Demiryolu Hikayecileri'nin prensi oğuz atay'dır. yaşamı boyunca 'ne evet, ne hayır' diyebilmiştir.
ciddiye alınmasını istediği hayatı boyunca tehlikeli oyunlar oynamış, günlükler tutmuş, oyunlarla yaşamış ve bir bilim adamının romanını yazmıştır. bütün bu olayar cereyan ederken de sürekli korkuyu beklemiş ve bu yüzden de hiç tutunamamıştır. tutunamadığından olsa gerek, çok sıkılıp, kurduğu bütün oyunları yarım bırakıp gitmiştir.
giderken de birilerini seslenmiştir: 'ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
düzeltme: imla. oğuz atay hakkında bir şey yazarken insan heyecanlanıyor haliyle.
''bu düzmece oyun sona ermeli.kendi benliğimizi bulmalıyız.yol verip, yakarmaktan vazgeçmeliyiz.rüyalarımızı gerçekleştirmeye çalışmamalıyız,gerçekleri rüya yapmalıyız.çelişiksiz,dikensiz ve düzgün rüyalarımızı yaşamalıyız.sözümüzün eri olmalıyız: kırılacak kafaları kırmalıyız.bize acınmadığı için acımalıyız''
son zamanlarda da murat menteş,emrah serbes, tarık tufan vb. aynı o'nun yolunda gitme eğilimindedirler.oğuz atay kadar mest ediyorlar.