devlet yanlısı anarşist, anti-milliyetçi kemalist, özgürlükçü muhafazakar gibi bir şeydir. hala vatanseverlik kavramından kurtulamamış ulusalcı/milliyetçi güruhun sol versiyonudur.
ukkth'yi "ıkkth"* sanan komünisttir. koftiliği buradan gelir. kürt ırkçılığının başka devlet hayalini komünizme alet etmeye gerenk yok. bilmem anlatabildim mi.
kapitalizmle olan savaştan ağır bir yenilgiyle çıkmış ve tüm dünyada yarattığı kötü imaj sayesinde devrimci hareketi dünya halkları gözünde küçük düşürmüş eski kafalı komünisttir.
yok abd nin kucağındaymış da, abd bayrakları sallanıyormuş ta falan filan. o zaman yiğit olsaydınız, kapitalizmi devirseydiniz de ezilen halkları abd nin kucağına mecbur bırakmasaydınız. yooookkk ama marx amca demiş ya bi kere tüm sorun sınıf mücadelesinde diye, ezilen halkları sizin sınıf mücadelesini kazanmanızı beklemek zorunda.
milliyetçilik denen katillik davetiyesinin, devlet ile ilişiği vatandaşlık bazında olan bireylerin kendilerini ırki unsurlarla tanımlaması olduğunun farkına varmış kimsedir.
yukarıdaki cümle ortodoks marksistler ve ortodoks marksizm donelerinden faydalanmaya çalışan muhafazakarlar için anlaşılması zor yargılar içerebilir. sadeleştirelim.
devlet dediğimiz nanelerden haklar; bireysel olarak alınır, kabilece alınmaz. yoksa o kabilenin yaşadığı coğrafyada ayni hak ihlalleri o ezilen ulus olarak nitelenen kabilenin dahilinde bulunmayan kişiler için işleyecektir.
gayet basit bir mantık. ahmakların dahi kolayca anlayabileceği unsurlar bunlar.
yurdum semalarında konuşulması bile abes konular bunlar bir de. birey kültürü nere biz nere anasını satayım.
türkiye, kapitalizme/emperyalizme tek yenilgisini atatürk önderliği ile vermişken bağımsızlığını kazanmıştı zaten. kendi kaderini tayin gücünü emperyalizmi yenerek kazandı.
şimdi ise görülüyor ki cehaletle kaybetti. işte bu yüzden eğitim hakkı, sağlam bir anayasa, işleyen ve bağımsız bir adalet sistemi, bağımsız ekonomik politikalar önemli.
birincisi; komünist adam özgür düşünür, katılır veya katılmaz bu kendi düşünüş biçimi ile ilgili sorundur.
komünist adam maddesel olarak sınıf savaşımı diye bişey yok diyemez ama politik çıkışlara katılmaya bilir.
burdan yola çıkarak "sen komünistsin böyle düşünmek zorundasın" demek aptalıktan başka bişey değildir, ya da kuyruk acısı vardır.
ikincisi; ukkth 1900'lülerin koşullarında ortaya atılmış bir politik fikirdir, stratejidir, maddesel olarak algılamak çok yanlıştır.
lakin aynı dönemlerde wilson'da ulusların kendi kader hakkını savunmuştur, birincisini maddesel olarak alırsanız, ikincisinide maddesel olarak almanız gerekir.
üçüncüsü; komünistlere saldırırken, savunulan düzlemin erkekçe belirtilmesi gerekir, bu şekilde belden aşağıya vurmak ile ne demokrat olursun ne de özgürlükçü.
üstü kapalı olarak belirtilen bu başlıkta kürt hareketidir, yazarın zaten bütün bakış evresini bu oluşturmaktır.
hahh madem sorun kürt hareketi, o halde kürt hareketi adam gibi çıkar ukkth'yi savunur, ** gidip emperyalistlerin kucağına oturmaz.
özgürlükten kasıt bu ülkede toprakları bölmekse, böldürmekse,
kürdü ayrı, ermeniyi ayrı, türkü ayrı, lazı ayrı görmekse
bunun adı ukkth değil bölücülüktür.
ulusun içinde her millet vardır. ulusu ulus yapan anlamdır farklı milletlerin bir arada yaşamışlığı...
şimdi pılısını da pırtısını da toplamalı birileri
sol diye yutturmaya çalıştığı
kelimeler ardına gizlemeye çalıştıkları bölücülüklerini de almalı
gitmeli başka diyarlara.