bazı insanların isteyerek, bazılarınınsa istemeyerek yaptığı olaydır. akla türkçesi gelmiyorsa o kelimenin ingilizcesinin kullanılmasında bir sakınca yoktur karşımızdaki anlayacaksa eğer bunu. zira bilingual biri olarak aklıma bazı kelimelerin türkçesi gerçekten gelmemektedir. misal; tam 15 dakika nation kelimesinin türkçe olarak hangi kelime olduğunu düşünmüşlüğüm vardır geçen gün. anlamını bildiğiniz halde gelmiyor işte akla. yapacak bir şey yok.
(bkz: cool)
kullanmak zorunda kalıyor insan. çünkü bazı ingilizce kelimelerin dilimizde tam karşılığı yok.
"cool"u tam karşılayan bir kelime bulamadım ben. serinkanlı desem değil, karizmatik desem hiç değil. (sözlük karşılığından bahsetmiyorum günlük yaşamdaki kullanımdan bahsediyorum.)
lisede bir ingilizce öğretmenimiz vardı o yapardı bunu. akşam televizyon watchacağınıza ders çalışın, ne kitap mı readdin vs. derdi. değişik bir kadındı kendisi.
bu yeteneğe * sahip olan insanlar genellikle kolej mezunu oluyor. Şöyle ki haftada 30 saat ingilizce görüyoruz diye götlerinden kelime fışkırıyor diye ingilizce hayatlarının bir parçası olmuş durumda. Zaten adam diziyi ingilizce izliyor, oyununu ingilizce oynuyor, konuşmaya gelince "üff şimdi türkçe konuş" muhabbetine geliyor bilinçaltlarında. Farkında olmadan bir iki ingiliş kelime sıkıştırıveriyorlar araya maksat sözcük salatası olsun. Aslında bütün mesela çevresine poz yapmak, meğer kızlara hava basmakmış. kısacası türkçesine güvenmeyen ve türkçesine önem vermeyen adamdır.
ingilizce bir bölüm veya okulda okuyorsanız kaçınılmaz son. Derslerde ingilizce konuşma zorunluluğu/ Türkçe konuşma rahatlığı beyni süngere çevirir, sonuçta ortaya garip bir şey çıkar.
Odtü'de sıkça yapılandır. Ancak bu davranışta her hangi bir artistlik aranmamalıdır çünkü hiç bir Odtülü konuşurken ingilizce bildiği belli olsun diye bu kalıpları kullanmaz. Sabahtan akşama kadar ingilizce konuşulduğu için beynine kazınmıştır bu tip şeyler.
eğer kullanılan kelimenin türkçesi yoksa kabul edilebilir ancak kullanılan kelimenin türkçe bir karşılığı varsa mutlaka o kullanılmalıdır. tabi uzun süre ingilizce konuşan ya da yurtdışında yaşayan insanlarda da bu görülebilir ama dikkat edildiği zaman sorun olmaktan çıkar. ancak ısrarla bu tarz konuşan insanlara türkilizce konuşmalarını değil, ya tamamen türkçe ya da tamamen ingilizce konuşmalarını tavsiye ederim.
kelime hafızasını gliştirmeye çalışan insanlarda görülen bir durumdur. msela sürekli ingilizce film izlediği için "absolutely olmaz" diyip sonra içinden "lan biri sorsa aklıma gelmezdi. gören de 10 sene ingiltrede kaldım sancak. rezil olduk" diye düşünür insan. hatta bazen hiç farketmez bile. yeni bir dil öğrenmenin son safhasında çok yaşanan bir olaydır.
konuşmaya hava katmak adına, marjinal gözükebilmek için, ingilizce bilmemesine rağmen ingilizce kelimeler sarfederek bazı insanların sinirlerini gerdirme eylemidir.
-ben bugün çok sex yaptım. ha-ha- ha.
-burası full dolu abi diğer araca bin. (full dolu ne lan?!)
-eleman arıyoruz. prezentabıl olsun.
-ya ben aslında çok love seni. ama işte ne desem ki şimdi.