Kim ne yazarsa yazsın, Türklerin müzik adına yaptığı en şahane şeydir. Cezadan tut sagoya, allameden hidraya, saiandan taladroya no1'e, sansar'a, joker'e kesinlikle efsane işler çıkmaktadır.
Rap müziği yaşam tarzı haline getirmiş biriyim. Dünyada bir çok farklı rap piyasasını sıkı takip ederim. ingilizceden Koreceye, orta asyadan Rusçaya, Almancadan ispanyolcaya geniş bi playlistim vardır. Yine de, hiçbirinde türkçe rap piyasasındaki lirik derinliği, insanı bu kadar etkileyen beat yok kesinlikle.
kaliteli icracılarından dinlenildiği zaman mükemmelleşen, her önüne geleni dinleyince de sonuna kadar kendisinden soğutan müzik türü. türkiye'ye getiren cartel, tanıtan, sevdiren sagopa kajmer ve ceza'dır. sonrasında bu ikili yollarını ayırıp bir bakıma türkçe rap'i de ayırmışlardır. sonrası malumunuz...
Siyahilerin protesto yapabildikleri bir müzik türü iken nereden nereye diye açıklayabildeceğim bir şekilde Türkiye'de de kendini göstermiş hip hop kültürü.(imiş)
Sağda solda kulağıma çalınan ceza parçaları dışında hiçbir bilgim yoktu. (halen yok) Tavsiye üzerine birkaç parça dinledim ve dinlenemeyecek olduğuna karar kıldım o zamandan şimdiye sarp palaur (şanışer) adında bir adam eklendi listeme iyi de oldu.
iç savaşlar yüzünden gelişmemektedir.
Gruplaşmalar, çeteleşmeler olmasaydı bugün popun önüne geçebilirdi. Ama rap denince hala "yeah yo" yapılıyor. Bunun suçlusu hem rapçiler hem de onların fanatik dinleyicileridir.
dissler eleştiri için atılır fakat burada dissi küfür ederek fan kasma amacıyla kullanıyorlar. bu yüzden heijana bok atılırken joker gibi diss serisi yapanlar el üstünde tutuluyor. tamam joker gene güzel şarkılar yapmış birisi. ya elleran elvis enes amper ve türevleri? bir insanın 100 şarkısının 99'u diss yahut prim olabilir mi ya? oldu malesef.
bütün işi filmlere soundtrack yapmak olan istanbul rap mafyası kadıköy acile ne demeli peki? sırf sansar salvo var diye adamın dipleri oluyorlar ama (bir kere olsun istanbula gitmemiş adamım) beş para etmez kimseler.
ihtilal(rahmetli), sefalet(rip in pepperoni), pmc gibi oluşumların etrafını da sırf saian karaçalı hayki var diye veletler sarmış durumda ve tuvaletteki sıçış seslerini kayda alsalar bile "üstad yhaaaaa <3<3" yapacak ve dinlemeyenleri cehaletle suçlayacak koca bir ergen yığın var.
sırasıyla rapçiler-dinleyicileri:sagopa-islamcı, defkhan-ülkücü, saian-komünist, ceza-sagopa karşıtı olan herkes. daha da uzatamayacağım zaten bunlar fizikteki temel büyüklükler gibi, öncülük ettikleri akımlar besbelli olan kimseler. otomatik olarak kimin kimin arkasından gittiğini anlarsınız.
onun haricinde istanbula bulaşmamış yerel stüdyolardan gayet kaliteli kimseler çıkıyor. denizli(alt kat no1), bursa(azap hg(stüdyo ismini bilmiyorum)), adana, eskişehir(infaz vs joker'i katmazsak evet aslında kaliteli işler var), izmir(cash flow, yeşil oda) ve bir de istisna olarak istanbulda bulunan dikkat records var(sokrat st, cumali efrah, kamufle) (bataryayı unuttuk aq).
türkçe rapin yüz karası olan olaylar da var:Sagopa-ceza(türkçe rapin çöküşünü başlatan, disslerin sayısını arttıran kalitesini düşüren olay), pit10-sansar, sefalet-olympos, altkat-şehinşah(+ais, keişan), hayki-newada dobermann, elleran elvis, enes alper, stallker, hidra, indigo-pit10, devrap freestyle muharebesi, jokzilla-içyüz(+rota+anıl), ve tabi ki bildiğiniz üzere, arsız bela, isyanqar 26, keş ömer, asi stayla, dj dikkat ve arabesk rapi ayaklar altına alan şerefsizler... saymakla bitmiyormuş lan.
neyse burada bitirelim. gördüğünüz gibi türkçe rap, çöktü.
'ergen modasıdır' gözüyle bakılıp, daha sonra yetişkinlerce kabul görmüş bir müzik tarzıdır.
tamam sago iyidir, hoştur ona sözüm yok.
benim listemin taçsız kralını sorarsanız; anıl piyancı'dır. severim adamı.
lise yıllarımda sagopa dinleyerek yakınlaştığım türdür. lakin lise 3'te falan bitti o dönem.
şimdi bakıyorum da bugün bir rap şarkısı çıkıyor. birkaç ayda on milyonlarca dinleniyor falan. söz desen yok, müzik desen tırt.
arkadaş bugün 100 milyon dinlenip herkesin diline dolanan şarkıdan bin kat güzelini sagopa 10 yıl önce yapardı hem de öyle 1 tane yapıp patlatıp her gittiği konserde aynı şarkıyı 8 kere tekrar etmezdi yani. güzel şarkılarını ard arda sıralayıp dinlediğim zaman saatler sürerdi. öyle 1 şarkıyı tekrar tekrar dinlemezdik. güzel şarkıdan bir sonraki güzel şarkıya geçmek heyecan verirdi falan.
şimdi 1 tane çıkıp popüler oluyor millet günde 758 kere aynısını dinliyor. milyonlar tıklanıyor. sanatçı da her gittiği konserde 8 kere aynı şarkıyı söylüyor falan. başka söyleyecek şarkısı yok çünkü. sonra birkaç seneye kimse adını hatırlamıyor.
neyse demem o ki tabi ki herkes sevdiğini dinlemekte özgür. lakin bugünün popüler şarkılarını dinleyen arkadaşlar, eğer rap ilginizi çekiyorsa ve henüz dinlemediyseniz gidin biraz eskileri dinleyin. sanırım daha çok hoşunuza giden birçok şarkı bulursunuz.
1999 underground rap anlamında patlamanın yaşandığı,ceza sagopa ile yükselişe geçen ve zamanla popüler olan türün kötü taklitleri ile bokunun çıktığı nihayetinde de günümüzde kitlesi zayıflamış,geçmişte güzel işler yaptığımız müzik kültürü.Altın Vuruş Compilation'da şahsen bende vardım çok iyi dönemlerdi.Bu vesile ile turbo'ya bize yaptığı kaset içinde içten teşekkürler.
Kaçıp kaybolmana fırsat veriyor pus,
Elimden gittin ama içimden geliyorsun.
Ağzından çıkan kalbime giriyor, sus!
işime geliyorken, gücüme gidiyorsun.
Dışım bırak geçmiş diyor, içim gelecek.
Gelecek diye beklerken içim geçmiş.
Hem bu saatten sonra ne için gelecek?
Ona desin ki biri; bunun için geçmiş. Her bir kelimesinde anlam taşıyan şarkı türü, yaşam biçimidir.
eskiden çok iyi parçalar vardı. örneğin mode xl'ın müptela adında bi parçası vardı. şimdilerde bu yeniler falan bok gibiler. popüler kültür rapçisi oldular çünkü.
bir ara türkçe rapi tavan yaptıran bir ceza vardı. o da gitti artık.