başını yaslayacak omuz aramaktır, küçük korkmuş bi çocuk gibi yatağın altına gizlenmek ve seni ordan çıkaracak şefkatli bir elin uzanmasını istemektir..
kumdan kaleler yaparken zihinden geçenlerin oluşabilme ihtimali, büyüyünce şu olacağım diyerek büyümek ama o olamamak.
uyanmak istiyorum, bitsin bu rüya.
ölmek. sonra kıyameti beklemek. kıyamet koptuktan sonra mahşer günü dirilip, atacağımız zara göre cennet cehennem kombine bileti. ne morali ya. neyin morali.
son 3 yıldır tek kale oynuyorum hayatın üstüne doğru. sağdan soldan doldur boşaltlar, uzaklaştırılan topları tekrar ceza sahasına bindirmeler. yok ama olmuyor amına koyim. 1 gol atamadım. derken, bari ilk yarı bitiyor, soyunma odasına moralli gideyim diyerek tüm kadro bastırdım. top sekti. ıskaladım. kontra atak ve gol yedim.
sonra,
zaman devrile devrile, yüzünde kırışık hatıralar bırakarak geçip gidiyor. kendin olamıyorsun. hep başkalaşım. ayak uydurma seansları. aşk sevgi hep senin hissettiğin kadar, senin yaşayabildiğin kadarla sınırlı kalıyor.
gece yarısı nöbetleri başlıyor bir süre sonra. oturup düşünmeler. kaçıp giden uykulara nazire yaparcasına, sigaranın izmariti bir diğerine karışıyor. balkon mesaileri ile devam ediyor sonra geceler.
sıcak yaz geceleri aslında ne kadar efkara müsaitmiş onu anlıyorsun. sonra ismi aklına geliyor. o yaz gecesi donup kalıyorsun oracıkta.
...
soyunma odası, bildiğin mezar bana hafız. yüzüm gülsün de öyle öleyim diyorum. yok mecalim. keyfim kaçtı yarım bıraktığım şarap şişelerinin içine. hep gece, yağıyor hüzün. yağdıkça omuzlarım çöküyor. yer kaplıyorum boşuna. çıkar oyundan, değiştir beni.
ve imzamı atıyorum,
sen, sen ol özleyecek bişey bırakma geride. üstelik yaptıklarından değil, yapmadıklarından pişman ediyor hayat. söyleyemediklerin rahatsız ediyor, söyleyebildiklerinden ziyade..
Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini
ferahlatacak; Yeni insanlarla 'tanışmalı, yeni keşifler yapacak....
Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,
Gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,
Kendisinin bir sal olup da,
O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,
Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;
Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak
önce inip Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,
yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,
Değerli olabilmeli hayat!
illa büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek
için! Başkasının yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!
Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!
Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
Sevgisiz, soysuz kalarak!
Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...
Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir,
seher yeli okşamalı saçlarını...
Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda;
Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu;
bir gencin düşlerinde geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli !
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden
mutlu Olmayı beklememeli !
Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;
Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için;
Kaçırmamalı !
Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması
için, hiç Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;
ağlamayı bilmiyorsan,
Neşesizdir kahkahaların;
Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...
Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmekten
herkesi unutmamalı!
Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...
Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...
Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynı
bahanelerle tekrarlamaması için!
Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını
zorlayacak! Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki,
hakkını verebilsin sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkür, bir elveda için...
Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de
fark edebilmeli insan!
Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...
Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...! *