mezuniyeti yakin ve erkek olanlar, gelinlik kizi olan turk annelerinin potansiyel damat hedefleridir. ote yandan kimi turk anneleri damat adayi olarak muhendisleri de benimseyebilirler lakin kizlar muhendisler konusunda anneleriyle hemfikir degillerdir.
intern olana kadar pek de umursanmayan insanlardır. Bunun kanıtı da * kendi üniversitem dışında hiç kimsenin henüz intern olmamış tıp fakültesi öğrencilerinin karşılaştığı zorluklar hakkında araştırma yapmamasıdır.
afyon kocatepe üniveristesinde efsane olmuş, gerçekte olup olmadıkları muamma olan öğrenci modeliydi. fakat mezuniyet töreninde ilk mezunların yanımızda sıraya girmesi sonucu efsane son bulmuştur.
donuk ve duygusuz olanları vardır. aynı derecede mekanik. bir yeriniz kesilir, daha geçmiş olsun demeden latince birşeyler zırvalamaya başlar. ama yine de allah ne düşürsün ne de muhtaç etsin demek lazım.*
zorlu bir yoldan geçip, ilerde anne babalarmızın derdine derman olacak öğrencilerdir. ama hep hakarete ve saygısızlıga ugrayacaklarını da bilirler.
-doktor paradan başka bişe düşünmez derler.
-doktorların hepsi soğuk, asosyal, insanlıktan uzak derler. vardır böyleleri, çünkü bu halkın içinden cıkmıs insanlardır, öğretmen olup da bu özellikleri taşıyan yok mudur? sonuçta her doktor aynı değildir, onlar da insandır ve her insanın genotipi ve fenotipi farklıdır.
uyarı: ey tıp öğrencisi, sana haketmediğin şeyleri söyleyenlere kulak asma, sen işine bak ve doktor olunca şifa sağladıgın hastalara bakarak mutlu olmaya bak... bundan daha zevkli birşey olamaz heralde, hastalarının bazıları nankör olsa da...
35 sene okul okumaktan beyni sulanmış, metobolizması bozulmuş, kişiliği dağılmış ve hatta çoklu bölünmüş kişidir. genelde öğrencilik yıllarında sürekli ezik muamelesi gördüklerinden(stajlarında vs.) okulu bitirip diplomayı alınca kendilerini kral zannetmeye başlarlar. bu yüzdendir ki, görev başında darp edilen doktor vakaları en çok ülkemizde görülür.
yazıklık öğrencidir. mesleğe hazırlar gibi saat 8.30 da ders başlar. dahası geç kalınca hocaların ameliya da yetişemeyeceksin ne olacak sonra serzenişleriyle karşılaşır. zaten ders çalışacağından geç uyur, ders çalışmasa bile oyalanır, alışmıştır geç uyur. muhtemelen öss sürecinde de az uyumuştur. bu öğrencilere uyuma zamanı verilmelidir. dersleri geç başlamalıdır. yazıktır, günahtır.
tiptirler az biraz.. vaktiyle gayritıbbi (!) bir arkadaşımız tıp öğrencilerinin 2 km öteden kendilerini belli ettiklerini söylemişti rahmetli.. niyesini, nasılını, hikmetini çözemedik hiç ama öyleymiş yav hakkaten! tanıyorlardı tüm tıplıları patır patır..
(bkz: havasından mı suyundan mı)
bu kutsal mesleğe adım atmak tıp öğrenciliği ile başlıyordur sanırım. ancak her meslek grubunda olduğu gibi ne yazık ki doktorlukta da bu mesleğe yakısmayan sadece küçüklüğündeki ezikliğini bastırmak amaçlı hırslarını bu güzelim bölümde kullananlar vardır. ancak bu hırslar bir süre sonra kompleks haline geldiği için zamanla daha zararlı bir sekilde hastanın karsısına cıkarılabilir. karşımıza her hastanede çıkabilecek olan bu tür insanlardan allah bizi korusun ve bunları tedavi edecek bir yöntem, hakkı ile bu ünvanı hakeden insanlar tarafından bulunsun inşallah. *
onlar da insandır, onların da zaafları, kötü yönleri vardır (illa da dr. jeykll değillerse de), pek de güzel hata yapabilirler (bunu isteyerek yapan pek olmaz sadece ama yapanlara da uzaylı gözüyle bakmak abestir).. insandırlar işte yahu onlar da günahlarıyla, sevaplarıyla..
bugün başka fakultelerde okuyan herhangi bir öğrenci, tıp fakultesinde de okuyor olabilirdi pekala.. o zaman karakteri mi değişecek, birdenbire günahsız, hatasız bir insana mı dönüşecekti yani?
meslek kutsal diye mesleği öğrenmekte olanların, icra edenlerin de külliyen kutsal olmasını beklemek hatanın daniskasıdır..
toplu taşıma araçlarında; metroda, tramvayda bağıra çağıra okul ve ders muhabbeti yapan öğrenci tipleridir. dikkat ediyorum özellikle; başkalarına, okuduğu bölümün havasını atan iki farklı öğrenci grubu var: biri hukuk öğrencileri diğeri de tıp öğrencileri.
insan soramadan edemiyor; yüzlerini bir daha belki de hiç göremeyeciğiniz ve mecburiyetten dolayı aynı ortamda bulunduğunuz insanlar, sizin ne okuduğunuzu bilseler ne olacak? ne kazanacaksınız, elinize ne geçecek? sizin, ileride hangi alanda yoğunlaşıp yoğunlaşmayacağınız bizim umrumuzda mı?
bakın dalganıza, efendi olun. adam gibi bitirin bölümlerinizi de; vatana millete hayırlı bi şey yapın. kafa sikmeyin; ne olur.
bir baltaya sap olamamış, baba parası üzerine yatmış godoş tipler tarafından çekilemeyen öğrenci tipidir. bu tipler hastalanınca koca burunlarından sümükleri aka aka gelirler bu öğrencilerin okuduğu okullara, hastanelere. sen bu adamları beğenmiyorsun ama seni tedavi eden yine bu adamlar, allah'ın zübüğü. sen saygı göster ki saygıyı da gör.
