Ziya Gökalp'in Diyarbakırlı olmasını kürt olmasına bağlayarak saçma ve boktan bir mantıkla Türkçülüğü çürütmeye çalışmaktır.
Oysa kendisi kökünü araştırmış ve türk olduğuna emin bir insandır.
asimilasyondan dolayı olmuştur. paçalarından oluk oluk cahillik akan yazarlar da yorum yapmaktadır. sırf diyarbakırlı diye kürt demiyoruz at beyinliler. her şeyi belli adamın. çermikli bir kürttür. batıya gidince asimile olmuştur.
Vallah şaibe var dostlar. Evvelinde de kürtçülükle ilgili yazacaktı yazıyordu diyorlar, sonra toplatıldı vazgeçirildi, sonra türkçü oldu, zaza diyorlar, o bir kürt diyorlar. Sonra tabi belli özbenliğini hakiki kimliğini redde zorlanmaktan mükaddesata küfrede küfrede kafayı duvarlara vura vura... Nasıl bir buhransa.
Ziya Gökalp 23 Mart 1876'da, yerel bir gazetede çalışan memur Çermikli Zaza[2] Tevfik Bey'in oğlu olarak Diyarbakır Çermik'te dünyaya geldi.[3] Annesi Zeliha Hanımdır [4]. 16. yüzyıla kadar Araplar ve Farslar egemenliğinde olan Diyarbakır sonradan Türk, Kürt ve Ermeni toplulukların millî çekişmeleri ile şekillenmiştir.[5] Bu kültürel ortamın onun millî benliğine etki ettiği öne sürülmüştür. Sonraları, siyasi düşmanları onun Kürt kökenli olduğunu öne sürdüğünde, Gökalp, babası tarafından Türk ırkına sahip olduğundan emin olduğunu ama aslında bunun önemsiz olduğunu belirtmiştir. "Sosyolojik çalışmalarımdan öğrendim ki milliyet, eğitime dayalıdır" demiştir.[3][5] Bazı tarihçiler buna rağmen onu Kürt asıllı olarak tanımlamışlardır.[6]
ziya gökalp'in kürt olmaması bir yana olsa bile ancak gurur duyulacak bir olaydır. türkçülük, nihal atsız ve taraftarlarının görüşlerini bir yana bırakırsak, hiçbir zaman ırkçı bir hareket olmamıştır. ne mutlu türküm diyene!...
ziya gökalp'in takipçilerinden nihal atsız'a göre "ırkçılık bir takım şarlatan maskaraların ileri sürdüğü gibi kafa ölçmek, kan tahlil etmek, yedi ata saymakla ilgili değildir. Irkçılık kan ve ırka dayanmakla beraber Türklük şuurunda olmak, yabancı bir ırkın şuuruna sahip çıkmamak davasıdır."
ziya gökalp, "diyarbakır ve havalisinin türklüğü" yazısında ırken de türk olduğunu belirtmiştir. bir insanın diyarbakırlı olması onu otomatik olarak kürt yapmamakta, hatta önceleri türkmen aşiretlerinin yoğun olduğu akkoyunlu şehri diyarbakır'da sonradan kürt asıllı nüfusun yoğunlaştığı bilinmektedir.
kaldı ki, bir insanın ırkı da o kadar önemli değildir. bununla ilgili olarak ali kemal'e çektiği güzel bir ayar vardır.
asıl merak ettiğim, kendisi ailesinin türk olduğunu söylemiş, ırk atlarda aranır demiş, türkçülüğe gönül vermiş ve kendini türk hissetmiştir. adam ''ben türküm'' diyor ama hangi belgelere dayandırılıyorsa hala 2014'te ''türkçülüğü bir kürt yazdı'' diyen übermensch'ler ile karşılaşıyoruz. kusura bakmayın ama adam kendini kürt hissetse kürtçülüğün kitabını yazardı, türkçülüğün değil.
edit: Türklük, hem mefkurem, hem de kanımdır:
Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil! Türklük hadimine 'Türk değil! ' diyen Soyca Türk olsa da 'piçtir', Türk değil!
-ziya gökalp