" .... üzülerek söylüyorum ki tarihe özgür basını susturmak için devlet gücünü zulüm aracı olarak kullanmaktan çekinmeyen bir başbakan olarak geçtiniz. yine üzülerek belirtmek isterim ki kontrol edemediğiniz öfkeniz, basın özgürlüğünü yok etmeye dönük sözlerinizin diktatörlük çağrışımları yarattığını görmenizi bile engeller hale geldi. oysa siz en büyük iddiası özgürlükleri savunmak olan bir partinin lideri değilmiydiniz ? "
" ... sayın başbakan eskiler keser döner sap döner gün gelir hesap döner derler. hiç bir iktidar sonsuz değildir. gün gelip hesap döndüğünde şimdi size her türlü yalakalığı yapanlar çevrenizden çil yavurusu gibi dağıldığında bu gün kin ve husumet duygusuyla yok etmeye çalıştığınız özgür basını inanın yanında bulacaksınız. unutmayın dürüstlük ve tarafsızlığı ilke edinmiş özgür basına herkes gibi bir gün sizinde ihtiyacınız olacak. o nedenle susmayacağız... bizi susturamaycaksınız sayın başbakan "
iyidir hoştur... her ne kadar aydın doğan baron olarak nitelendirilse de böylesine bariz bir yüklenme diktatörlüğe giden yoldur.
adnan menderes, turgut özal, recep tayyip erdoğan... üç başbakanın da bu süreçleri aynı... bu süreçler diktatörlüğe giden süreçlerdir... ama önce ki iki süreç hiç bu kadar kritik olmamıştı...
rest değil aklı başında bir ikazdır. bu ikazın doğru değerlendirilebileceğini düşünmüyorum ancak çevresi dalkavuklarla örtülü olduğundan etrafı adam gibi görüp tahlil edemeyen tayyib bey'in kulak vermesi gerekir, (bkz: #4728412).