türkiye'de bütün insanlar fakirdi.
bizler ki mahallede bütün çocuklar oynarken dondurmacının yakınımıza hatta ayağımıza kadar gelmesini çok iyi biliriz.
hakiki malzemeleriyle tadına doyulmazdı. ne şimdi hazır bijolojik, kimyasal mimyasal yalanamayan dondurmalar falan var! tadı yok buz gibi buz...
evet bizler hep fakirdik eskiden...
ne güzeldi fakirliğimiz, ne güzeldi doğallık ve sadelik...
ben hala açık dondurma yiyiyorum be hala yediriyorum.
Ambalajlı dondurmalardaki süt yerine süt tozu,şeker yerine aspartam,gıda boyası,su vs ire insan sağlığına zararlı maddeleri yemek yerine gerçek süt ve şeker ile yapılmış açık dondurmayı yiyen şanslı kişidir.
açık dondurmanın hala gerçekten sütlü yapılan hallerini ve tadlarını bilen insandır. nitekim çoğu açık dondurma, paketli olarak satılan dondurmadan daha pahalıdır.
Ankara'nın birçok yerinde açık dondurmanın kilosu marka dondurmalardan daha pahalıdır.
Dolayısıyla bu başlık objektif olmamakla birlikte,
acaba kim daha fakir sorusunu sordurmalıdır bünyeye?
üzeri çikolata soslu ve fındıklı iki top dondurmanın fiyatının cornetto nunkinden daha pahalı olduğunu bilmeden yapılmış beyin fakiri tespitimsi.
evet açık dondurmanın pis olma ihtimali yüksektir bir markaya göre, lakin insanların onu yeme sebepleri fakirlik değil, alışkanlıklarıdır. tespit sıçmadan önce bi düşünmek gerekir.
boktan kuruntularla dondurma yemeyerek dondurmamsı şeylerle hakiki maraş dondurmasını bir tutan, luzumsuz insansı varlığın söylemidir. bu tarz insanları tanımlamak için kütahya lehçesinde (bkz: kıtıpiyoz) diye bir sözcük kullanılır.
ankaralı olanlar bilirler.
gazi osmanpaşa `da açık dondurma yemek ,paketli yemekten daha zordur.
fakirlikle alakasıda yoktur, hoşuma gider yerim kardeşim kime ne?
biliyorsunuz ki atalarımız magnumla doğdular. dondurmayı ilk bulduklarında açık dondurma diye bir şey yok idi. dondurma o zamanlar magnum cevheri şeklinde çıkarılıyordu yer altından çubuğuyla birlikte ve pahalıydı.
ucuz diye açık dondurma yiyen fakirleri kınamamalı bu sebebten.