ukte neden verilir neden girilir. bunlardan yola çıkarak inceleyeceğimiz bu durum sözlük açısından oldukça büyük bir yaradır aslında. ukteyi verenin iki üç tıkıyla ulaşabileceği bilgiyi sırf verdiği ukte sayısı çoğalsın diye girmesinden mi başlasak yoksa ukteyi dolduranın "hadi ya" nidalarıyla karşılanan uktelerinden mi?
ukteyi verenden başlayalım da sıra bozulmasın diyelim. google ı açıp ukte verdiği zımbırtıyı aratsa zaten entry girecek yazar, herhalde o denli yoğundur ki sözlüğe katkı olsun diye veriverir ukteyi bir anda. ne de olsa az sonra birçok bilimadamının katılacağı bir sempozyuma katılacaktır. ya da önemli iş adamlarıyla bir randevusu vardır ve yine amaç sözlüğe katkı tabi.
ya da ukte sayım artsın, maksat tembellik olsun. ben atayım ukteyi ortaya ayşe, ali doldursun.
ukte vereni geçtik asıl konumuz ukteyi dolduran yazar olsun. konu ile ilgili bir satırlık bir cümle ile ukte doldurduğunu sanan yazarla ilgili ne söylenebilir ki.
abuzittin cami ukte verilmiş. açıklaması nedir. istanbul'da bir camidir. dedik ya. "hadi ya"
vay be sen olmasan ben istanbul'da böyle bir cami olduğunu bilmeyecek, kahrolacaktım. bütün bilgin bu yani. haydi abuzittin cami uktesini vereni geçtim. eh be kardeşim. kim yapmıştır bu cami'yi nedir ne değildir.
kuğu gölü balesi ni ukte versek, göldeki kuğuların yaptığı bir çeşit bale mi diyeceksin.
hammurabi 'yi versek hamurlu abi. daha kötü oluşumlar kurabilirim sabahın bu saatinde. ama yeter.
herşeye rağmen ukteyi veren arkadaşı tenzih ediyorum. hepsini bulup yazması imkansızdır elbet. tamam kabul çok üstüne gittim. ver sen ukteleri yine. biz de dolduralım. tek cümle ne de olsa.
ukte: sözlük yazarı
açıklama: sözlük yazan yazar.
