surrended to the decadence,niche,lamentos,depression... bunlar bu grubun ve doom metalin en güzel melodik parçalarıdır. surrended to decadence part II ile beraber uçurur insanı. vazgeçilmez gruptur. bazı şarkılarında hüngür hüngür ağlar solistimiz. biz onları hep severiz.
kuş cıvıltıları, kağıt yırtma sesleri ve hıçkırıklar eşliğinde insanı yavaş yavaş kendinden alan şarkılar yapan şilili doom metal grubu. özellikle lamentos dinlenesi.
o eternal beauty of trees in ilk 30 saniyesi kafada ki her şeyi yakıp yıkmaya, dünyada tek kalmışlık hissi yaratmaya yeter. tek başınıza sessiz sakin bi yerde dinleyin.
eğer mutsuz iken dinleniyorsa sizin hıçkırıklarınız çoğu zaman dinlediğiniz şarkıların melodileri arasında karşınıza çıkarak can sıkıntınıza can sıkıntısı katıyor.
bir soundcloud gezintisi sırasında denk gelip 'eterno en mi' adlı parçalarını dinlediğimde günlerce gülmüştüm. bir de ajdar 'a laf ediyorlar. bu ne lan? ağlatır, sızlatır filan... çokça da güldük hani. marjinalliğin de bokunu çıkarmayın lan!
bu adamları dinlemeden õnce sözlüklerde gezinip bir izlenim edinmeli. ağlıyoruz, dağılıyoruz, façalıyız diyenler akla gelince daha bir komik oluyorlar. öyle böyle değil cidden komik. iki kardeşmiymiş neymiş bunlar, tövbe estafurullah, birbirlerini düdüklerken ses kaydı mı alıyorlar, n'abıyolarsa artık?
kendilerinden nefret eden iki gencin ''ağlayalım, böğürelim, şöyle çok gizemli olalım hacı kimliklerimiz belli olmasın'' ayağına kurduğu bir gruptu. ben ergenlik zamanımda dinlerdim*, aradan kaç sene geçmiş baktım, ulan son albümleri hala aynı adamların, bir sikim ürettikleri yok, ya intihar edip kayboldular* ya da gizemli havayı bozmayalım şarkılar da çok dehşet bundan daha iyisi olmaz deyip keyiflerine bakıyorlar*