herkesin anlayacağı dilden açıklama yapalım; malum-u aliniz, türkçe yetersiz ya...
başka bir dilde yazılmış bir edebi eser, bilimsel makale vb türkçe tercüme edeceğiniz zaman zorlanırsınız. aynı şekilde türkçe yazılmış bir edebi eseri, bilimsel makaleyi ingilizce veya almanca vb dillere de çevireceğiniz zaman da zorlanırsınız.
12 ya da 13 harfli hawaii dilinde yazılan bir eseri bile onbinlerce semboller olan (bunlar harf olarak da kullanılır) çin diline tercüme ederken bile zorlanırsınız.
neden mi?
dillerin yetersiz kalması değil, kültür değişikliğinden.
diller duygu ve düşünceyi anlatır. duygu ve düşünceyi anlatmak için dilin yanında kişinin o an ruh halini değer yargısını bakış açısını da anlamalısınız.
anlatılmak istenen şey kelime olarak başka dilde karşılığı olsa bile, orjinal yazılı dilde eseri ortaya çıkaran insanın ruh halini açıklayamaz ve bunu açıklamada anlamada engel olan kültür farklılığı yok edilemez. sonuç olarak; tercüme de dil, bir olguyu tam olarak açıklamaya yetmez.
karadut'um, çatalkaram, çingenem vay vay...
nar tanem, nur tanem, bir tanem vay vay...
bunu ingilizce veya başka bile tam olarak çeviremezsiniz. bu ingilizce'nin veya başka dilin yetersizliği, türkçe'nin bu dillerden üstün olduğu anlamına gelmez.
aynı şekilde, bilimsel bir makale yazdığınız zaman bilime katkı ölçüsünde ortaya çıkardığınız eserler değerler kullandığınız dilin diğer dillere etki etmesini sağlar.
bu dilin güçlü olması, bağlantı ve kök açısından zengin olması anlamı çıkmaz.
televizyonu bulan bir türk olsaydı television değil televizyon olarak anılırdı.
buzdolabını bulan biz olsaydık her halde isimi fridge - refrigerator olmazdı.
soğutma alanında kimya da ileri gitsek ev tipi soğutucular da yaygın şekilde kullanılan tetrafloroetilen gazları yerine türkçe bir isim bulacaktık.
bu yabancı isimleri kullanmamız türkçe'nin yetersizliği değil, bilimsel olarak üretken insan olmamamız.
kısacası sırt üstü yatarak ne diliniz ne kaslarınız ne de beyniniz gelişir.
dünya da yok olan dillerin nedeni o dili kullanan insanların yok olması değildir.
Türkçe kullanılan coğrafik alan bakımından ingilizce den sonra ikinci sırada, kelime hazinesinin bolluğu açısından Arapça ve ingilizceden sonra üçüncü sırada olan bir dildir. ingilizce ise diğer dillerden sözcük alıp kendine uyarlayıp zamanla sahiplendiği için bu kadar zengindir. Hal böyleyken Türkçe için yetersiz denilmesi doğru değildir. Askeri ve bürokratik anlamda uzman olduğumuz için birçok dile bu alandan kelime verdik. Eğer hukuk veya felsefe alanında da uğraşıp uzman olmayı basarabilseydik bu konuda da başka dilden kelime almak yerine verirdik. Dolayısıyla Türkçe'nin bir noksanlığı yoktur felsefe hukuk bilim noktasında çalışma uğraşma eksiğimiz vardır asırlardır.
Kripto-fetöcü olduğu tescilli olanlarca iddia edilir dün türk olmak kafir olmaktır diyorlardı şimdi Türkçe yetersiz diyorlar haliyle bunu da Türkçe yazıyorlar
Sen siktir git arapça konuş madem bize Türkçe yetiyor da artıyor
Davarın at sırtında dediği adamın özendiği Araplar da yüzyıllarca deve üzerinde gezip göçebe yaşayan adamlar adam göçebe aşağılayalım derken kendi hayran olduğu adamlara da sokuyor haberi yok
Neyse islamiyet öncesi Tüm türk eserlerini bu arkadaşlara monte edip uğurluyoruz.
Ancak ingilizceyle karsilastirabilirim. Arada dağlar kadar fark var. Ingilizcede, turkce karşılığı olmayan kelimeler var. Tabii düşünce yapısı bunun temel nedeni.