izlediğim ilk bölümden yola çıkarak senaryonun akışını tahmin etmenin hiç de zor olmadığı dizi. Karakterler aynı diyaloglar aynı hep birbirlerini anımsatıyor bu diziler.. ama diziyi götüren de Uğur Polat'ın oyunculuğu resmen. Hakkını vermek lazım adam karizma saçıyor..
oyuncuları müthiş, diyalogları samimi, hikayesi akıcı dizi. 100 dk dizi saçmalığı yüzünden mahalle olayları çok uzatılmış bazı sahneler sündürülmüş olabilir. bunun suçu ne senaristte ne yapımcıda. saçma sapan hale gelmiş türk diziciliğinde. bu diziyi, arada diziyi uzatmak adına yapılmak zorunda kalınmış boş sahneler olmadan, 40-45 dk konsantre halde izlesek muhakkak ki tadından yenmez. ama ne yapalım ülkemiz şartları böyle. keşke amerikada olduğu gibi senaristler ya da oyuncular ya da yapımcılar sendika kursa grev yapsa da düzelse. neyse mevcut haliyle de bayıldığım dizi. aşağıdaki sahne dizide ki iyi işçiliği ve samimiyeti anlamanıza yardımcı olur. Kandemir, Carlos , Yaren bu üçlü bu diziyi alır götürür benden söylemesi. inşallah reyting canavarına yem olmaz da mahrum kalmayız.
buradan ferdi'ye sesleniyorum; evlenme teklifi edersen kabul ederim, beraber duvarlara şiir yazarız. sen dövüşürken ben sinemaya da gitmem hem o şıllık derya gibi. evinin kadını, çocuklarının anası bile olurum. öptüm.
edit: insan ilk kez dizi izleyince, bir de bu dizi izleme durumu mecburiyettense etkileniyor.