Türküler gibi saf, temiz, kirletilmemiş kalarak umutları, yarınları, hayatın yaşattığı acıları, sevinçleri, sevdaları en doğal, en güzel ve en anlamlı haliyle yaşamak ya da yaşayabilmek... agıtlarda hüznü, halaylarda sevinci yaşamak. dadaloğlu'yla isyanı karacaoğla'nla sevdayı pir sultan'la baş eğmemeyi öğrenmek, öğretebilmek.
Ütopiktir. Bir Ahmet kayacı olarak bu laf gerçek hayata uygulanabilir mi diye düşünmüşlüğüm vardır amma velakin ütopiktir, gerçekte karşılığı yoktur öyle bi dünya, paranin ve şöhretin doruğu uyuşturucudur.
Sözlerinden sokak, hayat akan adamın şarkısında geçen vurucu cümledir. Seversiniz, sevmezsiniz karışmak haddime değil elbet, ancak duyduğunuz kinin bile kirletemediğini fark ettiğim bir başlıktır.