kültür seviyesi diğer taraflar gruplarından pek farklı olmayan taraftar grubu. ortalama tribün kültürüdür, üyelerinin geneli de diğer takımların genç taraftarları gibi dört yıllık özel üniversitelere gidip de ikinci sınıf meslek lisesi öğrencisi gibi davranan adamlardır.
ali sami yen'de fenerbahçe'nin 2-1 üstünlüğüyle biten ve pet şişe yağmuruna tutulan maç öncesi gazetelere, en az 5 atın yoksa işler değişir şeklinde ilan vermiş, farkı bir kenara bırakalım yenilgi sonrası sahaya su atmaktan öte hiçbir halt yiyememiş gruptur.
Seyirci değil... T A R A F T A R
Bayramda değil... K A R A G Ü N D E
Moda için değil... F O R M A için
Kupa için değil... A R M A için
Hava için değil... S E V D A için
90 dakika değil... Ö M Ü R B O Y U
Yalanla değil... K A N I Y L A
Ayrı ayrı değil... O M U Z O M U Z A
Utanarak değil... G U R U R L A
Eğilerek değil... D i M D i K
Sefada değil... C E F A D A
Koltukta değil... B E T O N D A
Minderde değil... Ç A M U R D A
Skorda değil... V E F A D A
Bazen değil... H E R M A Ç T A
Yuhlayan değil... A L K I Ş L A Y A N
Oturan değil... Z I P L A Y A N
Köstekle değil... D E S T E K L E
Puroyla değil... A T K I Y L A
Çekirdekle değil... B A Y R A K L A
Muhabbetle değil... T E Z A H Ü R A T L A
Kendine değil... C i M B O M ’ A
Söverek değil... S E V E R E K
ihanetle değil... S A D A K A T L E
Zaferde değil... H E Z i M E T T E
Şampiyonken değil... H A S R E T K E N
Görüntüde değil... Ö L Ü M Ü N E G A L A T A S A R A Y 'a bağlı yaşayanlara; u l t r A s l a n... denir! ! !
bi de her sene kadıköy'e 5.000 kişiyle çıkarma yapmayı planlıyorlar ama ne yaman çelişkidir ki kadıköy'e gelirken atkılarını bile münasip yerlerine saklıyorlar, çok ilginç, şaşırdınız di mi, alışırsınız merak etmeyin, ben de ilk zamanlarda böyle şaşırmıştım ama sonradan öğrendim ki bu grubun çalışma şekli buymuş...
bazı espri makinalarınca (#913293) karşıyaka nüfusundan fazla üyesi olduğu ve karşıyaka'ya gelmeleri halinde kaf sin kaflıların zararlı çıkacağı iddia edilen bizanslı ya da bizansçı bir taraftar grubu. otobüs bileti bizden dedik yine gelmediniz, yine gelmediniz.
peki o zaman;
niye gelmedin niye gelmedin ultravesti niye gelmedin
sabaha kadar seni bekledim ...
koç grubu ürünlerini boykot ediyoruz kampanyası ile dostu düşmanı kendine güldürmüş taraftar grubu. hıncal uluç dışında taraftar bulmayan bu kampanyaları koç grubunu batırmaz umarım.
büyük başkan özhan canaydın'ın izniyle yapılan kapsamlı araştırmalar, adnan polat'ın basın toplantılarında verilmek istenen ince mesajlar ve saatler süren röportajlar sonucunda forumlarının 50 yıl sonra aşağıdaki gibi olacağı öngörülen taraftar topluluğu...
ultraslan taraftar grubunun kurucularından alpaslan dikmen'in kaleminden:
"Ocak 2001 günü Taksim'deki Ceylan Otel'in toplantı salonuna doğru yola çıkan 53 galatasaraylı, bu toplantı sonucunda galatasaray Spor Kulübü'nün yaklaşık 100 yıllık tarihinde muazzam bir süreci başlatacaklarını elbetteki bilmiyorlardı.
Toplantı salonunda ismen davet edilmiş 53 kişi vardı. iyi giyimli, orta yaş kuşağı galatasaraylılar bir yandan açık büfe kahvaltıda bir şeyler atıştırarak sohbet ediyor, bir yandan da önceden hazırlanmış olan bazı grafik çalışmaları gözden geçiriyorlardı.
Birçok farklı arkadaş grubu tribünlerde yer alır, herkes kendine göre takımını desteklerdi. Kimisi bağırır, kimisi pankart yaptırır, kimisi maçtan önce toplanarak sohbet etmekten hoşlanırdı... Herkesin yeri de, arkadaşları da belliydi... Ve elbetteki herkes galatasaray için o tribünlerdeydi.
Ancak artık gittikçe büyüyen ve başarı yorgunu olan tribünlere bu yetersiz gelmeye başlamıştı. Evet, 4 sene üst üste kazanılan şampiyonluklar, yurtiçindeki tüm kupalar ve yenilgisiz UEFA Kupası Şampiyonluğumuz ve hemen ardından gelen Süper Kupa başarı yorgunluğunun olumsuz etkilerini tribünlere yansıtıyordu.
Açıkçası bu da, ortalama 25 yılını tribüne vermiş olan bizleri rahatsız ediyordu… Çünkü çoğumuz 13 sezon şampiyonluk görememiş bir nesilde yetişmiştik ve hiçbir başarı bizi galatasarayımıza doyuramazdı. Birçok galatasaraylı nasıl doymuş olabilirdi ki ? Bunu çok garipsiyorduk.
O gün akşamın geç saatlerine kadar konuşulan konular arasında bunlar vardı.
insanları sınıflandırmadan tüm arkadaş gruplarını tek çatı altında toplamak fikri vardı...
Özellikle, toplantıyı düzenleyen bizlerin galatasaray Kapalı'sının en eskilerinden olması ve neredeyse hepimizin Kapalının Ortasından yetişmiş olmamız, bu yumuşak geçişi sağlayabilirdi.
işte ilk toplantımızdaki gündem maddeleri şunlardı :
- Misyon: Neden yeni oluşum ?
- Hedef
- ilkeler
- Oluşumun içindeki kurullar
- Strateji
- Finansman ve kaynak modelleri
- Oluşumun isminin belirlenmesi
- Görüş ve dilekler
- Sonraki toplantı tarihinin belirlenmesi ve kapanış
Bir sonraki toplantımız yine aynı yerde, aynı saatte
3 Şubat 2001 tarihinde yapıldı.
ilk toplantının resmî gündeminin dışında alınan ve oybirliğiyle kabul edilen önemli kararlardan biri şuydu: "Galatasaray tribünlerinde yeni bir sayfa açıyoruz. Kimse bu oluşumu, geçmişle kıyaslamasın ve karıştırmasın"
Birinci toplantıdan yenilenmiş bir heyecanla çıkanlar ikinci toplantıya kadar geçen kısa sürede "Yeni Oluşum" adını çevrelerine duyurmuşlardı bile...
ikinci toplantıda da bir çok madde görüşüldü ama en önemlisi elbetteki isimdi.
The King, Ultras, Mania, Since 1905, Galatasaray Forever, Grup Sarı Kırmızı, Red Lions, Aslanlar, ultrAslan, Gala's, Platform, Kapalı, ASY gibi bir çok isim önerisi geldi.
Bunların bazıları ön elemede çeşitli sebeplerden saf dışı edildi Son turda isim önerileri arasında en radikal olanı yani ultraslan kabul edildi.
Onurlu ve gururlu bir taraftar grubu" olabilmenin yolu gerçek bir grup olarak davranmaktan geçer. işte ultraslan, bu vurguyu güçlendirmek açısından seçilmişti."
asy deki son gs-bjk maçında 90 dakika boyunca utanmadan beşiktaşıların yüzüne baka baka beşiktaşın tezahuratlarını söylemiş hiç bir zaman çarşı gibi olamayacak taraftar grupçuğu
ilk olarak 20 ocak 2000 de kurulan fakat daha sonrasında valiliğin emriyle geçtiğimiz senelerde kapatılan bir gruptur. şu an bu hallere düşmesinin büyük ölçüde sebebi ise şahsi fikrim olarak isim haklarının tamamını Galatasaray Sportif A.Ş' ye teslim etmesi ve buna bağlı olarak üstüne t-shirt geçiren her zıpkın gencin kendini ultrAslan sanmasıdır. (bkz: nerede çokluk orada bokluk)
son olarak bir not: sanıldığı gibi ismini ac milan'ın ultras oluşumundan almamıştır. "ultras" avrupada bir tribun felsefesidir. bir mantalitedir.