iyi derecede hint-avrupa dillerinden birini bilen birinin kesinlikle katılacağı durum. türkçe vasat ve yetersiz bir dil. bu dili kullananların sağlıklı bir iletişim gerçekleştirme ihtimali yok.
bütün hint-avrupa dillerini bilen sıçmıkların ortaya attığı sıçmık. be sıçmık, madem bu kadar ezik bir dil türkçe, neden hala türkçe yazıyorsun? başka sözlüklere gidip hint-avrupa dilleriyle yazabilirsin?
türkçe kelimeler c - f - ğ - h - j - l - m - n - p - r - ş - v - z harfleri ile başlamaz,
türkçe b - c - d - g - ğ harfleriyle kelime bitmez.
türkçede f - h - j - v sesleri bulunmaz.
iki sesli harf yan yana olmaz: saat, ziraat, aile, saadet,
iki sessiz harfle başlayan kelimeler de yabancı kökenlidir: stad, spor, klasik, tren,
dilimizde sesli harf uyumu vardır.
yani hem ince sesli harf (e - i - ö - ü) hem kalın sesli harf (a - ı - o - u) aynı kelime içinde bulunmaz.
bu uyumun olmadığı kelimeler öz türkçe değildir: minare, cami, sandalye, kanepe, divan, asker, fakir, kitap, kalem, vicdan,.
birinci heceden sonra o,ö bulunmaz.
türkçede uzun ünlü yoktur.
türkçede ince a yoktur.
kelime köklerinde aynı iki ünsüz yan yana bulunmaz.
divanü lugat-it türk'ten 901 yıl sonra, 1971 yılında ali püsküllüoğlu tarafından hazırlanan öztürkçe sözlük'ümüzde 3 bin 175 kelime yer almıştır. Ve ne yazık ki çoğu kullanılmaz.
Günüz konuşma dilinin %70-75ine tekabul eden kısmı çoğunlukla farsça, farsçadan biraz daha az olarak da arapçadır.
Adınıza üzgünüm. Türkiye Türkçesi arapça ve farsça desteği ile günümüze kadar yaşamıştır, yoksa bunu da bulamazdınız.
kesinlikle katıldığım önerme. öz türkçe nin içeriğine bakılırsa anlaşılabilecek durumdur. günlük hayatta kullandığımız çoğu kelime arapça, farsça ve fransızca kökenli kelimeler. bu yüzden şu son 2 yıldır osmanlıca ya büyük bir ilgim var.
yanlış tespit. 1930'larda öztürkçecilik akımının etkisiyle dilimize sonradan giren kelimeler vardı, siyasal islamcılar buradan gam vururlar. lakin dilimiz içerik itibariyle zengindir, sadece türkçeyi diriltmek gerek diye düşünüyorum.
%75 i arapça ya da farsça olmayan dil. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunca böyle oluyor. tdk'nin resmi sözlüğüne göre, türkçe kelime oranı: %89, diğer dillerin kelime oranı: %11'dir. gerçi biliyorum ki bu doğru olsa sevinecek taraf var, ama hayır efendim doğru değil üzgünüz. vikipedi gibi saçma sapan bir sitede bile yazıyor bunlar, inanmayan tdk'ya başvursun.
türk insanının uçlarda gezindiğinin canlı kanıtı olan önerme. ulan ya en boktan dil ya en çok konuşulan dil. ya en iyi golcü ya en berbat. oğlum artık kabul esin normal şeyler, ortalama şeyler de var hayatta.
Yabancı dillerden gelen hemen her sözcüğün türkçe karşılığı vardır veya türetilebilmektedir.
Türetme sözcüklere uydurma diyenler tüm sözcüklerin insan uydurması olduğunu farkedemeyen yobazlar olabilir ancak.
Türkçenin geri kalmasının en büyük sebebi din değişimleridir.
Yani türkler islamla beraber kendi dilinde karşılığı olan kavramların bile yabancısını diline sokmuştur.
Bununla çok övünenler, kutsal (!) arap diliyle türkçenin zenginleştiğini öne sürenler var.
Atatürk döneminde onlarca sözcük türkçeye kazandırıldı.
Matematiksel bir çok terimi Atatürk kendisi buldu.
Peki bugün eksi, artı, çarpı derken kötü mü yapıyoruz ?
Dil bilinçaltındır. Yani nakıs dediğin zaman sana hiç bir bok ifade etmez anlamını bilmiyorsan.
Fakat eksi denince eksiltmekle bağıntısını çözersin.
Not : Tamamen saf bir dil gayesinde değilim, dünyada birbirinden etkilenmeyen dil neredeyse yoktur. Önemli olan kendi dilini başka bir dilin altında ezdirmemektir. Ne yazık ki türkler kendi dillerini düşürerek öz-asimilasyon yapmışlardır.
edebiyat yapmak için dünyanın en iyi iki dilinden birisidir kesinlikle. Diğeri için (bkz: farsça) (bkz: iran edebiyatı)
başka dillerden çok fazla etkilenmiş diye bir şey söylüyor herkes. Ulan birbirinden etkilenmeyen dil mi var. Açın bakın bakalım almanca ingilizce ve fransızcanın ortak kelime havuzuna.
Ulan hadi bilmiyorsunuz da niye bilmediğinizi böyle millete gösteriyorsunuz. Edebinizle oturun götünüzün üstüne ve susun!
görünürde 29 harf var belki ama ses olarak zengindir ha gırtlak harfleri bizde yoktur ama
hala derken ki a ünlüsü ile
halâ derken ki a ünlüsü
âlâ derken ki a ünlüsü
elma derken ki a ünlüsü hep farklı çıkış yerlerine sahiptir.
yani görünürde karakter olarak tek harf olsa da a harfi ses çıkışları olarak oldukça geniş bir alfabeye sahiptir türkçe.
son olarak anlam zenginliğine bakacak olursak doğan aksan'ın kitaplarını türkçenin zenginliği ile alakalı eserleri tavsiye edebilirim bir bakın orada hep yazıyor
ayrıca henüz tamamlanmamış bir terimler sözlüğü var profesör vefat ettiği için öğrencilerine kalan bir çalışma var k harfine kadar gelmişlerdir devamını bekliyoruz çıktığında türkçe'nin evrelerinden bu zamana kadar gelen her ifade günümüze taşınmış olacak.