"şey", her yerde ayrı yazılması gerektiği halde "her", "bir" gibi kelimelere birleşik olarak eklenmesi, "ki" ve "de" bağlaçlarının bir türlü kafaya yerleştirilememesi sonucu bunlara dair yanlışlıklar yapılması vs. vs.
harfiyat değil hafriyat;
şevkat değil şefkat;
ateş olsa cürmü kadar yer yakar değil cirmi kadar yer yakar, zaten cürüm suç demektir;
kadın tellak olmaz tellak erkek mesleğidir, kadın için olan meslek adı natır'dır;
üzgün olana mahsun denmez mahzun denir, mahsun '' hısn'' kökünden gelir, korunmuş, güçlendirilmiş anlamındadır;
akşam matinesi diye bir söz olamaz zaten matine gündüz gösterimi demektir;
hele bir de kırma bir ingi-türkçe var ki akıllara zarar. örn: çek etmek, okeylemek vs. vs. vs.
Bir de galatı meşhurlar var. Yani yanlışlığı herkes tarafından bilinmesine rağmen öyle kullanılmaya devam edilen sözdür. Yaygın yanlış denilebilir.
Örnek: intizar, sözcük anlamı beklenen, yolu gözlenendir. sözcüğün kökü nazar sözcüğüdür. doğrusu inkisar' dır.
cefakar sözcüğü eziyet çeken değil eziyet eden ya da zulmeden anlamındadır, doğru sözcük cefakeş' tir.
bile anlamına kullanılan dahi sözcüğünün ilk hecesi uzatılarak söylenmesi de bir başka hatadır. çünkü daahi diye uzatılarak sözlenen sözcüğün kökü deha'dır ve bile edatıyla hiçbir anlam yakınlığı yoktur. iki sözcüğü birbirine karıştırmaktansa bile demek daha doğrudur.