28 Nisan 2013 tarihinde Gaziantep deplasmanımız öncesinde Kamil Ocak Stadyumunda yaşanan tatsız olaylar kamuoyunun malumudur.
Gaziantepsporun bir önceki iç saha maçına kıyasla bilet fiyatlarını 20 kat yukarı çekerek, aynı tribünün sezon başı kombine fiyatı olan 100 TLye Galatasaray taraftarına satışa çıkarılması skandalına rağmen taraftarlarımız Türkiyenin dört bir yanından Gaziantepe armanın peşinde akın etmiştir. Avrupa Şampiyonlar Ligi çeyrek ve yarı final maçlarıyla aynı standartta tutulan bilet fiyatlarına rağmen ülkemizin güzide şehrine yakışmayacak stadyum girişleri ise her yıl olduğu gibi yine taraftar için eziyete dönüşmüştür. Büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmak için yatırımlar yapılan ülkemizde, mevcut stadlarımızda senelerdir bir düzenleme yapılmaması kabul edilemez bir ihmaldir.
Pazar günü stadyum çevresi ve içerisinde yaşanan sorunlar silsilesinin ilk halkası binlerce Galatasaray taraftarının yetersiz güvenlik önlemleri ile stada sadece birkaç metrekarelik bir kapıdan alınmaya çalışılması sonucu ciddi bir izdiham ve ezilme tehlikeleriyle karşı karşıya kalınmasıdır. Bu halkanın devamı ve daha vahim olanı ise bu noktada insanların sağlıklı hareket edebilmesinden, can güvenliğinden ve ortamın selametini sağlamaktan sorumlu olan yetkililerin, kontrolü sağlamayı bırakın tamamen kontrolün kaybolmasına sebebiyet vermesi ve kullandığı biber gazı ile o izdihamda yaşanan sağlık problemlerinin sorumlusu haline gelmesidir. Kısacası yetkililer almadıkları önlemlerin faturasını da taraftara kesmeye çalışmış bu esnada da alanda Kadın ve çocuklar başta olmak üzere bir çok taraftar zarar görmüştür.
Galatasaray taraftarlarına fahiş fiyatlardan bilet satmakla yetinmeyen Kulüp
yönetimi, sattığı fazla biletlerle de Galatasaray Taraftarlarını mağdur etmiş, tribüne takımını desteklemeye gelen ve elinde resmi bileti olan sayısız taraftarlarımız ne yazık ki stad dışında bırakılmıştır. Bu esnada giriş kapılarındaki izdihamın ortasında havaya su sıkar gibi sıkılan biber gazlarının sonucu bir çoğu çocuklarını korumak için olmak üzere taraftarlarımız can havliyle sahaya girmek durumunda kalmıştır.
Maç saatinden bu yana spor sevgisinin değil sahiplerinin fanatiği olan amigo muhabirler ve satılmış kalemlerin kamuoyuna yansıttığı gibi Galatasaray taraftarı, başkaları gibi hazımsızlık sonucu saldırmak için değil kendilerine uygulanan şiddetten korunmak için sahaya inmiştir. Bu olayları ayırt edemeyen yahut ayırt etmemesi yönünde emir alan basın etiğinden yoksun kalemlerin olayı çekmeye çalıştıkları noktadaki gibi sahte biletlerin olmadığının kanıtı ise temsilciliklerimizin elinde kalan yüzlerce bilettir ve ultrAslan gerekirse bu biletleri valiliğe bildirerek kamuoyunu aydınlatabilecek pozisyondadır.
Hafta başında kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında tüm dünya çocuklarını kucaklama görüntüleriyle her kıtada takdir toplayan bir milletin yetkililerinin, stadyumlarda saf ve temiz arma sevgisiyle Galatasaraya koşan çocukları nefes alamaz ve korkudan ağlar halde ambulanslara taşınmasına sebep olması ise asla kabul edilemeyecek türden bir zulümdür!
Bu vesileyle Gaziantepspor yönetimine her taraftarın medeni koşullarda stadyuma giriş yapma hakkının olduğunu hatırlatıyor ve kendilerini bu zafiyetlerle dolu sistemin düzeltilmesi için gerekli çalışmaları yapmaya çağırıyoruz.
Olaylar esnasında zarar gören Kadın ve çocuklarımız başta olmak üzere tüm Galatasaray Taraftarlarına geçmiş olsun diyor, bu rezaletin yaşanmasına sebep olan yetkilileri de esefle kınadığımızı kamuoyuna bildiriyoruz.
--spoiler--
yaşadıkları ilk olumsuzlukta ultraslan'a , galatasaray'a laf söyleyen sanal seyircilerimizin varlığını kombine sezonunda birkez daha hatırladık.
pegasus tribünü nün sosyal eğlence yeri olmadığını birkez daha hatırlatır ,ua terbiyesi almış gerçek tribüncülerle yeni sezonda da omuz omuza olmaktan gurur duyacağımızı önemle belirtiriz..
saygılarımıza,
ultraslan türkiye koordinatörlüğü
--spoiler--
bu açıklamalarından sonra gözlerdeki değeri it kadardır. it sürüsü topluluk. galatasaray ın adına yakışmamaktadır.
Bu gece bir tanesiyle sarmaş dolaş barikatların kenarında tutunuyorduk. ibnetor polisin teki bizi yumrukladı. iteledi, yetmedi anahtarlarıyla vurdu. bana değil ua arkadaşa geldi, bana siper oldu. çocuk haykırdı, ama yılmadı. en sonunda polis siktir oldu gitti daha dişine göre adamlara saldırdı.
Uanın yanağına gelmiş anahtarın ucu. Gömleğimi yırttım garip bir pansuman yapıp suratına yapıştırdık. koştur koştur tophaneden inip gerçek türk evladı bir eczaneye girdik. acil gerçek pansuman ardından sırtıma alıp mecidiyeköy çevre hastanesine getirdim. orda üç dikiş atıldı. bende kal dedim dinlemedi, annem merak eder dedi bir taksi buldu.
Giderken nedense ağladık. ne telefon verdik ne ismimizi söyledik. birbirimizi bir daha hiç görmeyeceğiz muhtemelen. ama onun beni korumasını unutmayacağım, o da benim onu sırtımda merdivenler boyu taşımamı unutmayacaktır. yolun açık olsun arkadaşım.
galatasaraylı olmamdan tekrar gurur sağlamıştır. eleştiri, yürüme, eylem tamam da polise taş atan tarafta olsaydı, uzun süre nefret ederdim kendilerinden.
evinde klavye basinda twitterdan yeaa eylem biber gazi yedim yeaa yazanlarin bok attigi taraftar grubu..
eylemi eylem gibi yapip sova dokmemistir.. zamaninda eyleme buyuk bir cogunlukla katilmis diger takim taraftarlari ile kolkola yuruyup tepkisini gostermistir..
hala haklı bir tepkiden taraftarı oldukları takıma pay çıkarmaya çalışanların eleştirdiği taraftar grubu. ironik... biz biriz bu konuda arkadaşlar. sen, ben, o yok. bu önemli konuya da sarı-kırmızı, siyah-beyaz, sarı-lacivert at gözlükleri takarak bakmayalım. futbol fanatikliğini hassas bir konuya bulaştırmayalım. lütfen.
Protestoların ilk günü taksimde bulunmuş, tepkilerini göstermiş taraftar grubudur. Takip eden günlerde de üyeleri bireysel olarak protestolara katılmışdır.