yanılgı değildir de nedir?
bir sürü fakülte var işsiz yetiştirmekte. devlet yeni iş alanları oluştursun falan filan, geçeceksin bunları, adam gibi okul okumayacak mallara devlet neden iş versin ki?
Sonra düşünün bi, öğrendikleri bilgi eften püften şeyler olanlar var. Tamamen teorikte ve hayal dünyasında kalan binlerce şeyi okuyup öğreniyosun, bi diploma veriyolar ve kendini kültürlü bilgili zannediyosun. Yok abicim yok öyle bir şey.
Fakülteler acınacak halde, içindeki gençliğin tamamı kız-erkek götürme derdinde zaten. Onu geçtim, haftada iki üç günü boş olan bölümler falan var. Uff ne zor falan diye de ağlayıp duruyolar.
Kısacası bilgilerinin günlük hayattaki işlevselliği yok denecek kadar az olan bölümler, boşuna açılıyor. kapatılmalı. Üniversiteden sayılmamalı.
doktor hatalarından ölenlerin, üniversite de "olum 24 saatin 20 saatini masa başında ders çalışmakla geçiriyorum" diyen insanlardan kaynaklandığını bilmeyen yazar serzenişi.
tıp oynayıp tıp okuyor havasına giren yazar söylemi. ülkenin ayakkabı boyacısına da ihtiyacı var, öğretmenine de, polisine de, işçisine de, sözlükte farmakolojinin f sini bile bilmese de tıptan ahkam kesenine de ihtiyaç var ne yazıkki.
eğitime gerçek önem veren her üniversite mezunu, üniversite mezunudur.
lakin bilgi edine bilirsiniz ama insanlık edinmek bam başkadır tıp ki nazi kampların da usta doktorlar tarafından böbrekleri alınan insanların dediği gibi "çok iyi bir doktor ama insan değil"
o kadar çok bilgi ezberletiliyor ki bu zavallılara, sonuc tanı beyin amcıklaması, kaçınılmaz şekilde.
dün akşam bunlardan bir tanesi kim milyoner olmak ister isimli yarışmaya katılmıştı, herifcioglu henüz 6. sınıfı okuyor olmasına ragmen dedi ki bunu halktan birisi rahatlıkla bilebilirdi, ulan ne çabuk halktan koptun, kopuk, birde bunların klinik ve hastahane ortamında birbirlerine bey hanım diye yüksek sesle hitap etmeli vardır, hastaların bunlara bakışı ise dövmek istegi şeklindedir.
(bkz: soğuk tus etkisi)*
tıp fakültelerinin kampüs hayatı olmadığını bilmeyen yazar söylemidir.
olacak şöyle odtü ortamı off off akdeniz akşamların'dan girer nothing else matters'dan çıkarım.
örnek;
hasta: boynum ağrıyor doktor bey.
doktor: boyun fıtığı başlangıcı. fizik tedaviye git, şu ilaçları da kullan.
------------
lenf kanserinden mefta olmuş, genç yaşta bir arkadaşın hikayesi.
Hiç bir boktan anlamayan ergen üniversiteli liseli karşımı lafı.'' Amına koyayım bu dünyada tıptan başka bölüm yokmu lan ? Ne değerli bi şeymiş yahu bu, vallahi bedava tıpa gel deseler yine gitmem. Bilgisayar,inşaat,kimya,fizik,matematik dururken tıpta neymiş. '' dedirten arka zekalı insanların kullandığı laf. Bu çocuğada ailesi tarafından zorla okutuluyor tıp emin olun. Küçükken çocuğum tıpa gircek topa gircek diye diye dillerinde tüy bitmiş aileler vardır hani. Daha sonra çocukları tıpa gittikten sonra götü kalkan artık kimseyi tanımayan man kafa ailelerdir. Türkiyede var böyle aileler.
sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa ? Ülkenin hertürlü meslekten insanlara ihtiyacı var.
sen o latince kelimeleri ezberlemeye çalışırken biz her gece içiyoz. o club benim, bu club senin geziyoz. böyle bir eğlence olamaz. her gün bir başka sevişme, her gün bir başka heyecan. hah hah. **
doğru sanrıdır. evet arkadaşım ben tıpta okumadım, ama senin o hastane ya da muaynehanende para kazanman ve insanlara bakman için gerekli olan binayı yaptım, bir başka elektrik mühendisi arkadaşım o binanın elektrik tesisatını yaptı, bir mimar arkadaşım o binanın projelerini çizdi, bir makine mühendisi arkadaşım sen ameliyatta elektriksiz kalma diye jeneratörünü yaptı, bilgisayar mühendisi arkadaşım o hastanenin server'ını, database'ini kurdu. o kadar çok ki. ama sen ne yaptın, kendini bir bok zannedip siz bir bok değilsiniz dedin. işte bu aşağılayıcı tavrınız yüzünden insanlar size hastanelerde saldırıyor, önce kendinize bir çeki düzen verin, ondan sonra diğer insanları ve meslekleri sorgulayın. önce adam olun.
hukukun tıbbı yoktur ama tıbbın hukuku vardır bu ne demek oluyor hukuk tıptan üstündür.
edit: arkadaşım sen tıp okuyorsun hemde 6 sene. hazırlıkla 7 sene olsun. en sonunda 2500 tl maaşa talim ediyorsun. bazen gece 12 ye kadar da çalışıyorsun. günlük hayattada hiç bir yetkin yok kıçı kırık bir trafik polisi sana ceza kesip diklenebilir. ama bir hukuk mezunu okulu bitirdiğinde kısa bir stajerliğin ardından hemen avukat olur ve en basit davada 5ooo tl yi kapar. hakim ya da savcı olduğu zaman bütün doktorlar önünde ayağa kalkmak zorunda kalır herkes ondan çekinir. dışarıda doktor dövüp doktoru tehdit edenler, sıkıyorsa hakimi ya da savcıyı tehdit etsinler, ama yapamazlar yaparlarsa dünyanın kaç bucak olacağını görürler. yani arkadaşım öyle tıp okuduğun için farklı eksenlerde dolaşmanın bir alemi yok. tıbbın görevi bellidir belli bir mekanizma üzerine yoğunlaşmaktadır.(mekanizmadan kastım canlı) ama hukuk öyle değil işte, bir hukukçu aynı zamanda bir iktisatçıdır, bir işletmecidir, bir yöneticidir. neden ülkeleri yönetenler ve üst düzey kişiler hep hukukçu ağırlıktadır? bunu bir sor kendine..
son olarakta söylemek isterim ki sayısalcılar çalışır ama ea çılar yönetir.
hastanın içinde makas unutan doktorlar düşünülecek olursa, su ürünleri okumaları en azından insanlığa zararsız olacak olan doktorları da üniversite okumuş saymaktan daha mantıklıdır. her ne işi yaparsan yap, adam gibi yap. değerini bulursun.