dublajına göre değişiyor o canım. fight club'ta edward norton ve brad pitt seslendirmeleri orijinal seslerinden daha iyi. filmi iki türlü de izlediyseniz anlarsınız. böyle nadir güzel yapılan dublaj işleri dışında izleyenleri ben de pek anlayamıyorum.
film izlemekten analamayan insan modelidir. ağız farklı oynuyor, ses farklı çıkıyor, üstelik seslendirme berbat duygu yok ve hala nasıl izleyebiliyor anlamadığım insan modeli.
yanımda bile durmasını istemiyorum o denli sevmem.
kitabı okumaya üşenip özetini indiren insan modeliyle hısımlığı vardır. şayet orijinal dilin güzelliğini ve o güzelim, kendine has kültürel tepkileri kaçırdığının farkında değildir, üzülsündür.
elinde interneti yoksa ve tv ye mahkumsa yapacak birşeyi yoktur. Ama özel olarak netten dublaj film indirip izleyenler bile var. Hele "dublaj varken altyazı neden izliyorsun?" diyenleri de vardirki akillara ziyan.
kimsenin tercihine karışılmaz sonuçta ama ne bileyim alt yazı daha doğru gibi mesela adam shut the fuck up diyor dublajda defol diye çeviriyorlar.
bunun yanında bu insan modellerinin sadece türkçe konuşun diye zırvalayarak milliyetçilik yaptım sananlarıda ingilizce öğrenmesine yardımcı olur diye alt yazılı film izleyenlere bu ülkenin dili türkçe, burda türkçe konuşun vb. zırvalarla ezmeye çalışır.
iki kelime ingilizce öğrenip filmleri ingilizce izleyemeyi marifet sayan ergen zihniyetidir. a canım o filmleri de en az senin kadar ingilizce bilenler çeviriyor. tabi ki çeviri hatası olacaktır. sen her şeyi yüzde birmilyon doğru anladığına emin misin? sanki sen bir ingiliz kadar mükemmel ingilizce biliyorsun da çeviri yapanlar mı bilmiyor?