hasbelkader elime geçtiği için okuduğum sezgiciliğin sonu mu adlı kitabında sözde sezgiciliğe ve metafiziğe savaş açıp abidik çıkarımlarıyla beni gülme krizlerine sokan ultra süper çakma devrimci. kendi kalene gol atma tekniklerini öğrenmek isteyen bu adamın kitaplarını okusun. romantik sosyalistlerle yapılan tartışmalarda çok işinize yarıyor.
sosyalizm bunun gibilerin eline kaldıysa daha çok binde bilmem kaç oy oranıyla dibe çakılı kalırken yakında devrim gelecek diye hayaller kurarlar. krala pandik atan adammış. aslında kral da kendisi soytarı da. attığı her pandik kendisine giriyor haberi yok..
Akp'nin kapatılma davasıyla ilgili aşağıdaki açıklamayı yapmış, verdiğim oyu boşa çıkarmamış vekilim.
Ufuk Uras: Davanın Ergenekon operasyonunun ardından açılması manidar
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı ve istanbul Milletvekili Ufuk Uras, AK Parti'ye açılan kapatma davasının zamanlamasına dikkat çekerek "Davanın Ergenekon operasyonundan hemen sonraya denk gelmesi manidar." dedi.
Kapatma davasının Türkiye demokrasisinde büyük bir tahribat meydana getirdiğini söyleyen Uras, şöyle konuştu: "Belli ki bazı güçler Türkiye'de demokrasiye balans ayarı yapmaya çalışıyorlar. Ve Türkiye'deki demokrasi dışı güçlerin Cumhuriyet Başsavcısına çok bel bağladıklarını görüyoruz. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Siyasi partiler demokrasimizin teminatıdır. 2003 yılından beri ülkeyi yöneten bir partiye yönelik böyle bir tavır kabul edilemez. Birileri AKP kapansın, DTP kapansın böylece iktidara gelirim diye düşünüyor olabilir ama bu akbaba siyasetidir. Türkiye'de savcılar ve hakimlerin hegemonyası ve diktatörlüğüne karşı çıkmamız gerekiyor. O yüzden gelişmeleri kabul edilemez buluyorum."
"Bazı partiler akbaba siyaseti yapıyor"
CHP'nin kapatma davası karşısındaki tutumuna da gönderme yapan Uras, bazı muhalefet partilerinin bunu tek başına bir hukuki süreç gibi algılamalarının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Söz konusu muhalefet partilerinin bu tutumunu etik bulmayan ve yakışıksız olarak nitelendiren Uras şunları söyledi: "Herkese demokrasi herkese adaleti savunmamız lazım. AK Parti karşısında bir muhalefet olacaksa işte dün görüldüğü gibi alanlara çıkan emekçilerin muhalefetidir. Anladığım kadarıyla Cumhuriyet Baş Savcısı hepimiz AKP'liyiz dedirtmeye çalışıyor. AK Partinin tamamen lehine olan bir süreçtir. Sonuçta partiler kapatılıyor yerine başkaları açılıyor ama demokrasi çok büyük tahribat alıyor.
Erdoğan ve Baykal'ın sadece cenaze namazlarında cami avlusunda görüştüğünü, "Demokrasiyi musalla taşına oturtmanın doğru olmadığını" söyleyen laf cambazı.
müjde ar ve aysun kayacı'ya malum çoban-ayaktakımı muhabbetinden sonra 301. maddeden dolayı açılan soruşturma için, bu 301. maddeye yapılmış bir hakarettir diyen, ağzımın açık kalmasına neden olan milletvekili-başkan...
pardon da aynı 301. maddeden mi bahsediyoruz? bu madde değil miydi tu kaka, düşünce özgürlüğü demiyor muyduk? ne zaman saygı duyulması gereken bir madde oldu da bu, bu soruşturma 301'e hakaret olsun?
Elimde verdiğim oy için bir taksimetre benzeri birşey olsa verdiğim oyun karşılığını ölçse, karşılığını şimdiye kadar çoktan ödemiş olduğunu göstereceğinden emin olduğum mebbusum. Şu sıralar orda burda hakkında atıp tutulan ve üstelik kendilerini solcu olarak ifade eden kişiler tarafından yapılan, günümüz devletçi sol ideolojisinin kalıplarının dışına çıkamamış, devletin halkına tehlikeli olarak tanıtığı herkesi düşman veya tehlikeli gören solcu kardeşlerimizin de bir türlü solculuğa kabul edemediği millet vekilimdir. Anlamadığım nokta şu siz solculuktan ne anlıyorsunuz, hükümete tamamen karşı olmak mı? senin vatandaşın olan, kardeşin olan kürt halkını düşman ilan etmek mi? senin kendinin inanıp inanmaman bir kenara sadece dinini yaşamaya çalışan, inancı için başını örten insanları öcü gibi görmek mi? Senin yandaşın olan bir grubun haksızlığa uğraması durumunda esip gürlemeyi, diğer grubun haksızlığa uğraması durumunda içinden kıs kıs gülmeyi mi anlıyorsun? Siz sahi ülke 100 yıl geri gideceğine 20 yıl geriye gitsin ne olacak mı diyorsunuz? Bu mu solculuktan anladığınız? Ben size söyleyeyim bırakın solculuğu çünkü hiç birşey anlamamışsınız. Deniz gezmiş diyince hepinizde akan sular durur ama kaç kişi bilir emperyalist israil'le çatışan müslüman filistin halkına destek olmak amacıyla orada savaştığını? Deniz gezmiş bilinen kadarıyla inançsızdı ama orda mücadele eden müslüman halkın haksızlığa uğradığını da görebilecek derecede solcuydu. Kaç kişi bilir deniz gezmiş'in doğuda kürt halkı için çalıştığını ve son sözlerinin yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği olduğunu? Haşa! Amacım ufuk uras'ı deniz gezmiş'e benzetmek gibi bir amacım yok belki tırnağı olamaz benim amacım solcunun nasıl düşünmesi gerektiğidir. Siz ulusalcı/devletçi kardeşlerim ulusalcıyım deyin vatanperverim deyin şucu bucu neciyim derseniz deyin ama solcuyum demeyin solcu olanlara hakarettir.
(bkz: hepimiz kurduz hepimiz dtp liyiz) ile taksimetreye gerek olmadan nerede durduğunu ve hangi görüşün sempatizanı olduğunu açıkça gösteriş milletvekili.
söylediği söz umurumda değil sloganvari hezeyan içinde söylenmiş sözlerdir der geçerim.
zaten ilk meclis ziyaretine dtp vekilleri ile geldiğinde grup kurma sıkıntısı çekerlerse tabiki destek olurum diyerek nerede olduğunu göstermiştir. siz kalkıp dtp de seçimlerde onu destekledi ve karşısına aday çıkarmadı diyebilirsiniz fakat bağımsızlığının nerede kaldığını soruyorum ben.
ayrılıkçı veya etnik bir politika gütmüyorum bölücülük yapmayan herkes etnik kimliğini özgürce ifade edebilmelidir. kimsenin olmayacağı gibi benim de buna lafım yok. ancak ufuk uras a bağımsız olduğu için oy veren ve dtp nin bölücü politik duruşundan rahatsız olanlar olduğunu da biliyorum. tek düşüncem keşke bağımsız kalabilse ve oy verenlerin oylarını sorgulamalarına sebebiyet vermese.
Bazılarınca faşistlikle teröristlikle suçlanan milletvekili(m). Yıllardır süregelen devletin kürt politikası görülmüştür ki fayda vermemiştir. Yeni açılımlar yapmayı anlamamak, bir türk'ün bir kürt için slogan atabilmesini kabullenmemek bu devlet politikasının güdümünden kurtulamamaktan öte birşey değildir. Ayrıca söz konusu (bkz: hepimiz kurduz hepimiz dtp liyiz) konusunun ne olduğundan, o lafın gerisinden ve ilerisinden, hangi cümlenin ortasından makaslandığından bahsedelim. Söz konusu cümle tam olarak "imha ve inkar politikası yürütülüyorsa, gün hepimiz Kürdüz, hepimiz DTP'liyiz deme günüdür." şeklindedir. Dtp'nin kapatılma davasından sonra söylenmiştir. Siz bugün "kürt diye bir millet yok efendim türklerin ayak sesleri kart kürt ses çıkarırken onların isimleri öyle kalmış" derseniz, kürtçeyi yıllarca yasaklıyorsanız, insanların çocuklarına kendi isimlerini vermesini bile engelliyorsanız. Birde Sonuç olarak aynı devletin aynı kolları seçilmiş bir parti için suçlu veya suçsuz bir milletvekili yüzünden o milletvekilinini cezanlandırmak yerine kapatma davası açıyorsanız şartlar bence de hepimiz kürdüz demeyi gerektir.
Yazının ortasına kadar bile dayanamayıp eksi butonuna basacak arkadaşlar yetişemez belki ama sabredip sonuna kadar okuyacak arkadaşlara tavsiyem pkk'nın bir kürt terör örgütü olduğu yanılgısından bir an önce uzaklaşmaları ve pkk'nın elinde ele geçirilen m.k.e malı silah ve cephanelikler hakkında google'da ufak bir araştırma işine koyulmalarıdır. Böylece hangi ideolojiler yüzünden vatandaşlarının bir birine girdiği hakkında ufak da olsa bir bilgi edinirsiniz sanırım.
yasama organının üyelerinden birisi olmasına rağmen bazı yasalardan haberdar olmayan milletvekili.
öyle ki türkiye de kürtlere karşı bir imha ve inkar politikası olduğunu düşünüyor.
oysa türkiye de yeni yasalar ile kürt isimlerinin çocuklara verilmesinin serbest hale getirildiğinden bihaber.
kürtçe eğitim için açılan dersanelerin ise ilgi görmeyişinden kapanmış olduğundan haberi yok ya da hala küllenmiş yaygaralarda köz arıyor.
yaptığı açıklama sadece dtp ye açılan bir kapatma davasının demokrasiye balta olduğunu düşünerek yapılmışsa kendisinden çıkıp hepimiz akp liyiz hepimiz ılımlı islamcıyız demesini de bekliyoruz.
faşist ya da terorist olarak nitelendirmiyorum (sadece oy verenlere saygımdan dolayı) ancak tam olarak terör örgütünün meclisteki uzantısının sempatizanı olduğunu söylüyorum.
ve ayrıca sosyalizmden ve devrimden haberi olmayan basit çıkarımlar ile devrim şarkıları söyleyen vekildir kendisi.
kendisine sadece bağımsız olduğu ve iyi şeyler yapabileceğini düşünerek oy verenlere bir tavsiyem yazdığı sezgiciliğin sonu mu kitabını okumaları ve bu adamın sosyalizm hakkında ne kadar içi boş turşucuk olduğunu görmeleri.
kendisini sempatik göstermek adına yaptığı trenle ankara yolculuğu, eski model bir araba ile cumhurbaşkanı ile görüşmeye gitmesi popülistliği dışında kendisi kimi zaman bağımsız seçilmiş olduğunu hatırlayarak bir grup dahilinde olmadan kendi başınada iyi şeyler yapabilmektedir ve kendisinden bu duruşunu devam ettirmesini diliyoruz.
Öncelikle kendisini popülistlikle ve solcu olmamakla, eleştiren yazarların kendisinden "hepimiz akp liyiz hepimiz ilimli islamciyiz" sloganını beklediğini öğrendiğimiz solcudur. Ufuk uras'ın o gün haksızlığa uğradığına inandığı akp için yazdığı bildiriden sonra böyle slogan bekleyenlerin esas amacı kullandığı şahsi arabasını bile popülizm diye eleştirmek olduğundan böyle bir durumda bırakın eleştiriyi, akp yandaşı, sahte solcu, yalaka, dönek gibi yaftalar da vurmaktır. Ancak kendisi ne akp yandaşı, ne sahte solcu, ne kürt milliyetçisi, ne terör sempatizanı sıfatlarını haketmemektedir. hala süleyman demirel'lerin, necmettin erbakan'ların güdümünde ilerleyen siyasi hareketlerin var olduğu bu toplumda kendisi onlarla aynı ismi taşımayı haketmeyecek kadar temiz bir siyasetçidir. Sosyalistliği ve solculuğu chp elinden gören yurdum aydın vatandaşlarınca solculuğu beğenilmeyen de siyasetçidir. Günümüzde mhp ile iş birliği yapan sol görüşü, 301 konusunda muhafazakar davranan, nerden tutarsan tut elinde kalan ve en son sosyalist enternasyonel'den dahi kovulma aşamasına gelmiş chp'yi, atatürk'ü konuşmaktan başka ne bir planı ne bir programı olan say bakalım kaç kişiyiz solcularını, solu ulusalcılıkla bir gören ip,kipi gördükçe solcu demeye dilimin varmadığı solcudur.
kendisini destekleyenlerin bile bildirilerini, basın açıklamalarını takip etmediği milletvekili.
hepimiz akp liyiz sloganı kendi ifadesidir. ve sözde demokratik yaklaşımı ile kapatma davası ile ilgili açıklamasında; akp ye açılan kapatma davası partinin lehine olacak ve cumhuriyet başsavcısının istediği gibi herkes çıkıp akp liyiz diye bağıracak bu isteniyor demiş.
açılan kapatma davasının etik olmayan bir siyasi çaba gibi göstermeye çalışmıştır.
daha da hazin bir durum ise davanın derin devlete yönelik bir soruşturmanın hemen ardından açılmasını manidar bulması.
eğer böyle bir ihtimal olsaydı yani derin devletin yargı üzerinde bu kadar belirgin yönlendirmeler yapabilmesi gibi bir durum söz konusu olsaydı bu dava kesinlikle açılmaz. derin devlet diye tabir edilen ve çeteleşmiş örgütler istikrar ortamını sever bu gibi ortamlarda daha rahat at koşturabilirler.
davanın soruşturmanın hemen sonrasında açılmasını ilk dillendiren akp kültür bakanı ertuğrul günaydır.
bakınız aynı şeyi akp li bir bakan söylüyor bunun ne kadar açık ve hedef şaşırtmalık bir taktik olduğu aşikardır.
ufuk uras ta akp li bir bakan ile hemfikir konumuna gelmiş belki de bilmeyerek onların istediği gibi talihsiz bir açıklama yapmıştır.
hakkında yapılan kimi eleştirilir destekleyicileri tarafından yanlış anlaşılmıştır.
kimse pkk sempatizanı demedi. pkk nın meclis içinde ki partisinin sempatizanı. dolaylı olarak pkk nın da sempatizanı olduğu sonucu çıkarılabilir. fakat tüm bu faaliyetler mecliste yerini almak için yapıldığından ne kadar hafiif bir solcu olduğunu görebilirsiniz. bağımsız adaylardan baskın oran ın böyle bir şey yapmayacağı apo posteri önünde poz vermeyeceği pkk flamaları altında konuşma yapmayacağı için dtp karşısına bir aday çıkarmıştır.
son olarak not: ufuk uras ın cumhurbaşkanı ile görüşmeye gittiği eski model araba kendisinin şahsi otosu değil partinin seçim dönemlerinde kullandığı otobüsün şoförünün arabasıdır.
yandaşları nimet çubukçu nun makam arabasına havalimanından taksim e kadar binmesine bile karşı çıktıklarından olsa gerek araba almamış kendisine.
Kişilerin iğne ucuyla zarar vermeye çalıştıkları adam. Bassavcının amacı "hepimiz akp'liyiz" dedirtmek demişken, yazar arkadaşlar onu bu onun kendi ifadesi diye yorumlar olmuş. Benim bildiğim öğrendiğim türkçe ile bazı yazar arkadaşların kavgası var sanırım ya da çok fazla yılmaz erdoğan okuyup kelime oyunlarıyla amaçlarına varma gayretindeler. Dava'nın ergenekon üzerine açılması konusu ise, zati şahanelerinin yaptığı açıklamadan bir gün önce benim de dikkatimi çekmiş ve ertuğrul günay ile aynı fikirde buluşmuş idim. (bkz: akp ye kapatma davasi/#3141967)
Bir takım insanların, fikirleri ayrı diye aynı noktada insanların buluşabilmesine şaşırdığını ve garipsediğini aynı şaşkınlık içinde karşılıyorum. Sırf bu adama çamur atmak için ertuğrul günay'la aynı şeyi söyledi diyebilmek ne kadar sağlam! temeller üzerine kurulu bir fikir yapısı olduğunu açıkça göstermektedir. Aynı bilinçsizlik içerisinde derin devletin istikrar ortamını sevdiğinden dahi bahsedebilen yazarlarımız olmuştur. Şemdinli davası, cumhuriyet gazetesi'ne atılan bombalar, danıştay saldırısı vb.. bir çok olay eminim ki istikrarın sürmesi için yapılmıştı. Bu konuya söylecek söz dahi bulamıyorum. istikrardan kastınız ülkenin içine çöreklenen mafyavari bir yapılanmanın devamıysa bilemiyorum tabi. Ayrıca bunu artık son kez yazacağım zira üslubumu giderek kaybediyorum, bir insanın kürt'ün haksızlığa uğradığını görmesi için kürt, akp'nin haksızlığa uğradığını görmesi için akp'li olması gerekmiyor. Zati şahaneleri bunu yürekten inandığı için yapıyor ve bendenizde kendisine aynı inanç ile inanıyorum.
Ezilmiş halkın sözde temsilcisidir. Özgürlükçü sosyalizm adı altında, sosyalizmin temel kurallarını eleştirdiğini sanarak sosyalizmin yozlaşmasını sağlayan bir idelojiye sahip olan ODP'nin başkanıdır. Kendisi halkın dusmanı PKK'yi acıktan desteklemekten cekinmeyen DTP'nin kongrelerine katılarak, DTP ile aynı çatı altına girmekte bir sakınca görmeyerek, ne kadar "halk adamı" oldugunu göstermektedir. kişisel olarak söylersem, bu işler cumhurbaşkanının yanına eski arabayla gitmekle olmuyor güzelim.
iğne ucu ile eleştirilmek yerine cuvaldızı kendisine batırması gereken halk kahramanı.
bazı yazarlar tarafından gerçekten aldığımız türkçe eğitiminin farklı olduğunu da göstermiş vekil. hemde aynı hocalardan almış olmamıza rağmen.
türkçe ile bir kavgam olmadığı türkçe yazmamdan aşikar.
zira ben kelimelerin sadece kelime anlamlarına değil ifade ettikleri anlamlara da dikkat etmekteyim. ancak yazar kişisi zat ı şahane nin nerede kullanıldığını bilmeden ufuk uras için bile kullanarak türkçe den anladıklarımızı ortaya koymuştur.
ancak aksi fikir belirtmek isteyenler yazdıklarımın devamını okumadan günümüz medyasının basiretsiz tavırları gibi içinden cımbızlayarak bir şeyler almışlardır.
ayrıca yılmaz erdoğan gibi duruşunu açıkça ifade edebilen birisi okumak sadece kelime oyunları öğrenilmesine sağlamaz aynı zamanda asıl kardeşlikten kasıt nedir onun anlaşıldığını da gösterir. kendisi her ne kadar fikirlerini çok tasvip etmediğim birisi olsa da niyetini açıkça söyleyebilen, sosyalizm kisvesi altında bölücülük yapmayan bir sanat insanıdır ve türk şiirini sevdirmek açısından iyi şeyler yapmıştır.
keşke kimi yazarlarda ufuk uras söylemlerine kanıp herbiri pkk sayesinde mecliste olan vekillere oy vermek yerine kürt sorununa yılmaz erdoğan okuyarak yaklaşsalar. daha iç açıcı bir yaklaşım olur.
kimse birileri ile aynı fikirde oldukları için kimseyi eleştirmez.
söylediğim şey muhalefet olmanız gerekirken aynı tarafta aynı metinden parçalar okuyor olması ve hatta hükümetin istediği gibi açıklamalar yaparak bir şekilde hükümet sözcülüğü yapmışlardır. bu bir oyundur ve bu oyuna bilgisayar başından kalkmadan dizi arşivi yapan ve medyatava takip eden birisinin düşmesi normalken ufuk uras gibi bir parti başkanının düşmesi, ne kadar yüzeysel kaldığını göstermektedir.
derin devlet zırvasının istikrar üzerindeki etkisine gelince 18 milyar dolardan bahsediyorum. şemdinli olayı, cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, danıştay saldırısı sadece iç huzursuzluğa yönelik tasvip etmediğimiz hadiselerdir. ancak burada ikinci defa tek başına iktidarda olan ve yaptıklarını çok beğenmesekte avrupanın ve amerikanın desteği arkasında olan hükümet partisinin kapatılması ve siyasi liderinin yasaklanması söz konusu. işte bu gibi bir kaos ortamını varsa eğer derin devlet istemez.
ayrıa şöyle de bir şey varki akp son dönemde seçim öncesi seçmenlerine söz verdiği uç noktadaki eylemleri hayata geçirmeye başlamıştı. askerle ya da başkaları ile başı bir şekilde derde gireceği aşikardı ve başına ne gelirse gelsin bakın ergenokon yüzünden böyle oluyor diyeceği de varsayımdı. kapatma davası açılır açılmazda varsayımlar akp li milletvekilleri ve bakanlar tarafından dillendirilmeye başlandı. çok enteresan.
tc cumhuriyeti anayasası: *
MADDE 138.: Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Kendisine çuvaldız batırabilmeyi yedirebilmiş sağlam siyasetçidir. Bugun devletin yapması gerekeni kendisi yapıyor diye kendisine kürtçü ve terörist sempatizanının sempatizanı gibi garip sıfatlar yakıştırılmış siyasetçidir.
Öncelikle şahsına yapılan eleştirilerin şahsım üzerinden yürümesi kendisinin ne derece doğru olduğunun ispatı şeklindedir. Şahsına söylenecek söz bulunamayınca onu destekleyen bir başka şahsın şahsi kişiliği ona saldırmada araç olarak kullanılması saldıran şahsın ne kadar sağlam düşünce yapısında hareket ettiğini ve yaptığının eleştiri mi hakaret mi yoksa karalama kampanyası olduğunu sorgulamamıza sebebiyet vermiştir. kaldı ki bütün bu düşünce yapınızı, dizi arşivi yapmakla bir arada değerlendirip, kişilere saldırarak, başka kişilere ulaşmayı amaç edinip destekleyebileceğizi sanmak şüphesiz ki gaflet içinde olmak demektir.
Bakın şovenlik, ucuz milliyetçilik her dönem, hem oy kazandırmıştır, hem saygı kazanmıştır, bu uludağ sözlükte de böyledir. Hemen ülkeyi satıyorlar, bunlar vatan haini, bunlar sempatizan dersiniz, artı oyların verdiği rahatlıkla bir anda "misyonunuzun farkında olursunuz."
Bırakın ucuz milliyetçilik edebiyatı yapmayı da kürtler askerlerimizi öldürüyor demeden önce pkk ve onun bağlantıda olan devlet içi unsurları görmeyi deneyin. Askerlerimizi şehit edenin bir ölçüde pkk mı yoksa pkk ile dirsek bağında olan hatta onu kullanan bazı iç güçler mi olduğunu iyi algılamak, kürt düşmanlığı yaparken bunları göz önünde bulundurmak lazımdır.
Demokratik toplum partisi'nin pkk ile olan en iyi ihtimalle gönül bağını hepimiz biliyoruz ancak burada yapılması gereken siz onları seviyorsunuz, siz teröristsiniz demeden, onları soyutlamadan önce onları da merkeze çekmeyi başararak sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır. Ufuk uras'ın dtp ile ilişkisi bundan öte değildir, bu misyon kime göre yersiz olabilir kimine göre tam isabetli olabilir ama ona oy verenlerin bu bilinçle ve bu misyonla kendisini desteklediği unutulmamalıdır.
Bazı yazar arkadaşlar sırf milli diye mafyasına, derin devletine sempati duyuyorsa o ülkede işlerin yolunda gitmediği gibi o yazarlarda da bir takım işler yolunda gitmiyordur. Bunu açıkça belirtemeseler bile başında rejim bekçisi olarak bir ordunun varlığından her zaman hoşnut olan, silahlı veya silahsız bir takım kuvvetlerin gizli planlarını bu ülke için bir emniyet sigortası gören yazarların ufuk uras ve onun gibi düşünen insanlara yapacağı tenkitler ancak ve ancak dar bir bakış açısının vizyonunda ve 9 ışığın gölgesinde olacaktır ve olmaktadır.
Ülkemizde anayasaya bağlılık had safhada olduğundan anayasanın bazı maddelerini bizimde hatırlatmamız lazımdır.
madde 6. egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.
türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.
Sizin bağımsız mahkemeleriniz %47'lik oy almış bir partiye ve bağımsızların katılımıyla kurulan dtp'nin oy oranınında %6 civarında olduğunu kabul edersek milli iradenin %55'lik bir kısmının temsil hakkına dava açıyor siz yargı bağımsızdır, mahkeme görevini yapmaktadır diyebiliyorsunuz. Hatta hatta o kadar ileri gidiyorsunuz ki Akp çok ileri gitti birileriyle başının belaya gireceği açıktı diyebiliyorsunuz. Siz Mustafa Kemal'in istiklali ve cumhuriyeti emanet ettiği gençlersiniz siz cumhuriyeti ancak böyle korsunuz. size göre Sizin dışınızdaki herkes bu ülkenin mutlak düşmanıdır rejime ve ülke bütünlüğüne zarar amacındadırlar. Ama siz bu ucuz milliyetçilik sevdasındayken ülkenize çok bağlı ülkenizin geleceğini düşünür olursunuz pes.
oy veren kişilerin mantalitesini ve bakış açılarını sayesinde gördüğüm milletvekili.
eleştiri ile hakaret ve karalama arasında ki farkı bilmeden önce ki yazılanları okumadan cevap yazma hazzı ile dolu bünyelerin de oy verdiği ödp genel başkanı.
eleştiriler kendisinei adını vererek açık bir şekilde yapılıyor. ayrıca ben ona oy verenleri de eleştirirken şahıs üzerinden şahısa eleştiri yapmak için kayganlaştırıcı sürmeye gerek yok.
defalarca söylediğim gibi pkk nın meclis içindeki uzantısının sempatizanı. dtp ile sıkı fıkı ilişkiler içinde olması özgürlük ve dayanışma dan kasıtın yansımaları değildir. içli dışlı ilişkilerdir. merkeze çekme çabası diyarbakırdan başlamaz. istanbuldan bağımsız milletvekili seçik pkk bayrakları gölgesinde apo posterleri altında diyarbakır dtp mitingine katıl sonra neymiş efendim kürt sorununa çözüm bulmakmış işte bunu anlamayanlar basiretsizdir, gaflet içindedir.
bunları söylüyorum ve bunları söylemekten dolayı milliyetçi olarak adlandırılıyorsam evet öyleyim. 9 ışık doktrininde ki milliyetçilik ile atatürk ilkesi olan milliyetçilik arasında bir milliyetçi bünyeye sahibim.
fakat herkesin bildiği gerçeklerden bahsediyorum ve siz bunu kabul etmeyip popülist bir yaklaşım diye nitelendiriyorsunuz.
ben daha ufuk uras ın ağzından:
- pkk terör örgütüdür.
- apo bu terör örgütünün başındaki isim ve bebek katilidir.
- dtp bu oluşumun meclisteki uzantısıdır.
diye açıklama duymuş değilim. bunun aksini ifade eden biriyse de aksini söylesin ve verilen oyların nereye gittiğini verenlerde görsün. bu konuyu nasıl değerlendireceksin: hem oy hem saygı için ucuz milliyetçilik.
ufuk uras ın kapatma davasını derin devlet ile ilişkilendirmesi üzerine derin devlet zırvası (daha önce de böyle ifade ettim) varsa eğer kapatma davasını istemez dedim. ve bir anda derin devlet yandaşı olmak ile suçlandım. siz eğer okumadan, yazılanları sindirmeden saldırıyorsanız işlerin nerede yolunda gitmediği aşikardır. buradan anlaman gereken: derin devlet destekçisi.
orgazm sigaranızı yakabilirsiniz ne de olsa siz vakti zamanında ufuk uras a oy verdim ama akp kapatılmasın diyerek misyonunuzu yerine getirdiniz ve enerjinizin doruklarına çıktınız.
ordu millet anlayışı hep vardı hep olacak. atatürk ü baş tacı yapıp sonra askerler hiçbir şeye karışmasın demek yok. elbette ki darbe isteyen ya da darbe savunuculuğu yapan biri değilim. ressamın yaptıklarını kesinlik ve katiyet ile tasvip etmiyorum fakat halkların çatışması durumunda ortamı yatıştıracak bir emniyet subabından bu kadar rahatsız olmadığımı da söyleyebilirim. bu yazdıklarımdan çıkartılacak olan neymiş: postal yalayıcısı.
aferim sana.
eğer izin alabilirsen yeni entrylerde görüşmek üzere. öptüm canım.
Kişilerin kendisine saldırmak için ben onun basın sözcüsüymüşümcesine benim karakterim hakkında, benim yaşam tarzım hakkında bildiklerini dahi kullanabildiklerini gördüğüm milletvekilim. Bazı yazar arkadaşların doğruluğu şahsi kanıya dayalı ifadeleri kesin birer yargı olarak kullanıp, gözlerinin irislerini küçülten 9 ışığın körlüğünde kendisine saldırmasına ben karalama kampanyası derim, bu kelime grubunun anlamını bilen ve irisi küçülmemiş her birey de buna katılır.
Önce "terör örgütünün meclisteki uzantısının sempatizanı" (bkz: ufuk uras/#3281384)
Sonra "kimse pkk sempatizanı demedi. pkk nın meclis içinde ki partisinin sempatizanı" (bkz: ufuk uras/#3291938)
Daha Sonra "pkk nın meclis içindeki uzantısı sempatizanı değil uzantısı" (bkz: ufuk uras/#3301194) gibi üç garip cümle kurarak ve sonra hepsini inkar ederek kendisine saldıran yazarların olduğu milletvekilim.
Sizin şahsi görüşünüz onu bölücü ilan etmeye ne yazık ki yetmiyor sayın 9 florasan maduru demokrat arkadaşlar, şahsi yargılarınızdan ve apo posterlerinden ötesinde elinizde doneler olması gerekmektedir. Zira bölücülük ciddi bir ithamdır bunu siz kafanızın estiğine söyleyemezsiniz.
Siz bu hareketin diyarbakır'dan, istanbul'dan ordan burdan başladığını düşünüyorsanız büyük yanılgılar içindesiniz, demokrasiye inanan, hukukun üstünlüğüne inanan, halkın kardeşliğine inanan, barışa inanan, yarına inanan yurdun neresinden olursa olsun her vatandaşın kalbinde ve beyninde aynı anda başlamış bir mücadeledir bu. Üstelik sizin gibi memleketi diyarbakır-istanbul, vatandaşı kürt-türk, alevi-sünni gibi ayrımlarla görmeyen bi mücadeledir. Sanıldığı gibi ülkenin birlik ve beraberliğine, bütünlüğüne ve hukukuna saldırı amaçlı bir mücadele değil tam aksine devletin içine çöreklenmiş ve bunca yıl bizi laik-antilaik, türk-kürt, alevi-sünni, sağcı-solcu gibi sınıflandırmış bir tür faşist örgüte darbe vurmak için başlatılan ve ezber bozmak için yola çıkılan bir mücadeledir bu.
Yine bazı yazarların ısrarla pkk terör örgütüdür demedi, apo posteri açıldı mitingte gibi ucuz popülizmden başka bir işe yaramayacak söylemlerle kendisine saldırmaya çalıştıklarını gördüğümüz milletvekilimdir. 25 yıldır süren bu sorunda defalarca bu tartışmalar yapıldı kime ne fayda sağladı, sen 20 yıldır pkk terör örgütüdür diyorsun ne değişti? hala pkk'nın ayrılıkçı bir kürt terör örgütü mü yoksa devletin faşist güçlerinin kontrolünde ya da dirsek temasında olan kürtleri de kullanan faşist bir terör örgütü olduğunu mu düşünmemişken, sadece pkk'ya terör örgütü demedi demek şovenlikten ileri gidememektir.
Hala utanmadan sıkılmadan derin devletin istikrarı sevdiği söylenebiliyor bazı yazarlarca, yani bu ülkede istikrarın bozulması için daha ne olması gerekiyor sürekli bombalar patlıyor, cumhuriyetin önemli kurumlarına bombalar atılıyor, başbakan danıştay saldırısından sonra cenazelere katılamıyor, katılan bakanları yuhalanıyor bunlar hiç biri istikrarı bozmaz, ekonomi süper olur, huzur ve refah ortamı olur diyebiliyorsak hakikaten doğru düşünemiyoruz bütün fikirlerde çatışmamız normal olabilir siz sağdan ben soldan bakıyor olabilirim olaylara, "derin devlet diye tabir edilen ve çeteleşmiş örgütler istikrar ortamını sever bu gibi ortamlarda daha rahat at koşturabilirler." diyebiliyorsanız sonra bunu inkar edip kapatma davası açılmasını istemez dedim diyorsanız hakikaten çok yanlış düşünüyorsunuz demektir. Kapatma davasının da derin devlet denilen örgütle ilişkisi olabileceğini görmeniz lazım.
Ben kendisi hakkında sadece bir iki kişinin yorumunu değil şu an kendisi hakkında yazılmış 395 tane entryi de eksiksiz cümle atlamadan okudum kimsenin bana okumadan yorum yaptığım yakıştırmasını yapmaya hakkı bulunmamaktadır.
Son olarak ordu-millet anlayışı arkasına sığınmak, asker siyasete karışmasın demeyi atatürk'le ilişkilendirmek ancak sizin yapabileceğiniz bir işti sayın bayım. Atatürk'ü çok iyi anladığınız, onu nasıl gördüğünüz belli, ancak şunu unutmayın ki Bizim baş tacımız olan atatürk cumhuriyetin kurulmasından sonra hiç bir askere üniformasını çıkarmadan siyasete ve yürütmeye karışma hakkını vermemiştir. ve atatürk'ün şu sözünü hatırlatırım size;
"Ulusal egemenliğimizin bir zerresini dahi vermeye yeltenenlerin kafalarını koparacağınızdan eminim."
(1923, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri c.2, s. 71-72)
Siz nasıl düşünürseniz düşünün, 27 mayıs sabahı 9 ışığın sesinden demokrasinin askıya alınışının çığlıklarını duyan bu milletin bir evladı olarak 9 ışığın hala peşindeyseniz ufuk uras'ın da benim de size yapabileceğim hiç bir şey yok.Üzgünüm.
kimi sosyalistçilik oynamaya meyilli bağdat caddesi tikileri tarafından meclise ufuk olması beklenirken maskot olan bir garip adam. bir televizyon programında "niye akp'ye karşı chp ya da dsp'yi desteklimiyorsunuz sorusuna, çünkü onlar avrupa birliği'ni destekliyorlar" diyerek yerlere yatmama neden olmuştur. sonunda chp yerine, "ab türkiye'yi gözetim altında tutmak için özel bir komisyon kursun" diyen dtp listelerinden seçime girdi.
gülüyorum bu adama. onun vizyonunu destekliyenlerin vizyonsuzluğuna da şaşıyorum. hayal aleminde yaşıyorlar, kendileri de hayal..
Karşısına rakip olarak chp ve dsp'nin kimi yazarlarca getirildiği akademisyen. Ben buna gülüyorum neden destekleyeceğiz 301 için mi? Muhalefetsizlik için mi? Hizipçilik için mi? Hazımsızlık için mi? Ya bırakın artık elinizde kala kala bu adama karşı bir deniz baykal bir güneş gibi gudik bir gazete kaldıysa hayal kuramayacak ya da bırakın hayal kurmayı gerçeği göremeyecek kadar dar ufuklusunuz demektir. Vizyonunu televizyondan genişletip, her okuduğuna inanan her gördüğünü doğru sananlar için yapılacak en iyi iş kendisine sataşmak olacaktır. Buyrun!
