çoğu ideoloji toplumsal bir plan/hedef olmasına rağmen, belirli zaman aralıklarıyla belirli kişi veya kişiler üzerinden meyvesini verir. çoğu zaman beklenmedik biçimlerde...
bu da öyle olacaktır.
toplum genel olarak arada kaynar. yarı kontrollü değişimin süreç kısmıdır toplum. çoğu zaman olaylardan tam olarak haberi bile yoktur.
bir şeyin geldiği hissedilir, ama tam manasıyla kendini gösterene kadar kimse onu tanıyamaz. geldiğinde ise sadece bazıları tanır.
anadolu acayip bir coğrafya, acayip şeylere gebe... yazın bunu kenara.
Düşüncenin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlâkî ve kültürel değerleriyle, Batı'dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabası yatıyordu. Bu sebepten zaman zaman batı edebiyatı ve düşüncesinin tesirinde kalmıştır. bu yaklaşımın kültürel öğesi Türkçülük, ahlâkî öğesi de islâmdı. Uluslararası kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray edebiyatının karşısına halk edebiyatını koydu. Batı'nın teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak değerlendirdi.
türkiye'de iki görüşün ortaya çıkmasına yol açan düşüncedir.
- islamlaşmayı geriye çekip türkleşmek ve muasırlaşmağa öncelik verildiğinde kemalizm,
- muasırlaşmayı geriye çekip türkleşmek ve islamlaşmaya öncelik verildiğinde ülkücülük
Çok güzel bir kitaptır. Bu üç değerin de birbirinden ayrı olmayacağını savunmuştur.
Ama bu başlık bize ağzını büze büze özçekim yerine selfie demenin çağdaşlık olduğunu sanan kişileri ortaya çıkarmıştır. Ziya Gökalp'ın kemikleri sızlıyor.
öncesi islamlaşmaktır. insanlar ancak böyle global olabilir. ve ırk ayrımına takılmaz. muasırlaşmak ancak böyle gelecektir.
(bkz: hz mehdi ve hz mesih)
Atatürk'ün fikirlerinin babası olan Ziya Gökalp'in savunduğu görüş. ''Türkçülüğün Esasları'' kitabında bundan sıkca bahseder, ayrıca kanaatimce doğru olan ancak tartışılabilecek olan görüştür.
ziya gökalp tarafından yazılan makalelerden derlenen kitabın adıdır. türk milliyetçiliği kavramının tanımlanmasındaki en önemli kaynaklardan biri olarak kabul edilmektedir.