müfettiş raporunda Fenerbahçe nin UEFA kupalarından 2 yıl süreyle men edilmesi ve yukarıda bahsedilen yöneticilerinin hak mahrumiyeti isteniyor. Beşiktaş cephesinde ise 1 yıl kupalardan men ve 2 yöneticinin ömür boyu men cezası isteniyor. Fenerbahçe 20 Haziran'a kadar savunmasını verecek, disiplin kurulu 22 Haziran'da dosyayı görüşecek. Beşiktaş'ın duruşması 21 Haziran'da görülecek. nihai kararın ise 24 haziran dan sonra 1 hafta içinde açıklanması bekleniyor.
gerçekten şike yapıldı ise türkiye nin ismini lekelememek adına men kararları doğru olacaktır, 2 hafta sonra herşey su yüzüne çıkar ne de olsa...
adalet için mi yoksa gösteriş için mi atar yaptığını merak ettiğim kurul.
eğer ki bir ceza çıkarsa fenerbahçe ye zaten bir (1) senesini daha önceden çektikleri için kalan bir sene de ertelenebilir.
eğer serdar adalı ya bir ceza gelirse beşiktaş ın başkanlık seçimleri olayları ne olur bilemem.
komedi gibi.
biri şu an ki kulüp başkanı, öteki kulüp başkan adayı ve dosyalar uefa da. tff ne iş yapar merak etmekteyim.
fenerbahçe'ye 2 yıl avrupa kupalarından men cezası vermesi muhtemel kurul. eğer ki, 2 yıl avrupadan bizi men ederlerse cidden memnun olurum. zira aziz ve saz arkadaşlarının kulüpten başka türlü gidecekleri yok.
tahkim kurulu türkiye'de şike teşvik yapmak ve girişimde bulunmaktan dolayı ceza verdi lakin kişilerle kurumları ayırdı. hatta kişlerin bağlı oldukları başkanla bile bağlantısını yok saydı. uefa pek ala yahu ikinci başkan bilmem ne sorumlusu ve bir diğer bilmem ne sorumlusu ceza almışken bu iş nasıl kulubü bağlamaz derse seyreyle gümbürtüyü.
tff'nin muhteşem kurulu olan tff disiplin kurulu'nun aldığı kararlara (!) atıfta bulunularak cacık olmayacağı iddia edilen kurul.
iyi de hacım, tff disiplin kurulunun ve pfdk'nın aldığı kararlarda ne derece taşak geçildiği ortada zaten, günlerce konuşuldu ki, bu kararları savunan mantıklı bir tane bile yorum okumamıştım o dönem.
kaldı ki kurul o kadar sıçmıştı ki, sokaktaki 5 yaşındaki çocuğun bile idrak edebileceği çelişkilerle doluydu.
yine kaldı ki, pfdk'nın okuyarak karar aldığı etik kurulu raporunda geçen tüm "maç sonucuna etki etmek" fiillerinin tamamı "teşebbüs" olarak nitelendirilerek rapor hiçe sayıldı, nedenleri malum.
yani anlayacağınız; uefa disiplin kurulu ne yargı kararına bakıyor ne de tff'nin aldığı karara bakıyor, incelemeyi tamamen kendisi yapıyor ve bu inceleme neticesinde cezai bir yaptırım uygulayacak ya da uygulamayacak.
benim fikrim hep açıktı...
kaldı ki, 10 gün önce 1-2 fenerbahçeli arkadaşıma "uefa müfettişi raporu verdi ve bu rapor hiç de olumlu bir rapor değil" demiştim, inandıramamıştım.
hoş, 2 sene önce "bugün omuzlara aldığınız aziz yıldırım'ı zamanı geldiğinde lanetle anacaksınız." dediğimde de inandıramamıştım.
edit: takdirim şu; fenerbahçe ceza alır ama tek başına almaz. tff'de ceza alır.
bugün beşiktaş a 1, fenerbahçe ye 2+1 yıl avrupa kupalarından men cezası kesmiş olan kuruldur. yalnız fenerle ilgili durum şöyle ki, avrupa ya hak kazandığı 2. sezon men ve 5 yıl içinde bu suçtan tekrar yargılanırsa 3. sezon yine men cezası gelmiştir. iki takımın da yöneticileri hakkında henüz ceza haberi gelmemiş, ek rapor talep edilmiştir. kulüplerden resmi açıklamalar kendi sitelerinde yayınlandı. şike resmen su yüzüne çıkmış oldu. karara itiraz etme ve cas a kadar taşıma hakları bulunuyor.
ancak bizim takımlara yaptığını steua bükreş başkanının şikeden 3 yıl hapis istemine rağmen bu takıma yapmamış olmaları da çifte standartın bir göstergesidir. bir galatasaraylı olarak türk takımlarının bu noktada haksızlığa uğradığını düşünüyorum. şike yapanın ceza alması gerekir, bu real madrid bile olsa farketmez!