Çocukken bayrampasanin en iyi uçurtmacilari bizim aile olarak bilinirdi bereç ve suan forum istanbul olan yesil alanda ne uçurtmalar ucurmusumdur vay be ne günlerdi.
Her yaşta keyif alınabilecek, muazzam bir duygudur.
Hele ki, uçurtmayı kendiniz yaptıysanız, afilli afilli süslediyseniz...
Gökyüzünü birlikte gezersiniz, salına salına.
Hayallerin gökyüzüyle buluşmasıydı çocukluğumda. masmavi bir gökyüzümüz vardı o zamanlar. Şimdiki gibi gökdelenler kaplamamıştı henüz mavi berrak gökyüzünü. Şimdiki çocuklar çok şanssız.
2 gün aralıklarla evimin karşısındaki pazar yerinde gerçekleştirdiğim eylem.
ne zaman olmuştu uçurtma uçurmayalı, tam 10 sene olmuştu şaka maka derken.
ilk önce her şey 1 milyon olan ama içeri girince aslında dışardaki yazıyla hiç alakası olmayan mağazaya girdim. uçurtma alacaktım sarı kırmızılısından. ama gel zaman git zaman uçurtma falan satmıyorlar.
tabi yeni nesil ölü doğdu birader. ne uçurtma için para biriktirenler kaldı ne apartman arkasında misket oynayan çocuklar. ben de iş başa düştü madem deyip hırdavatçıya giriverdim.
uygun ölçülerde 3 adet 1,25 cm boyunca çıtalardan aldım. sonra kırtasiyeden eskiden defter kitap kaplarken kullanılan kaplıklardan en büyüğünü özellikle sarı ve kırmızı renklerde aldım. ipleri de unutmadım elbette. kırtasıyeden çıkıp eve geldım, 3 çıtayı ortasından iple birleştirerek iskeleti hazırladım.
bunca yıl sonra hala unutmamıştım uçurtma yapmayı, ne var iki dakıkalık iş demeyin, iskeleti hazırla ama milimetrık olmalı ki en ufak esintide hemen uçuversın, sonra efenim terazisi var, uçurtmanın kuyruğu var. var oğlu var anlayacağın.
2 saat üşenmedim yaptım uçurtmayı. uçurtma uçuracağım yere geldım. uçurtmayı birinin tutması gerekiyordu. orada oynayan çocuklardan birini çağırdım. 6-7 yaşlarındaydı, abisi ile top oynuyordu. uçurtmayı minicik ellerıne alıp kaldırdı.
deyıp uçurtmanın yükselişini izledim. rüzgar deılce esıyor aynı şekılde uçurtma delice yükseliyordu. ip sala sala uçurtma iyice yükselmiş gökyüzünde sarı kırmızılı yerini almıştı. orada uçurtma uçuran 55 60 yaşlarında bir amca vardı. diğer çocuklar ahmet amca diye seslenıyordu. yanıma geldı,
ahmet abi: sen de mı benım gıbı uçurtma tutkunusun? callofcu: yok aslında sadece bır anlık heves, çocukken uçururduk. ahmet abi: ben 47 senedır uçurtma yaparım, uçururum. callofcu: ben de kendım yaptım artık hazır satmıyorlar herhalde. ahmet abi: satan var ama özensız yapıyorlar o yüzden kullanışlı olmuyor. callofcu: bu kadar yapabıldım ıyı de uçuyor, rüzgar sağolsun. ahmet abi: evet bugün acayıp rüzgar var, tam havası hadı sana kolay gelsın. callofcu: sıze de abi.
sonra uçurtmamı tutan mınık çocuk yanıma geldı ,
çocuk: ben de uçurabılır mıyım? callofcu: elbette al bakalım. çocuk: çok yükseğe çıkmış daha da çıkabılır mı? callofcu: ıpım bu kadar. yenı ıp almam gerekır. çocuk: tühh yaa. callofcu: sen bunu tut ben ıp alıp geleyım.
çocuk: tamam abı.
bır koşu ıp alıp geldım. ıpı dığer ıpın ucuna bağladık ve uçuırtmayı dığer 2 uçurtmadan daha yüksek bır sevıyeye getırdık.
çocuk: yeter ındırelım. callofcu: neden? çocuk: bu kadar yükseğe çıkarsa uçağa çarpar. callofcu: hahaha çarpmaz merak etme sen.
hava kararmaya başlamış benım uçurtmanın sadece sıluetı görünür olmuştu. uçurtmayı salarken ıyıydı ama bu kadar ıp ancak 1 saate sarılırdı. yavaş yavaş çekmeye başladım. 1 saat ya da bıraz daha fazla sürede bır yumak ıp sardım. sonunda uçurtmayı elıme alıp eve döndüm.
uçurtmayı yapmak için harcadığınız emeğin karşılığında onu bulutların arasında uçururken duyduğunuz hazzı hayatınızın hiç bir alanında bulamazsınız. hayatta bu özveri ile yaptığınız hiç bir şey sizi bu kadar mutlu edemez
Çok zevkli ancak bir o kadar da meziyetli bir eylemdir.Genellikle pikniklerde gerçekleştirilir.Ormanlık alanda ağaçlara takılmaması için harcanılan enerji mangal etinden alınacak enerjiyle aynı orandadır.
+Baba fenerbahçeli uçurtmam ağaca takıldı.
-la bsg
- şşş bu ne
+hiç kuyruk, kuyruğunu yapıyorum
- salak bu gs uçurtması bu ne, bu ne renk
+ hea mavi abi yaa sarıların arasına katçam
- rahatsız mısın kızım sen, bi git adi
- normal ol abii tamam mı normal böhüüüü
çocukluğumuzun vazgeçilmez heyecanı. sanki uçurtma değil bizizdir uçan. öylesine bir sevinç hayatımızın belki hiçbir anında çıkmadı bir daha karşımıza. rüzgar beklemek uçurtmayı kapıp sokağa koşmak için. belki en anlamlı belki en zor belki en güzel bekleyişlerimizdendi. ama uçurtmayı uçurmak hiçbir şeye değişilmezdi. çocukluktan uzaklaşınca uçurtmadan uzaklaştık halbuki şimdi yine çıkılabilir rüzgara.