tır kutsalını sürme şerefine erişmiş, şehirler, ülkelerarası yolculuk yapan asil duygunun insanı, rütbesini her zaman kıskandığımdır. ***
genelde haşin olurlar, e5 performanslarıyla yakından bilinirler. tabi bu tırının yanında sucuklu yumurta yapan yurdum kamyoncusu. tüm avrupa'yı gezen fingirdek tır şoförleri karıyı tıra atıyor. wohaha.
şehirlararası yollarda ralli sürücüsü olduğunu zanneden ve araba sollama işini kompleks edinmiş kişilerdir. taşıdığı yük kaç ton olursa olsun, öndeki araç sürücüsüne kıl olduysa ölüm pahasına da olsa geçicektir.
ufak araç kullanan sürücülerin çoğundan daha iyi kullanırlar. bunun nedeni normal kullanıcılar günde ortalama bir iki saat kullanırken bunlar uyumadıkları vakitler harici neredeyse sürekli bu araçların tepesindedirler.
trafik kazaları da büyük çoğunlukla tırlar yüzünden değil ufak araçlar yüzünden olur. uykusuz kullananlar haric tabi.
çoğunlukla akıllarda kalan sıfatları; pala bıyıklı rayben gözlüklü halleridir. bir de bunun yanında şiveli konuşmaları vardır. özellikle uluslararası seferlerinde yabancı gümrük memurları ile olan ingilizce diyalogları görülmeye değerdir.
türkiye'nin yolları yüzünden ülkede öküz ilan edilen insanlardır. genelde şehirlerarası ya da ülkelerarası yollar hiçbir ülkede böyle vızır vızır, meydanda değildir. tırlar uçsa da kimsenin umrunda olmaz. tır şoförleri yük taşıdıklarının, sürücüler de "tırların" farkındadırlar. uyuyan tır şoförü elbette ki ibnedir, şerefsizdir; ama bir konuda haklıdır ki o da yorgun olmasıdır. tırı sağa çekip uyuma olayı ancak haulin'de olur. malı zamanında yetiştirme, hızı benzini şunu bunu ayarlama; üzerine 15 saat direksiyon sallayıp pufpuf koltukta yayılmadan oturmak çok zordur. tıra götünü yaslamış olanlar bilir efendim; yemin ederim clk'dan daha rahat lan. yatsan on dakikada uyursun o derece.
özgürlüğü tam anlamıyla yaşayabilecek insandır. dolabında sakladığı 10 kutu nesquik, 15 litre süt ona yolculuk sonuna kadar eşlik edecektir. doyurucu ve lezzetli besinler tüketir yol boyunca, buzdolabında hep sütü vardır. aa bu benim lan diyebilmekten gurur duyduğumdur.
bir yoldaki tank a çarpası sonrası polise verdiği ilginç ifade ile göz doldurmuştur.
polis: nasıl çarptın lan koskoca tanka? tankı da mı görmedin? yoksa uyuyor muydun?
tır şöförü: yok abi ne uyuması. ben kaptırmış gidiyordum. zaten bu yolda fazla kamyon, tır olmaz önüme kim çıksa şerit değiştiriyordu beni görünce, ben de bastıkça bastım sonra tank çıkınca karşıma duramadım bir anda. ben ne bileyim karşıma tank çıkacak bu yolda.
gibi ilginç bir ifade ile insanları düşüncelere sokmuştur. zira yolda bozulmuş bir araç olsa veya daha önceden olmuş ufak çaplı bir kaza olsa onların da üzerinden geçecektir aynı şöför..
not: bir dakka ya ben bu tarz haberleri okuyorum zaten. arıza için yolda durduğunda tır çarptı. kaza yapan araçlara arkadan gelen tır çarptı. hiç de yabancı gelmedi.
camdan dışarı baktığım zaman işyerimin önünden geçmesi muhtemel, yoldan başka herşeyle ilgilenen, şoför mahallinde otururken sanki padişah koltuğunda oturur gibi ciddiyetle oturan, nevi şahsına münhasır kişi.
çoğu zaman kolunun ,zaman zaman ayağının camdan çıktığını görebileceğiniz insandır.ayağını camdan çıkardığı halde o koca tırı nasıl idare ettiğini şu ana kadar kafam hiç almadı.ama adam alışmış,parmak aralarını gösterecek şekilde esnetiyor ayağını.
muhabbetleri ve her zaman anlatacakları bir yol hikayesi olan şoförlerdir.
hele uluslararası çalışanların çenesine vurmuştur. birde talimatlara uyma gibi bir huyları olaydı iyiydi.
arabayla yolda giderken görüldüklerinde sanki ölücekmiş korkusu barındırıp arabaların ondan uzaklaşma isteği başta olmak üzere;
trafik polisi gibidir hızlı gidenlerin üzerine sürdüğü anda yavaşlatır trafiği rahatlatır,
başka bir tır şoförüyle sollama yaptığında kavgaya yol açandır. diyebiliriz
ulan kaptan olduk beyaz üniformayı sırtımıza geçirdik ama şu beyaz atletli yolların fatihleri kadar karizmatik olamadık. o haşin bakışlar, o yüzük parmağındaki mercedes yüzüğü, o damla gözlüğü takıp yolların kralı benim ulan diyemedik. yolların fatihlerine selam olsun.