insanoğlunun tesadüfe inacı bir hayli duygulandırıyor beni de. başarı tesadüf, başarısızlık tesadüf, ay tesadüf, güneş tesadüf, dünya tesadüf safsataları.
Başarı mı dedin? başarı tamamen tesadüflere bağlıdır. inanmazsan başarısız insanlara sor" *
"17 mayıs" belgeseli izlendiğinde ne denli yalan *** bir düşünce olduğu görülebilecek olay.
öyleki; bir saniyesine kadar nağmalup biten bilmemkaç maç, bir gramına kadar türkiye'ye gelen kupa sonuna kadar hak edilmiştir.
bu gerçeği fazmetmek bile bir büyüklüktür ve bu büyüklüğü dahi gösteremeyen takımların en çok 3. tura ** çıktığı bir kupayı kazanan takıma bu denli iğrenç olarak attıkları itiraf acıdır.
türk fıtbolunun son yıllardaki malum başarısı! bu denli gözler önündeyken; acıdır.
galatasaray bu ülkenin en büyük, en avrupalı, en en en en takımıdır ama şu anda türk futbolu bir araya gelmeye ihtiyaç duyar ve bu yüzden bu konular daha sonra tartışılmak üzere rafa kaldırılır; en iyisi budur yada.
ayrıca;
uefa kupasını tesadüfen de olsa kazanmak için
(bkz: uefa kupasında tesadüfen finale çıkmak)
finali tesadüfende olsa kazanmak için yarı finale çıkmak
(bkz: uefa kupasında tesadüfen yarı finale çıkmak)
...
darwin teorisi"ne gore:
tamamen raslanti sonucu kazanilmis bir kupadir. ruzgar galatasaray"dan yanaydi diyebiliriz. avrupa takimlarigununde de degildiler di zaten. hepsi cenabetti. uefa kupasinda mucadele edecek her takim bir gun bu kupayi kazanacakti. dunya basinina gore:
anlatilmasi cok zor bir basari. fenerbahce"ye gore:
eskiden mundardi simdi tek hedef. cem uzan"a gore:
iktidara geldiklerinde sadece turk takimlarina verilecek. galatasaray"a gore: yasandi bitti, yeni hedeflerimiz var. *
tesadüfen iyi bir yönetim sergilemek, tesadüfen doğru adamları transfer etmek, tesadüfen doğru kadro çıkarmak, tesadüfen doğru taktiği bulmak, tesadüfen iyi çalışmak, tesadüfen makina gibi işleyen bir takım oluşturmak, tesadüfen 4 sene üstüste şampiyon olmak ve tesadüfen dua etmek işlerinin tesadüfen bir araya gelmesiyle oluşacak durum.
akla mantığa uygun olmadığı açıktır. hatta altı, yedi yıllık bir çalışmanın[belki de daha fazla] ürünü olan bir takımla başarılmıştır ve aynı alt yapının, tarihinde dünya kupası görmemiş insanlara üçüncülük yaşattığı da aşikardır. lakin her galatasaray mağlubiyetinden sonra temcit pilavı muamelesi görmesini de anlayamıyorum bu başlığın.
fenerbahce avrupa'yi edirne'ye kadar bilirken * galatasaray'in futbolun besiginde buyuk yanki uyandirmasi, hatta seri basi uygulamasi'na gecilmesine sebebiyet vermesi* gibi saglam orneklerle curutulebilecek gaf.
gsli dostların (dost diyorum çünkü futbol için dostlarımı hiçbir zaman üzmem) anlamak istemediği bir karmaşadır. kimsenin bu basarıya bok attıgı yok sadece milletce her alanda kendimizi o kadar büyük görüyoruz ki gercekler bazen tatsız geliyor damağımıza. ee haliye damak zevkimizi bozan seylere de tepki gösteriyoruz.
bu kupanın tesadüf eseri ya da bir atımlık yüksek performans ile alındıgının en büyük kanıtı bahiscilerin ilk turlarda gs'ye 1'e 200 vermesi, kazandıktan sonra ise gs'nin tüm kaliteli oyuncularını satması ve daha sonra toparlanaması gösterilebilir.
tesadüfen kazandı demek hakan'ın kıçına carptı gol oldu, rakipler cok iyi oynadı ama top direkten döndü gs sampiyon oldu değil elbette. şu bir gerçek ki avrupa arenasında sürekli bir basari kazanmak için gerekli altyapıya hiç bir kulubümüz sahip değil. bazı başarılar büyük geldiği için sapıtıyoruz, taşıyamıyoruz. gs öyle afallamıstır ki ne yapacagını sasırmıs, oyuncuları ve teknik adamıyla yolları ayırmıs yerine daha iyilerini koyamamıs dolayısıyla bu basarıyı paraya dönüştürememiştir daha yeni yeni formalar , belgeseller vs yapmıştır. ki hangi türk takımı olsa aynı afallama süreci yaşanırdı.
(#13372) nolu entry incelendiğinde cok büyük kulüpler oldugu gibi ikinci hatta üçüncü sınıf takımların oldugu görülebilir. kendi liginde ve avrupa'da planlı bir şekilde büyüyen, olympique lyonnais u listede gören var mı?
bu tür kupalar at yarıslarına benzer. o gün hangi at daha iyi hazırlandıysa, jokeyin, zeminin, havanın durumuna göre sürpriz bir at da kazanabilir koşuyu ama aynı at daha sonraki yarıslarda ilk 4 arasına sürekli giremiyorsa adı sürpriz at olarak anılmaya devam eder.
danimarka'nın plajlardan oyuncu toplayıp avrupa sampiyonu olması, milli takımın tarihinde 2.kez katıldığı kupada dünya üçüncüsü olup daha sonra sefilleri oynaması gibi gs'nin uefa kupasını alması da tesadüftür ama bunu söylemek basarıyı kücümsemek anlamında değildir. büyük bir başarıdır ama malesef tesadüftür. eger günün birinde gs avrupa arenasında sürekli başa güreşen bir takım olursa bir beşiktaşlı olarak kendisinden hiç hazzetmesem de yine sevinenlerden biri olurum. yeterki sürekli başa güreşen bir takımımız olsun.
bologna ile italya' da 1 - 1 berabere kalan, ali sami yen' de 2 - 1 yenen, borussia dortmund' u * almanya' da 2 - 0 yenen, ali sami yen' de rakibiyle 0 - 0 berabere kalan, mallorca' yı en formda döneminde ispanya' da 4 - 1 yenen, istanbul' da 2 - 1 ile geçen, leeds united' i şampiyonlar ligine gitmeye hak kazandığı sezonda 2 - 0 ve 2 - 2' lik skorlarla geçen ve finalde ilk yarıyı 2 - 0 üstünlükle kapatabilecekken, ilahi takdirle penaltılarla kazanan galatasaray için geçerli olmayan durumdur.
ilk turlarda avrupa' dan elenen, şampiyonluk kazanamayınca rakibini kutlamadığı gibi bahane üstüne bahane üreten, tesisin çatısını yaptırınca ' tesisleşmede çağ atladık ' diyenlerse henüz avrupa kupası görmemiştir.
bir de süper kupa var. mario jardel' in tesadüfi(!) golleriyle galatasaray figo' lu real madrid' i tesadüfen(!) yenerek süper kupayı kazanmıştır. acaba o da mı tesadüftür?
o da yetmemiş, ertesi sezon şampiyonlar liginde çeyrek final oynamış, isveçli hakem anders frisk' e rağmen aslanlar gibi top oynayıp kaybetmiştir.
bunların hepsine tesadüf diyorsanız... bayım, ben gidiyorum, söyleyecek kelimeyi bırakın, harfim kalmadı.
2006-2007 türkiye süper liginde 4 büyükler diye anılan takımların içler acısı halini görünce keşke bir daha böyle bir tesadüf yaşansa dediğim hadise...
bazılarının kendi başarısızlığını kapatma, taraftarının haklı beklentisini püskürtme gayretidir. bu iddiada bulunan kimselerden de aynı tesadüfü beklemekteyiz. taraftarları arkalarında, maşallah dağ gibi(!) başkanları başlarında * , paraları ceplerinde; neden helva olmuyor acaba? pardon tesadüf!!!*
galatasaraylıların fenerbahçe'ye sallamak adına her gün ısıtıp ısıtıp sundukları başka bir durum. yahu ne kadar komik insanlarsınız allah aşkına. neden genellemeler içerisinde bir saldırganlık peşindesiniz. aziz yıldırım'ı savunmuyorum fakat tesadüf kelimesini galatasaray'ın başarısını karalamak adına kullanmadığından emin olabilirim. aptal bir insan değil çünkü. sonuç olarak bu konular altında fenerbahçe'ye saldırmaktan en azından taraftarına hakaret yağdırmaktan vazgeçin. çünkü o başarı sonrası sokaklara dökülenler yalnızca galatasaraylılar değildi. bunu beyninize kazıyın efendim...