Valla, ne din diyerek ümmetçilik, ne kimlik diyerek Turancılık oynayacak zamanım da yok, zekâm da yok.
Ya da toplumu uyutacak koltuğu iktidarı kurtaracak, milleti uyutacak, gerçekleri gizleyerek yetersiz vizyonsuz misyonsuz olduğumu örtecek, çıkar elde edecek ve bu din millet edebiyatı yapacak hatalarım da yok.
Üstelik işçi haklarından bahsedince komünist, kul hakkından bahsedince dinci, kaçak elektrik ve asalak gibi ortaçağ feodal sistemi andıran yaşam ile göçmen mülteci sorununa değinince ırkçı, vatandaşlık Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerleri dendiğinde kemalist diyenlerin olduğu ülkede (bu ne demektir hâlâ anlamış değilim ki Atatürk'ün ortaya koyduğu çıkardığı değerler bir ideoloji gibi kör düşünceyle ifade edilemez ve zaten kendisi de böyle bir ideolojik fikir için bunları yapmamıştır, bunu miras bırakmamıştır. Bir satır kelam söylem tarif de ortaya koymamışır) ekonomi hukuk eğitim idare sistem kurumlar bürokrasi olarak çökmüş ve uçuruma giden bir ülkede insanlar bunu fark etmiyorsa ve bu insanlara millet din kimlik bazında (örn: Turancılık veya ümmetçilik) söylemler insanları gerçeklerden uzaklaştırıyor ise...
Gerçekten de film bitmiş, filmin sonunda filmin yapımında çalışan insanların isimleri olan siyah bir ekrana bakıyoruz.
