siyasetçiler, siyasi partiler, terörizmciler, sağcılar, solcular, geziciler, osmanlıcılar, türkçüler, devrimciler ve dinciler bu ülkeden gittiği zaman türkiye huzura kavuşacaktır.
başındaki iktidarın ne olduğu malum.
muhalefetin nekadar basiretsiz olduğu belli.
cemaat denen bir olgu sarmış bütün kurumları, bütün kaliteli kadroları boşaltıp yerine biat kültürüne uyacak dangozları getirmiş.
halkının büyük bir kısmı iş ahlakını, yardımlaşmayı siktir edip kolay yoldan para kazanmak için her yola başvurmayı, başkasının namusuna göz dikmeyi huy edinmiş.
protesto ediyolar diye geleceğin olan gençlerin ağzı yüzü dağıtılmış, apolitik gençlerin tek derdi ise sikiş.
ne bekliyorsunuz bu tablodan aq.
olacak. en azından inanıyorum olacağına. bir gün televizyonu açtığımda masum insanların ölümlerini değilde olimpiyatlarda altın madalyayı almanya'ya kaptırdığımıza üzülmek istiyorum. çok mu şey istiyorum acaba, tamam olimpiyatlara katılmasakta olur be , ama masumlar ölmesin.
şeyh'lerden, tarikatlardan, mezheplerden, hadislerden, arındırılmış sadece ama sadece kur'an-ı referans olan bir din ile yönetilmediğimiz sürece hepsi "hayal" dir. rahat yoktur, mutluluk yoktur. allah'la muhatap olmayana mutluluk huzur yoktur.
Kur'an'la muhatap olmayana huzur yoktur, bereket yoktur, sağlık yoktur!
ne vardır?
sömürü vardır, hiç bir ülke'de uygulanmayan vergi çeşitleri vardır, bir ordu ile darbe bir sivil ile darbe vardır, halktan topladığı buğdayları depolarda çürüten, atatürk ölür ölmez milli şef olan ismet'i vardır, eline şapka alıp kendine "kurtar bizi baba" dedirten ve yıllarca bu milletin anasını ağlatmış mason demirel'i vardır. kenan evren'i vardır, taksim'de mayıs'ta insanları toplayıp meydana, kamu kurumlarının çatısı üzerinden halkın üzerine ateş açıp, panzerlerle meydana dalan polisleri vardır, kazancı yokuşunda insanları arbedeyle galeyana getirip, birbirlerine ezdirmiş zihniyetlerin mimarı, darbe ile gelmiş 12 eylül işkence yöntemleri ile hatırlanacak, şimdilerde marmaris'de huşu içinde resim yapan kenan evreni vardır.
başka ne si vardır?
koray aydınları vardır mhp'den fırlamış, 3'lü koalisyon döneminde 13 banka batıran, yaşar okuyan'ı, osman durmuş'u vardır. ismet özkan'ı vardır. bir gecede devalüasyon'u vardır. başbakanlık önünde ecevit'in önüne atılan yazar kasası vardır, neler vardır, sadece biraz bakmak yeter görmek için.
insanların, halkının, milletinin sağlığıyla, mutluluğuyla oynayan devlet adamlarını getirmiştir bu ülke hep kendi başına. insanlara sunulan algı ile köreltilmiş zihinleri zehirleyen, kuş gribi var deyip, hangi evin kümesinde tavuk varsa boğazlayan, sonra da güneş yüzü görmeden, etleri şişsin kemikleri büyümesin diye kimyasal ilaç verilen hayvanların insanlara 10 dk'da pişen plastik et yediren, piliç fabrikalarına servet ödediği halde "zehirlenen" insanları vardır bu memleketin.
memleketimin en güzel otlarıyla, en güzel çimenleriyle, en nadide tohumlarıyla beslenen anadolu, doğu hayvancılığını bitiren, elinden ineğini, kuzusunu alıp borçlandıran, ardından yurt dışından plastik angus ithal eden devlet adamları vardır bu ülkenin. insanları allah ile kandıran, allah ile aldatan, allah'ın; benim hükümlerimle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir! sözünü hiçe sayan, allah'ı bir şirket gibi, bir ticaret aracı gibi kullanan zalimlere sahip bu ülke.
neler yok ki!
anadolu'nun içine akmış "nur yüzlü bebeler" ışık evleri, nur cemaatleri. bu ülkenin, bu din'in böğrüne saplanmış bır mızrak gibi dikilmekteler saydam bıyıklarıyla. allah'ın kitabın'ı bir kenara bırakıp, risaleler döktüren, sizi allah'a biz götüreceğiz, siz kur'an-ı anlamazsınız risale okuyun diyen dimağlara sahip, islam'ın içine zehir akıtan, din'i alt üst eden nur bebeler! cıa ya hizmet eden paravan din şirketleri, çocuğunuzu okutacağız, islam'ı öğreteceğiz deyip, analrdan babalardan evlat devşiren, din şirketi.
neler yok ki!
sabah'tan akşama kadar insanlara tv'den peygamber "hikayesi" anlatan, cuma günü hutbe de peygamber hikayesi anlatan, yat kalk peygamber hikayesinden ibaret bir din algısı oluşturan dimağlar.
hepiniz ama hepiniz allah'dan nasibinizi alacaksınız.
"Başınıza gelecek her felaket, kendi yapıp ettiklerinizin bir ürünüdür. Bununla beraber Allah pek çoğunu bağışlıyor." (şura/30)
