tanımımızı yapmadan önce tıp fakültesindeki kızlar hakkında biraz konuşmak lazım. Şimdi efendim bunlar kabaca 3'ye ayrılır:
1-Çalışkan, kariyer hayranı ve hayatının yüzde 95'i çalışmak olan asosyal kızlar. işte yüzde 5 gibi bir kısım da hayat belirtisi olduğu için Sosyal etkinliklerle hiç mi hiç ilgilenmezler ilk hedefleri hayatın tadını çıkarmak yerine okulu bitirmektir, zaten yüz hatlarından da anlaşılacağı gibi temiz kızlardır, ders, dedikodu ve dizi dışında pek muhabbetleri yoktur. Hocaların gözdesidir. kariyer konusunda tam puan alırlar. Notları 90'ın altına düşmez. ileride kuru doktor olarak piyasaya düşecek kızlardır.
Gelelim ilişki konusundaki tavırlarına genellikle mülayim olduklarından karşıdan çok dürüst ve masum görünürler. Gerçekte de böyledir fakat karşı bu karşı cins için sıkıntı yaratabilir. Diyelim ki bir ilişkiniz oldu ve onu seviyorsunuz o da sizi seviyor. buluşmak istiyorsunuz, birlikte vakit geçirmek, gülmek ve mutlu olmak istiyorsunuz fakat bu onun uzun vadede canını sıkacaktır. Çünkü hayatının büyük bir bölümünü dersler oluşturduğu için muhabbet de bu eksenden dönecektir. Şimdi tabi biz burada karşı cinsi normal, derslerinde eser derecede başarılı, sıradan bir insan olarak düşünüyoruz. Muhabbet de bu eksenden döneceği için karşı cinsimiz bir süre sonra bundan sıkılacaktır. Kız tarafı sıklıkla ders çalışamıyorum seninle görüşmekten ayağına yatıp agresifleşecektir, karşı cins de bunu anlamakta zorluk çekecektir. Bu yüzden bu tarz bir tıp fakülteliyle birlikte olmak pek akıllıca olmayacaktır. Davul dengi dengine çalar diye boşuna dememişler.
2-Yine çalışkan, kariyerini önemseyen hayatının merkezine ders çalışmayı ve okulu bitirmeyi oturtmuş kızlardır. Fakat bu sefer gösterge ibreleri biraz şaşmıştır, ders çalışmanın yanında bilimle, sanatla, sevdiği sporla da uğraşmak ister * ilerde mezun olduğunda geriye dönüp ben 6 yılda ders çalışmak dışında neler yaptım? vaktimi nasıl değerlendirdim? zamanımı dolu dolu harcayabildim mi? diye geriye bakacaklardır. Ders çalışmayı severler, 1 hafta eve kapanmayı, kendisine konu ile ilgili sorduğunuz soruları cevaplamaktan hoşlanırlar. notları 75-85 arasındadır.
Gelelim ilişki konusundaki düşüncelerine yarısının büyük ihtimalle üniversiteye kadar sevgilisi olmamıştır o yüzden aşka ve sevilmeye açlardır. Aşkın yelkenine rüzgar olmak, kanatlanıp uçmak isterler. Hamleyi karşı taraftan beklerler, ilgilenmek değil ilgilenilmek isterler. Fakat açılmak konusunda pek becerikli değillerdir, aşık olduklarını pek belli edemezler, bu yüzden imkansızı istiyormuş gibi görünüp umutsuzluğa kapılırlar. Ders çalışma merkezli düşündükleri için hayatlarını da ona göre ayarlarlar. ilişki konusunda sıkıntılar yine olacaktır, bir süre sonra tercih meselesi haline gelme ihtimali vardır. Eğer karşı cins de bu kategoridense mükemmel uyumluluk yakalanabilir. Fakat bizim varsayımımız dahilinde olan erkek için uygun bir sevgili değildir. Bu kızlarla çıktığınız pişman olmazsınız asla.
3-tembel teneke, kariyerden çok önce ben diyen ve kendi hayatını kariyerin üzerinde tutan, sizinle paylaşacağı çok şey olan kızlardır. Sosyal etkinliklerle, sporla, arkadaşlarıyla önemli ölçüde ilgilenirler. Notları 75'in altında olan herkes için geçerlidir. Derslere gitmeyi pek sevmez, tabi tembel teneke dediysek lafın gelişi sınıfı geçmek temel prensipleridir, eğer bu tehlikeye düşerse her şeyi unutup bu konuya yüklenirler. Ama derse ders için gitmekten çok arkadaşları ve sosyal ortam için giderler. Onlar için yaşamak tıp fakültesindeki insanın beynini sulandıran 4 ayda öğrenilebilecek bilgiyi 1 ayda insanın kafasına çalı süpürgesiyle sıkıştıran sisteme tapmaktan çok çok daha ötedir. Öncelikleri saygın bir insan olmaktır kariyer her zaman 2 dir ve 2. kalacaktır. Gezmeyi, düşünmeyi, konuşmayı, paylaşmayı diğerlerinden daha çok önemserler. Tabi bilimsel açıdan bakacak olursak bu kesimdeki kızlardan ileride tıp anlamında yeni cevherler çıkma olasılığı çok düşüktür. Aslında 3. kesim de kendi içinde 2'ye ayrılır 1.si tıp fakültesine gökten zembille inmiş olanlardır ki bölümlerinden nefret ederler 2.si ise tıp fakültesine istediği için gelmiş fakat ağır çalışma temposunu kaldıramayacak olup sonunda "geçecek kadar çalışayım yeter" mantığıyla hareket edenlerdir.
ilişki konusuna gelince ideal sevgili tanımına en çok bu kesim uyar, sizi severler, sizinle vakit geçirmekten çok hoşlanırlar, kur yapma konusunda sıkıntıları yoktur. Kendini size fazla zeki hissettirirler, burası tehlikelidir çünkü bir kısmı tıp fakültesinde okuduğunu başkalarına hava atma pompası olarak kullanır. biraz popoları kalkmış olur, * havasını alamazsınız ki burası çirkindir. Sizi etkilemek için makyajınai giyimine, ayakkabılarına her gün aynı özeni göstererek dikkat eder ki burası güzeldir. Bu tip bir kızla birlikte olduğunuzda tıp fakülteli bir kızla çıkmak deyiminin ön yargı kokan tarafını hissetmezsiniz. Aksine tabu yıkılmıştır bir kere.
-penis aslında süngerimsi bir yapıdır biliyor musun hayatım
-sağol hayatım neyse işimize baksak?
-dur dur kan basıncı artıyor ya bunun içi kan dolu şimdi biliyor musun?
-ulan libido nağmına bi bok bırakmadın kalk giyin amk...
kızın kişiliğine göre değişendir ama her durumda biraz zordur. kıskanç biriyseniz işiniz daha da zordur. bir kere bunların fakülte brezilya dizisi gibidir. dedikodu alır başını gider, o buna yazar bu ona. zamanında bunu bugüne kadar doğru düzgün sosyalleşemeyen bünyelerin üniversitede patlaması olarak açıklamıştım. bu konu hakkında birçok makalem mevcut. her neyse tek sıkıntı zamandır aslında onun dışında sizin de güzel hedefleriniz varsa ve tabii ortada aşk varsa mis gibi bir ilişki olacaktır.
eğer tıp kazanmış bir insan kadar zeki değilseniz, ve o kız da tıp kazanırken biraz zekasını kullandıysa tabi ki ezilirsiniz. sevgililikte ne boy ne de yaş farkı önemlidir. önemli olan beyindir. beyniniz de anlaşmanıza el vermiyorsa yapacak bişe yok. çünkü doktorlar her zaman ülkenin aydınlık yüzüdür.
kızlar ben daha yeniyim burda!! tıp fakültesinde okuyorum,22 yaşındayım aynı sınıfta olduğum erkek arkadaşımla 9 aydır beraberiz.onu çooooook seviyorum onun da beni sevdiğini biliyorum. bunu çok utanarak söylüyorum ama son zamanlarda benden ilişki istemeye başladı.eve geldiğimde kendi kendime seven adam bunu istemez sevdiği kızdan,ayrılıcam diyorum ama ertesi gün onu gördüğümde yelkenlerim yine suya iniyor ve o konulara girmemeye çalışıyorum,kızamıyorum. zaten o da bu isteğini yüz yüzeyken dile getirmiyor,mesajda falan söylüyor. ben yokum, yapmam dediğimde de bunun doğal olduğunu beni çok sevdiğini hiç bırakmayacağını aramızdaki bağın daha da artacağını,ona güvenmem gerektiğini,kendisinin de bana ait olduğunu hissetmek istediğini söylüyor. son zamanlarda kafam o kadar bulandı ki derslerime engel olacak diye de korkuyorum biliyorsunuz bölümüm de zor. sizce napmalıyım?"
enjoy.
statü peşinde koşarken hadım oluvermekle de sonuçlanabilecek bir durumdur.
