tıp fakültesi

entry378 galeri1 video3
    151.
  1. yök'ün en favori fakültesidir. öyle ki üniversiteleri değerlendirirken ''tıp fakültesi olanlar'' - ''tıp fakültesi olmayanlar'' olarak ayrım yapar.

    bu fakültelerin binaları kendilerine özeldir. öyle başka bir bölüm eklenemez yanına, köşesine vs.

    sit alanı şeklinde her fakülteye ayrı bina olan bir kampüsü yoksa üniversitenin, bu fakülteler merkez kampüsten çok uzağa inşa edilirler. bu sebeple okuyan geleceğin doktorları okuldaki sosyal etkinliklerin bir çoğundan haberdar olmazlar. festival olayı hikayedir.

    ayrıca hastane ister bu bölüm. hani her sikini sallayanın açamayacağı fakültedir.
    1 ...
  2. 152.
  3. özellikle sınav zamanları neden bu fakülteyi yazdığınızı anlayamadığınız fakültedir.
    2 ...
  4. 153.
  5. en farklı tanımı (erkekler için)
    başka bölümlerden kızların süslendikten sonra gelip kütüphanasinde erkek avına çıkılan fakülte tipidir.
    (bkz: acı ama gerçek)
    5 ...
  6. 154.
  7. 6 senede adamın belasını s.ken, mezunıyet sonrasındaki 6 senede de tusuydu, zorunlu hizmetiydi, asistanlığıydı, teziydi, uzmanlık sınavıydı, yan dalıydı s.kmeye devam eden fakültedir. *!
    4 ...
  8. 155.
  9. kapısının önünden geçmeyeceğim fakültedir. zamanında aptallık edip tutturmuştum gidecem diye ama, kazın ayağının öyle olmadığını bildiğimden şükür bilgisayar mühendisliği seçmişim.

    onlar tus için hazırlanırkene ben evimde götümü yaya yaya kod yazıcam. fıstığı da alıcam, binicem üstüne, vuracam kırbacı. budur.**
    8 ...
  10. 156.
  11. insanı genç yaşında bunalıma sokan, hayattan soğutan bölümdür.
    1 ...
  12. 157.
  13. en sosyal olunduğu an kantine poğaça, çay-kahve için inildiği andır.
    3 ...
  14. 158.
  15. ülkenin durumu sebebiyle her ne kadar işkence bir bölüm olsa da girmeye çalışacağım, yüksek puanlı fakülte.
    0 ...
  16. 159.
  17. survivor tadında prataik sınavları olan fakültedir.
    1 ...
  18. 160.
  19. ilk günden son güne kadar şöyle deliksiz bir uyku hasretiyle yanarsınız ve dört gözle mezun olmayı beklersiniz. sonra enayi gibi tus'u kazanıp, asıl uykusuz gecelerin yeni başladığını farkedersiniz.
    2 ...
  20. 161.
  21. genelde hep kazanılan ama nedense hiç kayıt yaptırılmayan fakülte!
    4 ...
  22. 162.
  23. öss ye hazırlandığım sene hedeflediğim ama kan görmeye dayanamayan biri olarak gitmemenin isabetli bir yer olduğuna karar verdiğim fakülte...insana anatomik olarak bakmaktan daha güzel bilinmezler...en azından insanın hissi tarafının olduğunun farkındayım tanıdığım bir çok tıbbiyeliye nazaran...
    tabii emeklerini zayi etmemek gerek zor seçimdir ve gereklidir...
    0 ...
  24. 163.
  25. ana babaların kasıla kasıla anlattığı,havalı bir bölümdür.
    1 ...
  26. 164.
  27. bu bitsin sırf üniversite hayatı yaşamak için üstüne başka bölüm okuyacağım dedirten zorlu,yorucu ama bir o kadar da gerekli bir şeydir kendileri. her türlü dersi fazla fazla okuturlar, sabahın 8.30'undan akşamın 17.30'una kadar elini kolunu bağlar oturursun sıranda. her gelenin siz tıp öğrencisisiniz bir kazık da ben atayım tarzı davranışları da çok üzer. dışardan apayrı bir dünya gibi görünse de pek çekiciliği yoktur doktorluğun en güzel meslek olması dışında ee buna da şükür.
    2 ...
  28. 165.
  29. komite finalinin arifesinde hayatın durduğu bölümdür. telefonda arkadaşını ararsın, ve aşağıdaki diyalog gelişir.
    - alo
    + alo hacı acilse söyle.
    - hal hatır sormak için aramıştım.
    + iyiyim ders çalışmam lazım, hadi görüşürüz.
    (bkz: based on a true story)
    3 ...
  30. 166.
  31. mini mini birler , caliskan ikiler , hemsiranimlar (!) , doktor beyler ,

    eheh ya tip fakultesini anlatmaya omur yetmez.. bazen dusunuyorum bi yasadigim kadar daha anlatabilirim.. her okulda sistem farklidir , benimkinde ilk sene fizik biyoloji genetik organik vardi..tipsal olan tek sey de kadavra kursuydu.. ikinci sene nöro , fizyo , biyokimya sonra preklinik sinavi.. ucuncu sene pato dahiliye cerrahi 1 sosyoloji klinik psikoloji.. 4teki dersler ders olmaktan cikipstaj olmaya basladi artik kim nerye cekerse haftalik oraya gidiyoduk.. simdi 5e basladim ve ilk defa bugunlerde bi baktim soyle universite sehrime.. universiteme cimlerin ustundeki genclere tipcilara..

    birisi ustte yazmis buraya girenle cikan adam ayni olmuyo diye dogru.. kesinlikle dogru.. genelde tip fakulteleri hele turkiyede diger universitelerden izole bi yerde oluyo.. bunun ilerde size kattigi tek sey de su oluyo ki , herkes tipci etrafinizda..

    ben mesela yurttayken filan bisuru milletten bi suru adamla takildim ettim ama gunun sonunda aradigim , maillestigim adam hep tipcilar oldu..

    ilk senelerde boyle alttan alta verilen , sen tipcisin buyuk dusun havasi bi yerden sonra insanda oto kontrol mekanizmasi olusturuyo.. misal aglayasin mi geldi , hemen diyosun ki kendi kendine lan ya su enzim defektim olsaydi ya annemlere bisi olsaydi deger mi allasen ?! boyle dusune dusune insan bi sure sonra duygulari gostermeyi ve hatta birak gostermeyi hissetmeyi bile sacma buluyo.. sanki uzulmeye sadece hastalarin hakki varmis gibi bi moda giriyo..

    kisisel iliskilere de yansiyo tabii bu.. hemen her tipci hayatinin uni doneminde : 1. gece yasayip gunduz uyumustur. 2. klasik muzige sarmistir. 3. hayatindaki kisileri "umursamazsin , beni sevmiyosun , bana deger vermiyosun" laflariyla kaybetmistir..

    bi de ne var biliyo musunuz yalnizdir esasen butun tipcilar.. etraflarinda tipci arkadaslarinin olmasina dayanamazlar cok stresli ve cok rekabet halinde hissederler kendilerini o yuzden genelde sosyal bilimci arkadaslari olur.. ama sonra icten ice farkederler ki , onlarin yasadigi hayat da uymuyo onlara.. bi sure sonra ortamda istense de istenmese de , bilen adam haline gelirler.. misal onlar geceleri cat kapi birine zirlayarak gitmezler genelde onlara gelinir.. bu basta gurur vericiymis gibi dursa da , yalnizlik iste o boktan yuzunu gosterince insan der aha simdi napicam ?!

    sevgilileri benim gordugum kadariyla , ilk 4 senede olursa olur.. her tipci zaten kafadan ortalama insandan farklidir.. hayatim boyunca tanidigim tek japon edebiyati sevdalisi adam tipciydi en cok kitap okuyani da tipciydi sanatla en ilgili olani da.. bu da herhalde tiptan bunalip baska alanlara dagilmalarindan oturu boyle bilemiyorum.. iste bunlar asik oldular mi sayet ve de ayrildilar mi , ne duzgunce acilarini anlatabilirler , ne kendilerini koyuverirler , ne bi donem uzatip depresif takilabilirler ve bi yerden sonra okul da ilerdedikce derler ki , sikerim lan benim isim gucum var bunlarla mi urasicam.. iste bu nokta irreversible enzim inhibisyonu gibi bi noktaya varir tipcinin hayatinda.. duygusuzlasmistir daha dogrusu duygularini tasarruf hesabina yatirmistir..

    her onune gelene carpilmaz , carpilsa bile zaten karsisindaki kafadan kendine tav olacagi icin sirf bolumunden oturu kendini yeterince emek vermis hissetmez , e emek olmayinca sevgilinin degeri azalir boylece iste bu tipci kalpsiz diye anilan onla bunla flort eden fakat kimseyle de ciddilesmeyen insan olur.. erkekleri memeden amdan gotten cok tahrik olmaz.. yani olur da sadece bunlara kapilmaz..

    kotu degil tabii.. dedigim gibi anlasilmasi gereken sey bu kadin ya da adam duygularini kaybetmemistir.. bilakis herksten cok eglenir.. en aci seylere bile guler ki hastanelerin gizli kapali odalarinda doktorlar zaten olumle bile kafa bulduklari icin bu sisteme ayak uydurmak adina , tiye alma becerileri otomatik olarak gelisir..

    psikolojiden ekseriyetle anlar , yalani dolani cat cat ayirt ederler.. genelde densizlik boyutunda ukala ve aciksozludurler ki bu da gene , toplumun sucu.. cunku kendileri ne derse kabul gorecektir zaten ondan dolayi yalanla dolanla kasmazlar kendilerini..

    kadin olarak tipcilar , nazi niyazi genelde olmayan , en gec 18inde ciplak bi suru insan gormus boyle kadin desen degil kiz desen o da degil bi arada derede olurlar.. en ucuk esprileri duyar bunlara hissizlesir ama gene de kadin dogum stajinda cocuk gorunce , hangi milletten olursa olsun "ayyyy caniiiiim" moduna gecerler.. kadin tipcilarin en iyi yani dogaya direnmemeyi ogrenmis olmalaridir.. kendisine mantikli bi aciklama getirirseniz derseniz ki , senin hormonlarin var ve biliyosun ki bunlar disinda seni yoneten bisi aslinda yok gerisi hep edebiyat homm der ve hatta size verebilirler.. genelde bakimsiz olmakla suclansalar da bence hepsi dogal ve temizdirler..komite onceleri hele de takintili bi hoca varsa hemen hepsi topuklu ayakkabilari cicekli elbiseleriyle hastane koridorlarinda salinir ve zamaninda "lan bunlar da kadinsa yabanci dildekiler ne amk" diyen sikkafali arkadaslarini soke ederler--
    istisnalar kaideyi bozmaz.. yani tamam yer yer biyikli olabilirler ama sorsaniz biyigin katmanlarini hucresindeki glikoprotein miktarini filan da anlatabilirler.. ki bu da ilginc bisi degil mi ?

    erkekler dogalari geregi hep cocuk olmalarina ragmen , tip fakultesi bunlari daha olgunlastirir diye dusunuyorum.. esprileri paso belaltidir.. kizlar kadar cok hirsli olmazlar hastalarla iletisimleri kadinlardan daha sakin ve daha stabildir.. bunlar etraflarinda bitanecik tipcilarsa hele , ki genelde bole olmak icin tipcilarla takilmazlar gotleri agri dagina ulasmistir.. ama ozunde bu da sadece onlarin bu haline kanan kadinlar icindir.. karsilarina ee doktorsun napalim diyen biri cikti mi . bu kuulugu birakirlar.. universitede dalgalanirlar sonra durulurlar.. ya da durulmazlar ama durulma kabiliyetleri vardir.. direkt yakisiklidirlar.. yani bi doktor ne kadar cirkin olabilir ? gercekten..

    iste sevgi tubulleri tipcilar boyleler benim gordugum.. sunu da soylemeden gecemicem , tip fakultesi hakikaten seksi bi fakulte.. arkadaslar pratik uygulamalarda birbirlerini yatirir ekg cekerler , ekoyla kalplerine bakarlar , ultrasonla birbirlerinin oralarina buralarina bakarlar , bazen jinekolojik muayeneyi birbirleri ustunde denerler (urolojide genelde oyle olmaz ama uzgunum eheh ) , bazen birbirlerine idrar sokturucu verip tuvalete kosmalarini izlerler , bazen stetoskoplarini arkadaslarinin boynuna dolayip kendilerine cekerler , bazen birbirlerindeen kaan alirlar ki bence en seksisi de budur.. boyle boyle derken bi bakarsiniz ki , herkes bi cok kisiyle ciftlesmis ama sonunda gene tipciya kismet olmustur.. eheh darisi tum yalniz tipcilarin basina..

    bana kucukken ne olmak istersin dediklerinde dansoz derdim , simdi ne olucaksin dediklerine doktor diyemesem de tipci diyorum ve aslinda yani guzel bisi tip okumak.. zorluklari bitmeyen komisyonlari uyuz hocalari bi yana , yeniden girer misin deseler ikinciye dusunmeden evet derim..
    20 ...
  32. 167.
  33. kazanmak için ne kadar çalışmak gerekiyorsa bitirmek için en az üç beş kat daha fazla çalışılması gereken fakültedir.
    ineği çok olur ama espri kalitesi de çok yüksek olur.
    komite sonrası anlar anlatılamaz yaşanır*.
    2 ...
  34. 168.
  35. ne meneye okumasının bu kadar zor ve puanlarının bu denli yüksek tutulduğu anlaşılamamış üniversite. sanki memlekette doktor fazlalığı var hatta paketleyip ihracat yapcak kadar. halkın bu denli ihtiyacı ve bu denli işsizlik varken acaba bir biçimde saltanat sürme çabasının ürünü müdür nedir bilinmez.
    1 ...
  36. 169.
  37. 170.
  38. Düzenli olarak zorluk geyikleri üzerinden öğrencilerinin kendilerini acındırmaya çalıştığı fakültedir. Arkadaş önüne yüzlerce sayfa not gelir, parça parça bölersin çalışırsın sabah akşam ama çalıştığının karşılığını alırsın. zor mudur? zordur tabi çalışmak. Ama önünde altıüstü 3-5 sayfa not olmasına rağmen 3-5 sayfa nottan bir halt anlamamak, bir de bu 3-5 sayfa nottan çıkarım yapıp çeşitlendirilmiş soruları sayısal olarak çözmek, çözülebiliyorsa eğer en ufak bir hatada sıfır almak bambaşka bir olaydır.

    Ayrıca Kontenjan arttırımı yüzünden puanları felaket bir şekilde düşüşe geçip düzce müzce gibi köylere bile açılmıştır, Gelecek yıllarda Tayyip'in öğretmenlere vsye yaptığını,az biraz zaman içerisidne Eczacılara yapacağını Pratisyenlere ve diğer doktor adaylarına da yapacaktır. Bu yüzden üniversite seçimleri yaklaşırken gençler Zor deyip gitmemezlik, iş garanti deyip de beğenmedikleri mesleği seçmek gibi bir hataya düşmesinler.
    1 ...
  39. 171.
  40. girmesi de çıkması da zor fakülte, ömür törpüsü.
    0 ...
  41. 172.
  42. "doktor kadavranın elini tut dedi abi, tuttum ben de. sonra doktor kaslarını bir çekti, kadavra elimi sıktı amk, bayılcaktım yeminle" isimli geyiği yapmadan mezun etmiyorlar sanırım.
    1 ...
  43. 173.
  44. eğitiminin uzun ve bir o kadar zor olması sebebiyle yalnızca severek gidenlerin okuyabileceği fakültedir.
    1 ...
  45. 174.
  46. egitim hayatı zor ve meşakkatli olduğu söylenen fakültedir. sınavlarına 1 ay önceden çalışılmaya başlanılan fakültedir. allah kolaylık versin. en ufak hatalrı ilerde büyük yıkımlara sebebiyet verebilir sonuçta. zordur zor.
    0 ...
  47. 175.
  48. UZMAN OLMAK iSTiYORSAN Ki iSTERSiN EN AZ 30 YAŞINA KADAR OKUYORSUN, OTUZUNDAN SONRA MECBURi GÖREV, ARDINDAN ASKERLiK YAŞ OLUYOR 35 O YAŞTADA HANGi KARI SANA BAKACAK BiLiNMEZ. ZATEN O YAŞA KADARDA PEK FAZLA BAFFiLEME iMKANIN OLMUYOR OKUMAKTAN. AYRICA SAÇLAR 25 iNDEN SONRA DÖKÜLÜYOR BiLESiNiZ HAA. KAZANANLARIN ŞiMDiDEN BOL BOL TARAMASI ŞiDETLE TAVSiYE EDiLiR.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük