en kutsal ve insani eylemlerden birisidir. özellikle tedavi etmeye çalıştığınız hasta ve yakınları tarafından darp edilme hatta öldürülme riskine rağmen hala rağbet görüyorsa bunu parayla izah etmek mümkün değildir.
Hekimlerin 14 Mart tıp bayramı'nı kutlamayı bırakıp anmaya başladığı, muayenehanelerin bir bir kepenk indirdiği, "malpraktis" yasasıyla zaman zaman hekimlerin her şeylerini kaybetme riskini alamayıp eli kolu bağlı oturmak durumunda bırakıldığı, hekime saygının gitgide azaldığı şu dönemde; para için, statü için değil, sadece ve sadece 6 yaşında bir çocuğun masum, idealist bakış açısıyla, hekimlik mesleğinin kutsallığına inanan kişiler tarafından yapılması gereken eylemdir.
Diplomanıza sahip olmamız için 12-15 yıl kadar süre var önünüzde. 6 yılda 250 sınava gireceksiniz, sayısız nöbet tutacaksınız. Arkadaşlarınız sosyal hayatlarının büyük bölümünü yoluna koymuş olacak, siz halen okuyor olacaksınız. Hal böyleyken insanlar neden doktor olmak istiyor. Genellikle insanlara yardım yapmak için doktor olmak istiyorlar. Mesleğinizle duygularınızı yeneceksiniz. Yaşadıklarınız gece rüyanıza girecek, sabah unutacaksınız.
kendi hayatlarından vazgeçip,çocukları için okuyanların bölümü.
her an her dakika çağırılabilirsiniz, bi anda hastanız çıkabilir,bi anda size ihtiyaç duyabilirler,ama eşek yüküyle paraları olur,oraası ayrı.harcayacak vakit olmadıktan sonra paranın da bi anlamı kalmaz,orası da var.
eskiden alkışlanan, günümüzde küfredilen mesleğin (bkz: doktorluk), başlangıcıdır.
doktor: d
hasta : h
h: doktor bey midem bulanıyor.
d: şu şu şu şu .... testleri yaptır.
şu şu şu şu .... filmleri çektir
şu şu şu şu .... ilaçları iç
haftaya bir daha gel.
yapılabilecek en salakça iştir. bak söylüyorum, bırak puanı, karizmayı, parayı; stres adamın ebesini s.kiyor, değmez, yapma, etme, kendine acımıyorsan, o güzelim beynine acı, yazıktır, günahtır, git mühendis ol, ne bileyim, salla aldığın puanı ve öğretmen ol; bu yol bok, çekilmez, çeksen de değmez katlandıklarına...
ama yok illaki okuyacağım diyorsan, "aklını seveyim senin, aklını."
alenen mallıktır. ulan almışsın o kadar puanı yaz işte başka bir bölüm oku paşalar gibi. saygınlığı varmış, evet varmış denilebilir çünkü sağ olsunlar artık o da yok. dün amcanın biri "olum siz de doktor olunca şerefsiz olcanız de mi, paramızı çalcanız" dedi. bu dakikadan sonra zaten ne heves kalıyor ne meslek aşkı.
(bkz: ulan neyse ben bir şey demiyorum)
bugün nöbette düşünürken de aklıma geldi, şimdi tıpın bitirdim diplomamı aldım, tusu kazandım, hadi bir evleneyim desem en az 10 yılım var sonra çocuklar için para kazanması filan derken ömür bitiyor diye düşündüm, ardından sabah hocanın vizitte dediği geldi aklıma "gençken yoktu yiyemiyordum, şimdi dokunuyor yiyemiyorum siz buldunuz mu yiyin en temizi, ama adam olun çalmayın sakın."
çook derinlerde şiddet eğilimleri olan insanlardır. o kadar insanın içini açıp damarlarla oynayıp kalbini elinde tutmak, vs. herkesin yapabilceği iş değildir. benzer bir örneği için (bkz: dexter)