkaya sarildi, tipki annesine sarilir gibi. birden, butun ege'nin gunesi dogdu sanki karsi binanin ustunden. sonra titredi, o kemiklerine isleyen civi gibi soguguga kufur etti utanarak birilerinin sesini duymasindan. elindeki sicak adacayi fincanini kiracak gibi tutuyordu. hem sicakligi, hem kokusu nasil da iyi gelmisti simdi icinin usumesine. incecik kesilmis limon dilimini batirdi, sonra da cevirdi usul usul, beyaz porselen fincanin icinde. ruhumuz kadar ozgur olsaydi keske bedenlerimiz de, dedi mirildanarak kendi kendine. genzini yakan bir zeytin kokusu duydu, adacayindan bir yudum aldiginda. ezilmis, taze zeytin kokusu da nereden cikti simdi diye dusunurken daire kapisinin acildigini duydu...
    10 ...
  2. 50.
  3. muammer o na bakip guluyordu.
    - muammer sen hep boyle guler misin dedi ve sonra...
    6 ...
  4. 50.
  5. gözlerinin yaşını silen muammer elini apışarasına götürerek orada duran silahını çıkardı ve karşısındaki gandalfa doğrulttu. gandalf o esnada o kadar korkmuştu ki korkudan bembeyaz kesilip beyaz gandalf oluvermişti... acaba beyaz gandalf sonunda tutmadığı s.ki tutacak mıydı. yazarlar bu konuda ne düşünüyordu...
    5 ...
  6. 51.
  7. -şimdi son duanı et nalçak gandalf dedi mucahit kahramanımız. adam dedik i.ne çıktın, sakalına sıçtığımın hıyarı! tam o sırada ...
    5 ...
  8. 52.
  9. paltosunun yakasını boynuna kadar kaldırmış, rüzgardan ve yağmurdan korunmaya çalışıyordu. yağmur damlaları sırılsıklam saçlarından süzülerek geniş alnına, oradan şakaklarına ve nihayet boynuna iniyordu. çöp konteynırlarının iyice daralttığı kaldırımdan yürümek yerine arnavutkaldırımlı yolun ortasından sarsak adımlarla ilerliyordu. yağmur şiddetini kesmeden yağmaya devam ediyordu. nemle beraber gelen çöp kokusu, şehrin en iğrenç atıklarının toplandığı mazgallardan buram buram havaya dağılıyor sonra tekrar mazgallara geri dönüyordu.

    adamın acelesi yoktu.
    7 ...
  10. 53.
  11. çünkü altında 2009 model mercedes'i vardı ama aksilik ya benzin de iyice azalmıştı...
    8 ...
  12. 54.
  13. "hee ya evet sucuk gibi oldum" diye aptalca bir tepki verdi adam. kadına sırıttı.
    5 ...
  14. 55.
  15. boş depodan daha sonra aklına opet'in kampanyası geldi, beleş adidas top veriyordu, evet bunu yapmalıydı..
    işten faydalanmak için direk istasyona gitti, depoyu tam doldurttu:
    -topumu istiyorum..!, dedi..
    -efendim kampanyanın süresi üç gün önce doldu iyi yolculuklar..

    kendini iyiden iyiye mal gibi hissediyordu..
    5 ...
  16. 56.
  17. sonra 300 km ileride bir benzinci daha buldu. umarım burada top veriyorlardı.ama bu benzinlikte bir gariplik vardı..hiçkimse yoktu etrafta. sessizdi. ıssızdı. ıssız adam dı. *
    4 ...
  18. 57.
  19. o, benzinci bulana kadar, benzine zam gelmişti belki de. ah, o aptal kafası.
    5 ...
  20. 58.
  21. malum benzine sürekli zam geliyordu.
    6 ...
  22. 59.
  23. "en iyisi, belediye otobüsüne bineyim" diye düşündü. cimriliği tutmuştu.
    6 ...
  24. 60.
  25. allah kahretsindi. akbilinide evde unutmuştu.
    6 ...
  26. 61.
  27. arka kapıdan otobüse bindi, maksat parayı arada kaynatmaktı..
    5 ...
  28. 62.
  29. ama otobüs şoförü sandığı kadar saf değildi. aynadan kontrol ediyordu.
    3 ...
  30. 63.
  31. adam da saf değildi, parayı kontrol ediyormuş gibi yapıyordu, sonuçta yok diyecekti,
    10 metre 10 metredir mantığına sahipti..
    4 ...
  32. 64.
  33. "birader, birayla sigara da vereyim mi?" diye posta koydu şöför.
    7 ...
  34. 65.
  35. "yok abi böyle iyi" diye cevap verdi yüzsüzce. hem ıssız hem yüzsüz adamdı.
    6 ...
  36. 66.
  37. otobüs şoförü, otobüsü garaja doğru sürüyordu, içeriye girdi, tenha bir bölgede otobüsü durdurdu..
    4 ...
  38. 67.
  39. yolcular anlaşmış gibi kaçar adımlarla uzaklaştılar. bir tek o kalmıştı. şoförle başbaşaydılar. tırsıyordu.
    6 ...
  40. 68.
  41. "yok abi kemer sende kalsın moda böyle diye böyle giyiniyorum" diye cevap verdi.
    4 ...
  42. 69.
  43. indi otobüsten,taksi aramaya basladı. bu saatte bu tenha yerde taksiyi nereden bulacaktı?
    3 ...
  44. 70.
  45. çimenliklere doğru yürüdü,nasılsa tenhaydı. pantolonunu hafifçe indirdi. çişini yapmaya basladı. tam o sırada arkasında bir el hissetti.
    3 ...
  46. 71.
  47. hah dedi kendi kendine.
    nasıl para kazanacağımı buldum.
    müşteride hazırdı.
    5 ...
  48. 72.
  49. bi yandan bu romanın nasıl biteceğini merak ediyordu delicesine.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük