şampiyonlar liginde tesadüfen sıfır çekmekle aynı şeydir. bugüne bakılıp geçmişle ilgili yorum yapılırsa, bu türkiye, kurtuluş savaşı felan kazanacak durumda da değildir şu an. demek ki, kurtuluş savaşı tesadüfen kazanılmış bir savaştır.*
yok artık loto değilki bu 6 numara salla 5 tuttur kupayı al, gündeme bok atmak amaçlı yapılmış sıradan bir cümle o kupayı alamak için kac takımın devrildiğini düşünmeyen polemik hastası yöneticilerin yeni numarası. (bkz: boş kaleye 1 metreden şansa gol atmak) *
''hiç fark etmez hiç fark etmez alman, ingiliz, ispanyol, italyan hiç fark etmez harikasın hakan şükür harikasın galatasaray'' bu anlatmaya yeter.
(bkz: ercan taner)
dise dokunur bir basarilari olmayan, bol bol sifir ceken, bu konuda baya bir tecrubesi olan fenerbahce kulubunun baskaninin tum turkiyeyi dumura ugratmis sozu. Dikkate alinmamalidir, zira kelam gecici, kupa kalicidir. Anlayana tabi.
tesadüfün kelime karşılığı bir daha gerçekleşmesi imkansız olaylar olduğundan pekte mantıksız gelmeyen söz. hiç bir avrupa platformunda bir kez daha başarı kazanamayacak olmanın bilincinde ki rakip takım taraftarlarına bu başarıları kazanıp kazanmakla kalmayıp hep dorukta kalacağının sözünü veren bir rakip takım başkanının ufak bir hatırlatması. hani bu bilince vardıysanız pekte takmayın bu sözü. ama çoktan bu bilince varmış olmanız lazım varmış olmalısınız ki gözetmenlerinizi romanya üçüncü ligi maçlarına gönderiyorsunuz transfer için.
(bkz: bana entry gir diyen başlıklar)
şu anki galatasaray'ın haline bakılarak haklılık payının olduğu düşünülüyorsa saçma olan düşünce. 7 yıl geçmiş aradan, galatasaray'a 100'den çok futbolcu gelmiş geçmiş, ve şu ana göre bakılıp varsayım yapılıyor,yazık. işin gerçekten boyutuna gelecek olursak,galatasaray o seneki şampiyonlar ligi'nde son maçında* son dakikalardaki gollerle uefa'ya katılma hakkı kazanmıştı, ama uefa'da hiç bir maçta ezilmedi, ve ben final maçında* uzatmalardaki taffarel'in mucizevi kurtarışı* dışında sıradışı, mucizevi bir şey hatırlamıyorum. dakika 120, hagi atılmış, bülent'in kolu sakatlanmış, takım hâla tam saha pres yapıyor, bu mudur tesadüf, bu mudur mucize?
fenerbahce'nin eski baskani, belki de genelgecer en buyuk baskani ali sen: "bir gun avrupa'dan bir ucak kalkacak, ataturk havalimani'na avrupa sampiyonu olan takimi getirecek. bu takim da fenerbahce olacak." demisti.
gercekten de o ucak indi, icinde avrupa sampiyonu vardi. ama adi: galatasaraydi.
ayrica bunu alan bunu da aldi: (bkz: super cup) **
aziz yıldırımın sarfettiği ve doğruluk payı çok olan cümle. birşeyin tesadüf olmaması için önceden planlanmış, hazırlığı yapılmış ve beklendik birşey olması gerekir ancak u.e.f.a kupası ne galatasaray için ne de türkiye için beklendik birşey değildi. kimse sezon başladığında hedefin u.e.f.a şampiyonluğu olduğunu söylememişti. sezon başlamıştı ve galatasaray avrupa maçlarında aldığı bir kaç başarıdan sonra çok iyi bir hava yakaladı ve şampiyonluğa ulaştı. tabiki büyük bir zafer büyük bir başarı ama aynı zamanda da büyük bir tesadüf. ayrıca daha sonraları avrupa da gitgide düşüşe geçilmeside bu başarının tesadüf olduğunu ıspatlar şekildedir.
bir diğer örneği için: (bkz: a milli takımımızın dünya 3.sü olması) ilk brezilya maçıyla birlikte muhteşem bir hava yakalanılmıştır ve dünya üçüncülüğüne kadar gidilebilmiştir. bu da büyük bir başarı ve zaferdir ama büyükte bir tesadüftür. bu tesadüften sonrada gözle görülür bir düşüş yaşanmıştır.
özhan canaydın bir basın açıklamasında şu anki durumun* sebebinin tesadüf eseri uefa kupasını kazanmak olduğunu iddia etmişti.anlam veremedim, ne alaka dedim kendi kendime ama başkan söyledi inanmak lazım.
galatasaray klübünün eski başkanı faruk süren bir gün gelecek galatasaray'ı real madrid gibi bütçeli bir klüp yapacam sözünü vermişti. türkiye'nin en saygın en gösterişli stadını yapacağının sözünü vermişti. klüp binasından çıkarken arkasına bile bakmadı cem uzan'ın kardeşi hakan uzan gibi imar bankası binasından çıkışına çok benziyordu sessiz sorulara yanıt vermeden klübün durumu kötüydü tesadüfler birbirini izledi.mehmet cansun sahiplendi önce bu takımı ama ne bilsin bodrum'daki yatına haciz geleceğini. sonra tesadüfen klübünü gönülden seven bir başkan geldi klübün başına , seviyordu galatasaray'ı hemde kerizlik derecesinde , girdiği sorumluluğun farkına vardığında artık çok geçti ilk basın demeci tesadüfen kanallarda yayınlandı. kulaklarda hala çınlamaktadır o demeç. akla siirt jetpa spor'un başkanı o sahtekar geldi bir araba markası üretti dünya markası olacağının sözünü verdi. mazda gibi büyük bütçeli bir marka olacak dedi. türkiye avrupa onu konuştu iki yıl boyunca borçla harçla girdiği davayı kazanamamıştı. iki yıllık bir başarı için kırk yıllık baba mirasını yemişti. siirt'ten ayrılırken hakan uzan'a ve faruk süren'e çok benziyordu. bu üç insanın boku hala temizlenemedi ne imza avrupanın markası oldu ne imar dünya bankası oldu nede galatasaray dünya klübü. ne imza çalışanları araba severler çıkıp şimdi bu araba bir zamanlar avrupa markasıydı diyor nede imar bankası çalışanları ve bu bankaya parasını yatırmış insanlar imar bankası eskiden dünya bankasıydı diyor. girdikleri bataktan kurtulmaya geleceğe bakmaya çalışıyorlar şimdi galatasaray taraftarının bu duruşu diğerleri için bir tesadüf susup maçlara gidip geleceğe umutla bakmak yerine geçmişe dönüp biz şu zamanlar böyleydik diyorlar. hep geriye gidiyorlar keşke farkına varabilseler. daha kaç başkanınız klüb binasından hakan uzan gibi çıkacak bir silkinin kendinize gelin.
jet fadıl iki yıllık isim için babasının kırk yıllık emeğini yerken faruk süren bir yıllık başarı için galatasaray'ın kırk yıllık geleceğini yedi. bunların farkına varamamak gerçekten tesadüf.
galatasarayın o yıllardaki performansı ve oyuncuları o kupayı almayı sonuna kadar haketmiştir. bundan şüphesi olanın futboldan anlamadığı açıktır. galatasarayın o yıllardan sonra hagi emre okan gibi yıldızlarını kaptırmasıyla yaşadığı düşüş günümüzde de devam etmekte. fatih terimin uefayı kazandıktan sonra takımı bırakıp gitmeseydim daha büyük başarılara imza atardık demesi de bunun bi göstergesidir.