Seslenir seni bana ‘ova’m, ‘dağ’ım,
Türkçem, benim ses bayrağım.
…
Seslenir seni bana yakın uzak,
Yeryüzü mavisinden gökyüzü yeşiline
Tutsak uluslar var ya geceler boyu
Onlar için Yitik özgürlükler için,
Türkçe haykırmak.
…
Seslenir seni bana ‘ova’m, ‘dağ’ım,
Nere gitsem bulur beni arınmış.
Bir çağ ki akar ötelere,
Bir ak… ki yüce atalar, bir al… ki ulu oğullar,
Türkçem, benim ses bayrağım.”
ingilizcede günlük hayatta kullanılan kelimelerin bile büyük çoğunluğu yunanca, latince ve latincenin alt kollarından biri olan fransızca gibi dillerden alınmıştır.
not: dil konusunda biraz ayrımcı olduğumu kabulleniyorum, bu yüzden ben affedersiniz demek varken pardon kelimesini hiçbir zaman kullanmam.
ingilizce de oradan buradan toplama bir dildir ama şu an dünya dili. dilde etkileşim olması tabiidir. hiçbir dil kendi öz kelimelerinden oluşmaz zannımca yani kısacası,
(bkz: kes lan)