teresa aynaya bakarak iki eliyle saçlarını kabartip havalı bir şekilde tekrar giydiği beyaz elbisesinin vücudunda nasil durduğunu inceledi..bir kaç adım geriye gidip dönerek tekrar kendini iyicec süzdü.. hemen aynanın altındaki dolaptan parfümünü cikartip boynuna ve elbisesine aceleyle sıktı tekrar kendini süzdü aynaya yakınlaştı kirpiğini ve kaşlarını parmağıyla taradı...tamamım artik dercesine telefonu eline alip birkaç tuşa basmıştı ki kapı çaldı.. merakla kapının gözetleme deliğinden baktı..kapının arkasındaki dünya uzun atlama şampiyonu richardı...kimsiniz dedi telaşla terasa... nefes nefese bir sesle riç ben dedi uzun boylu esmer delikanlı...tam o esnada teresanın telefonu çaldı. teresa hala kapının arkasındaki delikanlıya bakıyordu..telefon ısrarla çalıyor, kapının arkasındaki delikanlı soluk soluğa kalmış nefesinin normalleşmesini beklercesine bir elini kapının yanıındaki duvara dayamış boynunu yere eğmişti soluklanıyordu... teresa kapıdan ayrılıp aynanın önünde bıraktığı telefonunu açmaya gitmişken telefon susmuş ev telefonu çalmaya başlamıştı... richard bi kere daha zili çaldı...
albırt çoktandır çektiği özlemi bir gecede dindirmek üzereydi. aşkısı, "dur aşkım, sen sadece dur, duranadamım ol, ben ikimize en doyumsuz dakikaları yaşatacağım." dedi. albırt, "işte benim kadınım böyle olmalı".. dedi. bu duygusal atmosfer onu çok etkilemişti. gözlerinden iki damla yaş süzüldü. albırt yatağa uzanmış vazitette dururken, aşkısı aleti ağzına almak üzereydi. tam o sırada kapı çaldı....