nihal atsız'ın şair, yazar, edebiyatçı, öğretmen, fikir adamı ve aynı zamanda türkolog olduğunu bilenler için normal bir durumdur.
çünkü o 1944'te tabutluğa girdiği zaman mahkeme başkanına "hatamı anladım, beni affedin" diye mektup yazmamış, dimdik durmuş ve ömrünün sonuna kadar çizgisinden sapmamıştır. türkçülüğün son düşünce adamı olduğu için, türkçülüğü ondan öğrenmek kadar doğal bir şey yoktur.