türkçe öğrenicem diye girip şili'nin dağlarını öğrenerek mezun olduğunuz bölüm. öğretmen olduğunuzda şili'nin dağlarını bi tarafınızda hissetmeniz büyük bir olsılıktır...
zamanında atanma ihtimalimiz banko diye düşünerek yazdığımız ancak şimdi atanma ihtimalimizin gs'nin feneri kadıköyde yenme ihtimalinden*düşük olduğu bölümüm.bu bölümün en zor olduğu üniversite ise kesinlikle bizim okuldur.*
(bkz: egitim fakultesi mezunu polisler)
türkçe derslerine giren öğretmen. üniversitede saçma sapan dil dersleri gören ama okulda üniversitede 2-3 saat gösterilen dilbilgisi dersini öğreten güzide bölüm. okuldaki bütün angarya işleri yaptırılan öğretmendir.
okulda en çok işi yapan öğretmendir; törenler, provalar, okul gazetesi ve yarışmalar... nedense bu görevlerin tamamının türkçe öğretmenlerine ait olduğu düşünülür.
istemeyerek okumaya başladığım bölüm. Kesinlikle dışarıdan görüldüğü kadar kolay değil. insanı dilinden soğutacak kadar ayrıntılara iniliyor. Tavsiye etmediğim bir bölüm.
dönem itibariyle resmen istatistik dersi gördüğüm bölümdür. sanki not hesaplamasını bilgisayarlar yapmıyormuş gibi formüllerle matematikle uğraştırıyorlar. gereksiz ve kalıplaşmış bilgileri öğrencilere vermeye çalışmak yerine kişi gelişimine katkı sağlayacak nitelikte eğitim verilse bence daha iyi olacaktır. mesela diksiyon dersi tadında mutlaka bir ders olmalıdır. neleri var ki iki kelimeyi bir araya getiremiyor, getirse de anlaşılmıyor.
3-4 sene öncesine kadar atanmak için kpss'den alınan 70'li puanların yeterli olduğu, son yıllarda ise 85 ve üzeri kallavi puanların gerektiği öğretmenlik bölümü.
alınacak öğrencilerin tüm öğrenim hayatı boyunca türkçe notlarının en az 4-5 olması gereken bölümdür. ayrıca diksiyon dediklerinden sözlü bir sınav da gerekir. olmadı bir de hitabet gücü eklenmelidir. inanın öyle türkçe öğretmenleri gördüm ki türkçeyi resmen katlediyorlardı. reva mı türkçeye?
ikincisi "osmanlıca" dersleri kalkmalıdır. "osmanlıca" dediğiniz türkçenin arap harfleriyle yazılmasıdır, bir dil değildir. o tarzda yazılmış eserler türk abecesine çevrildiğine göre ve hali hazırda o şekilde yazan olmayacağına göre ve öğrenciler de tarihçi olmadığına göre bu derse gerek yoktur. ( bu bölümde var mıydı ya osmanlıca, şüpheye düştüm şimdi, tde de var ama burada var mı hala bilmiyorum.)
üçüncü husus.. bugün ilköğretimdeki ingilizce öğretmeni sayısı türkçe öğretmenlerinden fazladır. kaldı ki ingilizce öğretmenleri ingilizceyi ve ingiliz-amerikan kültürünün hakkını fazlasıyla verirken türkçe öğretmenleri için bunu söylemek güçtür. istisnaları müstesna tutuyoruz. bu konu çok önemli ve çözüme kavuşması gerekendir. türkiye'deki okullarda türkçe öğretmeni sayısı ingilizce öğretmeninden az. geçen bir okula yazdım: kraliçeye bağlanmadık değil mi? dedim. cevap gelmedi. bir de buradan sorayım: elizabeth e bağlanmadık değil mi?
şöyle söyleyeyim okulda matematik öğretmenleri bile taşak kebabı yapıyorken siz deli gibi bilmem kaç yılının bilmem ne konulu dergilerinin makalelerinden sorumlu oluyorsunuz,bir dersten 20 tane kütük kitabı okutturulup içinden sadece 1-2 soru sorulur,noktalama hatası lüksünüz olamaz,bütün kelimeleri bilmek zorundasınız.okuması zevkli bölüm derler ya bu işte onun tam tersi.tiyatro dersi alırsınız 4 yıllık eğitimde belki en zevkli ders budur.
matematik öğretmenlerinin taşak kebabı yaptığı üniversitelerde okunmaması gereken bölümdür.
yoksa bir anda diğer meslektaşlarınızı kötülerken bulabilirsiniz kendinizi.
ne yaygara ne yaygaradan niagara ya ulaşmak.amma uzunu amazon yapmak ve bunlara gülüp geçmek.fuzuliyi bakiyi nabiyi öğrenmek ama öğretmen olunca öğretememek.sunumlarla uğraşmak vakit harcamak hep aynı yerde saymak.materyal yapmak dramaya katılmak.bol bol ezber yapmak.osmanlıca köktürkçe bilmek.tüm kelimeleri ekine köküne ayırmak.etkinliklere katılmak topluma hizmet etmek.işte böyle bir şey türkçe öğretmenliği.
2011 kpss ye göre 89.2 puan ile bölümü kapatan, puanda rekora koşan bölüm. türkçe öğretmenliğine girebilmek için üniversite sınavında kaç puan alınması gerekiyor kılavuza bir bakın. bu bölüm öğrencileri TS puan türünde en yüksek puanı alıp yerleşiyorlar ama yetmiyor. kpssde de dereceye girmesi gerekli. türkiyede ilk 400'e girebilirsen atanırsın. yeni atanmış (atanabilmeyi başarmış) türkçe öğretmenlerine iyi bakın. onlar büyük ihtimalle öss ve kpss de derece yapmış, yapmak zorunda kalmış insanlar. umut, yine umut... umut olmazsa neyle yaşar insan?
bir zamanların en revaçta öğretmenliğidir. bugünlerde ise yıllardır dolu olan öğretmenliklerden bir farkı kalmamıştır. haftada 5 ders saati olan bir öğretmenlikte nasıl bu kadar doluluk var anlamış da değilim orası ayrı konu.
tanım:
din kültürü ve ahlak bilgisi gibi haftada iki saatlik bir ders varken zinhar dikkate alınmayan bölümün öğretmenlik kısmıdır.
yorum:
haftada 5 saat girersin bir sınıfa, bin bir türlü işle uğraşırsın, lafa geldi mi dil en önemli hazinedir, kutsaldır ama faaliyet kısmına gelince tırt der kalır.
tavsiye:
eğer bu yazıyı okuyan bir türkçe öğretmenliği heveslisi üniversite adayı varsa asla ve kat'a bu yola girmeyiniz. atanmanız ayrı dert sonrası ayrı.