uc nokta koyuyorum duygusal oluyorum ekolu

entry7 galeri0
    1.
  1. Özellikle, paragraf sonlarında hiç bir manası olmayan sözcük yığınına bir anlam yükleme, derinlik katma amaçlı başlayan bir akım. Nasıl ki serdar ortaç kliplerinde söylediği her sözü oynamaya çalışıyorsa, bu ekolden gelenlerde, yazdığı her kelimede bir çatışma ve derin anlamlar olduğunu göstermenin mücadelesi içinde sağa sola noktalama işareti sıçarlar.

    "sahte gülümsemeler, duygu sömürüsü, mağduriyet edebiyatı..." adına ne derseniz deyin, ne ararsanız vardır bunlarda. "önemli olan her kelimenin, her cümlenin sonuna üç nokta koymak değildir, marifet kısa cümlelerle kendini anlatmaktır" diyorsun da, o hissiyatı 3 noktayla mı vereceğini sanıyorsun. hiç bir anlamı olmayan bir cümlenin ardından "iyi bakın ulan, adam gibi okuyun, aslında boş gibi görünüyor ama içinde ne manalar gizli" mesajı vermenin ne gereği vardır. ulan cümle kabak gibi ortada, ne bir duygu yoğunluğu var ne de derin bir anlam. nedir bu gizemli olma çabaları? olmuyor işte, neden zorluyorsun ki? bu iş yetenek işidir, kabul et artık sen yeteneksizsin tekisin. isim verip kimseyi rencide etmek istemiyorum ama lütfen bu ekolden olanları sözlükten içeri sokmayınız.

    "koştum...bir anda gözbebekleri kocaman oldu...eliyle bir şeyler işaret ediyordu...bir an durdu...yapamayacağını anladı...sustu...son bir kez daha etrafına baktı...öylece yere yığıldı...boğazıma bir şeyler düğümlendi...ölmemeliydi...elimi sıkıyordu...beni bırakmamak için direniyordu...o boncuk mavisi gözleri sanki hala bana bakıyordu...sonra bir anda doğruldu...meğer ölmemiş piç, beni kandırıyormuş..." ah be güzel kardeşim ne de güzel anlatmışsın, her şey çok güzel, kelimeler sade ve özenle seçilmiş, olay ve kurgu kafa karıştırmayacak şekilde ve okuyucuyu sıkmayacak tarzda yazılmış ama o amına koduğumun 3 noktasını neden zırt pırt kullanma ihtiyacı duyuyorsun anlamış değilim. olmamış işte, anasını zikmişsin yazının. otur sıfır.

    "oturmakla dinlenemeyecek kadar yorgundu. başını dayayacak yer arıyordu. gururu vücudundan daha yorgundu. selma'yı bütün gün dört defa aramış, evinde bulamamıştı. izzetinefsini yoran şey, sabahtan beri gittikçe artan arzusunu saatlerce süren bir araştırmanın soyup çırılçıplak bir zaaf haline getirmesi değilse, dört ayrı zamanda, uzun uzun çalındığı halde açılmayan kapının selma'ya vekalet ediyormuş gibi, şuurlu bir mukavemeti andıran bir hareketsizlikle kapalı kalmasıydı. sanki evin sessizliğinde Selma'yı müdafaa eden kaderin cevabı vardı..." koskoca bir paragraf ve bir tane bile 3 nokta yok, * peki neden yok? çünkü o 3 nokta koyuyorum duygusal oluyorum ekolünden biri değil, o peyami sefa. 3 nokta koymaya gerek yok. zaten o duygusallığı, o hissiyatı kelimeleriyle haddinden fazlasıyla okuyucuya veriyor.
    5 ...
  2. 2.
  3. gammazlama aparatındaki yenilikle önüne geçilmesi kolaylaşmış ekoldür.
    2 ...
  4. 3.
  5. ekolü uygulamak isteyen bazı insanlar yüklemi olan cümlelere bile kondurmaktadır üç küçük noktayı... *

    (bkz: üç noktanın kullanıldığı yerler)
    1 ...
  6. 4.
  7. halbuki üç nokta öyle her cümlenin sonuna konulacak ,''ayy bi şey bulamadıım.''diyip harcanacak bir noktalama işareti değildir.ne yazık ki anlamını da bilmeyerek üç noktayı da bir güzel tüketmekteyiz.
    ''üç nokta koyuyorum gerisini sen düşün diyorum daha acıklı alıyor.''bunu bi anlasam cevap da vereceğim.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
© 2025 uludağ sözlük