birmilyonda bir de olsa ihtimal dahilinde bir olaydır.başıma gelmez dememek lazım. sonu kötü de bitse kuş gibi uçma hayallerinin gerçekleştiği andır.dünya ile vedalaşmanın saniyelerle ölçülecek kadar kısa zamanda gerçekleşeceği düşünülürse son duanın okunup acı çekmeden ölmek için hangi pozisyonda düşülmesi gerektiği hesaplanır.
rüyada* insanın başına sık sık gelen olay. yıllardır yaşadığım için artık tecrübe kazandım. ilerde böyle bir intihar girişiminde bulunursam sadece denizin soğukluğunu düşünürken tereddüt ederim.
bilimsel bir gerçektir ki çok fazla hissetmeden şok geçirirsiniz, aşağıya düşünce de parçalanırsınız ama acı yok tabi şoktasınız. tahminimce insan genlerinde olan eski bir koddur bu evrim süresince bari acı çekmeyelim diye eklenmiştir.
Hiç
Uçurumdan düştün mü be yâr
Düşerken el salladı mı yârin,
Bana el salladığın gibi,
Haykırdın mı sevgini yârine
Her an yükselterek sesini
Uzaklaşan yârine naralar attın mı?,
Benim çığlığım gibi,
Gözyaşını yakaladın mı yârinin
Ellerini kaldırıp gözlerini ayırmaksızın
Düşmesinden korkarak sen tutamadan,
Senin gözyaşlarına kaldırdığım gibi ellerimi,
Ama sen daha fazla ağlama,
Ben gittikten sonra
Sulanmasın bu toprak
Mutsuz gözyaşlarınla,
Nice çiçekler açsın ki
Kaç yâr daha düşecek bu yardan
Kaç gözyaşı daha
Havada tutunacak bir avuç arayacak,
kim bilir*
düşerken "ulan bu paraşüt ya açılmazsa" dan başka şey düşünülmez, hatta adrenalinden donar kalır hiçbir şey düşünemez ve hissedemezsiniz, ilk atlayışınız değil ise paraşüt açıldıktan sonra rahatlık hissi ile beraber ödenecek faturadan, akşam ne yesem sorusuna kadar herşey düşünülebilir.