sanatsal tanımlarda, betimlemelerde ortaya daha da çıkan bir mevzu. konu müziktir, filmdir, edebiyattır neyse nedir. hemen bir icatçı koruyuculuk bünyeye peydah olur. belki kötü bir şey değildir de ansiklobedik platformu sıralayıvermek sözlükten farklı tınlamamkta olur çoğu zaman. hani açar kitabı okursun ve hemen hemen aynı şeyler yazıyordur.
aslında konu bu haliyle entelektüel bir zorunluluk olarak görülür. hatta yeni nesil gruplar, filmler -genel olarak sanat eserleri- eleştirilirken bu işin icatçılarının isimleri dile pelesenk edilir. iyi de belki de o yeni nesiller deneysel bir şeyler koyuyorlardır türün üzerine. belki, belki, hatta bir belki daha.
tamam çok önemli bir şey başarılmışta hedefe giden yolda köstekte olmamalı değil mi? yoksa kimse hakkı yok saymıyor ve yerine teslim etmemezlik yapmıyor.
elbet basite indirgenmiyor bir şeyler, ama iyinin iyisi de üretim sürdüğü sürece yapılabilir. e bilir, a bilir.