tıpçı olmayanların kendilerine üniversiteli demesi

entry141 galeri0 video1
    40.
  1. "ne, nasıl yani?" diye şu dakika itibariyle dumura uğradığım önerme. bu nasıl bi egodur anlayamadığım. ne yani tıpı kazanınca çok büyük bir halt mı oluyor. işte bu tıpçılar anneanne, babaanne, dede vs. yaşlılar tarafından şimartılıyor cefasını da biz burada yazarlar olarak çekiyoruz. yapmayın canım.
    0 ...
  2. 39.
  3. devamı "doğrudur asıl" olması gereken başlık. zira tıp okuyanlar kampüs nedir, gençlik nedir unuturlar genelde.
    utanmasalar bir de tıp fakültesi olmayan üniversite üniversite değildir derler de e odtü var, boğaziçi var?
    0 ...
  4. 38.
  5. büyük ihtimalle 14 aralık 2009 muhabbet kralı'nı izlemiş ve okan bayülgen'in gazına gelmiş bünyenin serzenişi.

    dün geceki programda okan bayülgen şöyle bir laf etmişti: "tıp okuyanlara acayip saygı duyuyorum, çünkü bir branşta iyi olmak için 4 senelik bir eğitimin yeterli olduğunu sanmıyorum ama sizler yeri geliyor 10-12 sene okuyorsunuz."

    evet bende acayip saygı duyarım doktorlara. hem yaptıkları işin zorluğundan ötürü, hem de hakikatten kutsal bir meslek olduğu için. hee evet bazıları gerçekten çekilmiyor, yüksek egolu oluyor, karşısındakini küçümsüyor veya suratına bile bakmıyor dinlerken ya da dinlemezken. ee ben şimdi bütün doktorlar böyledir diyebilir miyim? kendi çevremden bir örnekleme yaparsam, tıp okuyan/mezun 5 yakın arkadaşımdan sadece 1'i bu tarz davranışlar gösteriyor. bence pek de yüksek bir oran değil. göz ardı edilebilir.*
    1 ...
  6. 37.
  7. Bu yaklaşım biraz daha genişletilirse;
    "benim üniversitemden mezun olmayanların kendilerine üniversiteli demesi" ya da
    "benim üniversitemdeki tıp fakültesinden mezun olmayanların kendilerine üniversiteli demesi"
    söylemlerine kadar götürülebilir.
    0 ...
  8. 36.
  9. 35.
  10. tıpçıların sadece tıp yapıp işlerini yapmalarının daha doğru olduğunu bize gösteren varsayım. (bkz: tıp) (bkz: benim babam senin babanı döver) bu cümlenin sahibi doktor oldugu zaman muhtemelen tahlil için verilen sidikleri de yarıstırcaktır.
    +doktor bey naaapıyosunuz
    -eheh şey sidik yarışı işte alışkanlık (bkz: sidik yarışı)
    1 ...
  11. 34.
  12. sözkonusu olan, o sözlük bu sözlükte fazlaca sarfedilip sürekli ilişkili başlıklar açılan 'tıp' konusuna insancıkların neden böyle bir farklı baktıgını tekrar anlayamadıgımı bana farkettirmiş bir baslıktır. tıp denen şey elma- armut gibi normal bir kavram olmalıyken her daim bir polemik sunumu olan, her canı sıkılanın hadi başlık açayım deyip başlığının içine sokuşturarak yazdım gitti dediği bir şey oldu gibi. konu edilir gereğinde tabii de sanki biraz daha batıyor bu 'tıp' kelimesi kişilerin bir tarafına. ilgili olanın da, olmayanın da.
    ne diyelim, allah selamet versin... *
    1 ...
  13. 33.
  14. "ben sana doktor olamazsın demedim adam olamazsın dedim" diye cevap verilesi önermedir.
    1 ...
  15. 32.
  16. tıp öğrencisine antipati kazandırmaya çalışan götten uydurma polemiktir. 1 adet embesilin bir kaç cümlesi yüzünden gaza gelmeyin.
    1 ...
  17. 31.
  18. tıpçı da doktor oluyor , doktora yapanda burdaki tek fark hekimlik , ee veterinerde hekim değil mi ? megalomanlık mı diye düşündüren durum (üniversite yemekhanesine beyaz önlükle gelmek).
    0 ...
  19. 31.
  20. 30.
  21. 29.
  22. 28.
  23. 27.
  24. bir tıpçı tarafından söylenmediğini umduğum sözdür, yoksa ilerde kendimi bu zekada bir doktorun eline teslim edeceğimi düşünüp korkmam gerekli. kanser olsam en fazla aspirin yazmayı akıl edebilecek bir insanın söylemine benziyor çünkü.
    gıda mühendisi olarak mesleğimin önemini kavradım biraz da, düzgün beslenmeyen insanların beyin fonksiyonları yavaşlayabiliyor, proteinleri falan yakıyor vücut bir yerden sonra, ileti kesiliyor haliyle beyinden gelen.
    1 ...
  25. 26.
  26. tıpçı olmayanların kendilerine üniversiteli demesi
    face bilmeyen cahiller
    şundan bundan anlamayan acizler gibi yazılara entry girmemeyi başarırsak, bu başlığı açanlara hakettikleri pişmanlığı yaşatırız. ama şimdi gelsin entryler diyor yazılan hiçbir cevaba da bakmıyor bundan eminim.
    1 ...
  27. 25.
  28. tıp fakültesinde okumayanların da gittikleri yerin adının "üniversite" olması zaten bu önermeyi çürütmektedir.bu durumda zaten direkt olarak üniversiteli olmaktadırlar.yoksa gittikleri üniversitenin bölümünün kişiden kişiye zor ya da kolay adlandırılması göreceli bir kavramdır.bir kere en başta "tıpçı" diye bir tabir kabul görmemelidir..sonuç itibariyle tercih listesi yapılırken kimse kimseye zorla tıp fakültesi yazdırmadığına göre tartışması gereksiz konudur..her insanın yeteneği farklı olduğuna göre tıp okuyabilen bir kişinin atıyorum finansta da süper başarılı olacağı kesin değildir..fazla ders çalışmaktan bunalmış tıp fakültesi öğrencisinin isyanını anlatan başlık..geçer, beklenmelidir.
    1 ...
  29. 24.
  30. üniversiteli olsa ne olur, olmasa ne? tıp okusa ne olur, ziraat okusa ne? insana insan olarak değer vermeyip harcadığı emeğe dahi saygı duymadan okuduğu üniversiteyi adamdan saymayacak kadar ayrımcılık yapabilen kişi tıp okusa ne olur, okumasa ne? "yarın bir gün hastalanıp karşısına çıkacak kişiye de bu gözle bakacak ve kendisini bir üst model -über süper- insan olarak görüp karşısındakini aşşağılıyacak doktorlar var demekki" şeklinde bir önerme ile kendi meslektaşlarını dahi töhmet altında bırakarıp, tedavi amaçlı hastaneye gelen insana okuduğu bölüme göre mi muamele edeceksin? afedersiniz ama bu hastalıklı zihniyetin hipokrat yeminini sikeyim ben. *
    3 ...
  31. 23.
  32. kalın kitaplar her bünyede aynı etkiyi yapmıyor tabiki. bünyeye bir gece ansızın bir haller olabiliyor. biz altıncı nesil çok renkliyiz lan aramızda neler neler var görüyorsunuz..
    tıpa girmesi diye buna denir sanırım. tıpa giren bu bünyeye sormak gerekir sen sınıf arkadaşlarına, okul arkadaşlarına ( sadece tıpa girenler tabiki) hastalandığında kendini, aileni emanet edermisin diye.
    2 ...
  33. 22.
  34. ancak hiçbir sosyal hayatı olmayan, üniversiteyi ders çalışarak ya da çok çok en büyük zevki batak oynamak olan tıp öğrencisinin etmiş olabileceğini düşündüren cümledir. öyle ki bunlar en yüksek puanla girilenin en zor olduğunu sanır. üniversite onların hakkı, "okumuş adam" sıfatı yalnızca onlar için söylenmiş olmalıdır. onlara göre diğerleri üniversiteli falan değildir(!), çünkü üniversiteli kavramını da literatüre tıpçılar kazandırmıştır, gerisi de kahrolsundur. *
    1 ...
  35. 21.
  36. öncelikle bu başlıktan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalıştım. fakat girilen entrylerin bu başlığı açan arkadaşın tüm tıp fakültesi öğrencilerini temsil ettiği gibi bir sanıya sahip olduğunu gördüm. başlık adeta tıpçılara kin kusma platformu haline gelmiş. kimisi kendisini kaybedip intern' lerin bir şey bilmediğini, kendisinin karşısında rezil olduğunu bile dile getirmiş. olay öyle olsa bile tek bir internün hatası tüm internleri bağlamaz. tıpkı bu başlığı açan kişinin beni bağlamaması gibi. konuya uygun ben de bir örnek verebilirimi hemşire olduğu halde ven ile arterin ne olduğu bilmeyen insan tanıyorum. bu tüm hemşireleri cahil mi yapıyor?

    toplumda oluşan doktor nefretinin tıp fakültesi öğrencilerine kadar indirgenmesi gerçekten korkunç. ayrıca bu nefretin haklı bir sebebi de yoktur. kimisi çok çalıştığımızdan bahseder, kimisi hiç çalışmadığımızdan. kimisi çok para kazandığımızı iddia eder, kimisi çok az kazandığımızdan. peki bunların senin ile ne ilgisi var? seni ilgilendiriyor mu? hayır.

    tıp fakültesi öğrencisinin sosyal hayatı olmadığını iddia edenler sanırım hiç tıp fakültesine uğramamış. bu konuya hiç değinmek istemiyorum.

    biliyorum entry başlığı tamamlamıyor. kişilerin doktor nefretini düşünmeden kusmalarını sağlamak için kurnazca bir tartışma konusudur. tanımımızı yapıp bitirelim.
    6 ...
  37. 20.
  38. tıp okuyan kişilerin, diğerlerini küçük görme hakkı olduğunu sanma durumu.
    --spoiler--
    -tababet ilmi almış kişilerin 8 ay bir hastalığa teşhis koyamaması

    -kanda mikrop seviyesinin yüksek olduğunu söyleyip bunu araştırırken yeni bir test ile öyle olmadığını anlayıp
    neden böyle değil diye bu seferde bunu araştırmak

    -çok rahat bir şekilde kanser bu ilerlemiş yapacak birşey yok deyip o insanı mükemmel motive etmek sonunda kanser olmadığı ortaya çıkınca neden kanser olmadığını araştırmak

    -acil serviste bekleyen hastaları yanlışlıkla unutup gece 00:00 da kendi güruhundan bir arkadaşlarının doğum gününü pasta ile yaklaşık yarım saat kutlamak.bu sırada acilde bekleyen kişinin annem olası ise tesadüftür.
    --spoiler--
    (bkz: sıçılanlar ile doğanlar arasındaki farklar)

    ayrıca;
    (bkz: faşist)

    edit: genellemelerin yine de yanlış olduğunu düşünerek. bu tanıma uyanlar için;
    (bkz: eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir)

    edit mecburi : bu gece farkettim ki ailemin başından geçen bu olay bile eksilenebiliyormuş. bu yazının üstünden aylar geçmesine rağmen hala durum aynı
    9 ...
  39. 19.
  40. bunun bir de karşı önermemsisi vardır : doğu görevine gitmek istemeyen tıpçıların kendilerine doktor demesi .
    5 ...
  41. 18.
  42. pozitif bilimler kadar sosyal bilimler de bilimdir. tıpçıların kompleks yapması çok anlamsız.
    4 ...
  43. 17.
  44. bu cümleyi kuran kişinin durumunu daha iyi anlamak için;

    (bkz: kendini bi bok sanmak)

    o değil de, bu yazıyı yazan "tıpçı" arkadaş * doktor olunca, bizim ona güvenip sağlığımızı ona emanet edecek olmamız, sıkıyor canımı.

    -"tıpçı olmak"

    -"kendilerine üniversiteli" diyen insanlar... ***
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük